Türk Hava Yolları (THY) 5-6 Şubat'ta İstanbul'da beklenen kar nedeniyle toplamda 238 seferi iptal edildiğini duyurdu.
THY Basın Müşavirliği, yaptığı açıklamada iptal kararlarının Meteorolojik Acil Durum Komitesi (MADKOM) kararı gereğince alındığını belirtti.
Yolcuların havalimanına gelmeden önce uçuşlarını kontrol etmeleri uyarısı yaptı:
"İstanbul'da beklenen kar yağışı nedeniyle MADKOM kararı gereği, İstanbul Havalimanı'nda 5-6 Şubat tarihlerinde sefer iptalleri yapılmıştır. İstanbul Havalimanı kalkış ve varışlı, 238 sefer iptali yapılmıştır. Bunların 72'si iç hat, 166'sı dış hat seferidir. Operasyon gereği, iptal sayılarının artması muhtemeldir."
TIKLAYIN - Atatürk Havalimanı'ndan kalkan uçak 3. Havalimanı'ndan neden kalkamıyor?
Geçen sene de yaşanmıştı
2022’deki kar yağışında da (25 Ocak) İstanbul Havalimanı’ndan yapılan uçak seferleri iptal edilmiş, kargo terminalinin çatısı çökmüştü.
Son dakika iptalleri üzerine çok sayıda yolcu havalimanında mahsur kalmış, yolcular geceyi karton kutular üzerinde geçirmiş, tepkiler üzerine de havalimanına çevik kuvvet girmişti.
Aynı saatlerde İstanbul’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarifeli uçuşlara kapatılan Atatürk Havalimanı’na inmesi tepki toplamıştı.
TIKLAYIN - Çevik Kuvvet İstanbul Havalimanı'nda
TMMOB uyarmıştı: Çevre şartları sorun yaratabilir
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, 2014 tarihli raporunda hükümeti uyarmış, ÇED Raporunda hortum, aşırı sağanak yağışlar ve fırtınalar gibi risklerin değerlendirilmediğini söylemişti.
TMMOB’un raporunda meteorolojik değerlendirme kısmında şu bilgilendirme yer alıyor:
“Proje alanı doğrudan deniz üzerinden gelen rüzgarlara açıktır. Uçuş için uçağın gelen rüzgarı önden alması gerekir, yandan ya da arkadan alması tehlikelidir.
“Ayrıca Türk Hava Kurumu Teknik Birimi’nin, Karadeniz tarafından gelen rüzgarlar nedeniyle projeye onay veremediği bilinmektedir. Bu nedenlerle ÇED Raporunda kullanılan meteoroloji istasyonlarının verileri proje alanındaki değerleri yansıtmamaktadır.
“Yılda 150 milyon kişinin taşınacağı bir havalimanında meteorolojik parametrelerin gerçekliğe uygun olarak ölçülebilmesi için proje alanında bir meteoroloji istasyonu kurulmalı ve en az 5 yıllık bir ölçümden sonra projenin yapılıp yapılmayacağına karar verilmelidir.
“ÇED Raporunda ayrıca iklim değişikliğinden kaynaklanan riskler (hortum, aşırı sağanak yağışlar ve fırtınalar) de değerlendirilmemiştir. İklim modelleri ile bu riskler değerlendirilebilmektedir.
“ÇED Raporu’na göre yılın 107 günü fırtınalı, 65 günü ise yoğun bulutlu olan bu kıyı bölgesinde hava taşımacılığı ve piste iniş ve kalkışların fiziksel çevre şartları bakımından sorun yaratabilir.”
Nasıl yapıldı?Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’de açıkladığı “Yeni İstanbul” hayalinin ardından 2009’daki “İstanbul Çevre Düzeni Planı”na göre Silivri’de yapılması planlanan havalimanının yeri değiştirilip İstanbul’un akciğerleri olarak bilinen Kuzey Ormanları bölgesine alındı. Süreç diğer “mega projelerdeki” gibi ilerledi. Planlamalar kamu yararını hedeflese de proje çizilmeden ihalesi yapıldığı için satılan bölgeye ne yapılacağını kimse bilmiyor, bilse de karışamıyordu. Yeni bir şehir için bölgede projeler adım adım uygulandı; 3. Köprü bitti, 3. Havalimanı Ekim 2018’de açıldı, Kuzey Marmara Otoyolu kısmen açık, Kanal İstanbul süreci ise hala devam ediyor. Yer seçimi neden önemliydi?Pistler, dünyanın en sisli yerlerinden Karadeniz kıyılarına komşu olarak inşa edildi. Bunun yanında kentin iki ana rüzgarı olan Lodos ve Poyraz’ı yandan alarak yağmurlu ve fırtınalı havalarda iniş yaparken kanat katlanması ve türbülans ile savrulmalara maruz kalma ihtimalleri uçuş güvenliği açısından ciddi riskler teşkil ediyordu. TMMOB'un hazırladığı raporda uçuş için uçağın gelen rüzgarı önden alması gerektiği arkadan ya da yandan almasının tehlikeli olduğu, bu nedenle de Türk Hava Kurumu Teknik Birimi'nin Karadeniz tarafından gelen rüzgarlar nedeniyle projeye onay vermediği hatırlatıldı. Ancak durum böyleyken, meteorolojik değerlendirmeler proje alanına oldukça uzak olan Kumköy, Florya ve Göztepe Meteoroloji istasyonlarından, yani gerçekçi olmayan sonuçlar olarak alındı. Proje alanının zemini de sorunluydu. Zeminin kendine özgü gevşek yapısı nedeniyle meydana gelecek oturmaların yanı sıra, bu kadar devasa bir dolgunun stabil hale gelmesi uzmanlarca “olanaksız” olarak değerlendirildi. Doğada nelere mal oldu?Kuş göç yollarının üzerinde bulunan İstanbul Havalimanı, kuşları yüzlerce uçağın ve araç trafiğinin baskısı altında bıraktı. Projeyi hayata geçiren İstanbul Grand Airport'un (İGA) hazırladığı değerlendirme raporlarında da 2014 yılından bu yana uzun dönemli izleme çalışmalarının yapıldığı ve buna göre "göç dönemlerinde ve yıl boyu uçuş güvenliğini tehdit edebilecek göçmen ve yerli kuş türlerinin" tespit edildiği belirtildi. İstanbul’un kuzeyinde kalan son doğal alanlar tahrip edildi. 7 bin 650 metrekarelik bir alana kurulan bu havalimanı için milyonlarca ağaç kesildi. Deniz hafriyatla dolduruldu. Bölgenin ekolojik yapısı yok edildi. Ormanın içine yapılan inşaattan kaçan hayvanlar yuvaları yok olunca civardaki otoyollara inmek zorunda kaldı. Terkos Gölü başta olmak üzere bölgedeki sulak alanlar ciddi zarar gördü. Havalimanına entegre köprü ve otoyol projeleriyle birlikte yeşil alanlar bir hayli azalırken elektromanyetik kirlilik ve hava kirliliği daha da görünür boyuta geldi. Kuzey Ormanları Savunması havalimanı inşası için 13 milyon ağacın kesildiğini açıkladı. |
TIKLAYIN - 3. Havalimanının sekiz yıllık hikayesi
TIKLAYIN - Balaban Cerit: 3. Havalimanı bahane, ticari alan yapılıyor
(HA)