İstanbul’un Emirgan semtinde bir erkek, kadının iddiasına göre, bir kadın işletmeciyi tehdit ediyor.
Başta dışardaki masaları kaldırtan erkek, ardından mekânın girişindeki zeytin ağaçlarını “yürümeyi engellediği” gerekçesiyle kaldırttı. Tüm mahalle bir erkeğin yarattığı tehdit karşısında dayanışıyor.
Zeyta, Süryanilerin eski dilinde zeytin anlamına geliyor. İstanbul’un Emirgan semtinde Evin Eren'in işlettiği bir zeytinyağı ve şarap evinin ismi aynı zamanda.
Son zamanlarda ise aldığı tehditlerle gündemde işletme. Erkek, önce mekânın dışındaki masaların kaldırımı işgal ettiği gerekçesiyle defalarca belediyeye şikayette bulundu.
Masalar kaldırıldıktan sonraysa mekânın girişinde, saksıdaki iki zeytin ağacının yoldan geçişi engellediğini iddia etti. Şikâyetler üzerine ağaçları almaya gelen belediye Evin Eren ve arkadaşlarının eylemi ile karşılaştı. Eren ve arkadaşları kendilerini ağaca zincirleyerek durumu protesto etti ancak birkaç gün sonra sabah saatlerinde zabıta ekipleri ağaçları götürdü.
Evin’in aktarımına göre mahalle sakinlerinden erkek, mekânın ilk müdavimlerinden.
"Belediye şikâyet edenlerin adresine bakmıyor"
Zeyta’nın ve kendi varlığının tehdit altında olduğunu söyleyen Evin Eren, olayların erkeğin işletmenin dışındaki masaların kaldırılması için belediyeye yaptığı şikâyetlerle başladığını anlattı:
“Mekânın dışında, kaldırımda masalarımız vardı. Bu adam belediyeyi arayıp masaların kaldırımı işgal ettiğini ve yolu kapattığını söylüyor. Ancak bunun ayarlamasını zaten belediye yapar. Masaların duracağı yer, aralarındaki boşluk hepsi ölçülür. Biz de bunun için belediyeye işgaliye adı altında her ay düzenli ödeme yaparız.
“Bizi o kişinin şikâyet ettiğini biliyoruz çünkü gelip mekânın fotoğraflarını çekiyordu. Onun dışında bunu yapan kimse yok. Muhtemelen kendi yakınlarına da belediyeyi aratıp şikâyet ettirdi. Zaten belediye şikâyetlerin nereden geldiğini denetlemiyor, şikayetçilerin adresine bakmıyor. Herhangi bir yerden, herhangi biri arayıp bizi şikayet etmiş olabilir. Sonuç olarak masaları kaldırmak zorunda kaldık.”
Güncelleme:"Hukuki hakkımı kullanacağım"Haberin yayınlanmasının ardından bianet’e ulaşan erkek, iddiaları kabul etmediğini belirterek, şu bilgileri paylaştı: Bu işletme her türlü işgaliye ihlalinde bulunmuş, 3 senedir sebep olduğu gürültüyle bizlere evlerimizi dar etmiştir. Bu durumdan şikayetçi kişiler olarak elbette kanunlar ihlal edildiğinde resmi şikayetlerde bulunduk. İşletme, uzun süredir suistimal ettiği işgaliye hakkının belediye tarafından iptalinin sebeplerini yanlış yerde aramakta ve kendine çıkar sağlama amacıyla kurgu yaratarak aktarmaktadır. Bu işletme bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak ve kendi maddi çıkarı için yaptığı ihlallerin sonuçlarını yaşamaktadır, konu “yürüyemediği için zeytin ağacını şikâyet etti, belediye de geldi kaldırdı” gibi safsata hiç değildir. Belediye kimsenin oyuncağı değildir, zabıta Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesi “Emre uymama” ve 38/1. maddesi “İşgal” de dahil, usule uygun kestiği çok sayıda ceza ardından, yine kanuna ve kurallara uygun şekilde kamu alanındaki tüm ihlalleri kaldırmıştır. İşletmenin ihlallerinden zaten tüm mahalle haberdardır, tüm mahallenin bu işletmeyi desteklediği iddiası bir yalandır. İşletmenin söyleminin tam aksine, yer aldığı binanın üstünde yaşayan kiracılar arasından da bu işletmeden şikayetçi kimseler bulunmaktadır; mülk sahibi ile sorunlar yaşadığı da sabittir. Bir kadın olarak ezildiği, zorbalık gördüğü iddiası da kuyruklu yalandır. Yukarıda bahsettiğimiz tüm şikayetler işletmenin kendi ihlallerinin sonuçlarıdır, şahısla hiçbir alakası yokken konuyu kişiselleştiren ve karalama kampanyası yürüten işletmecinin ta kendisidir. Kaldı ki zorbalıktan bahsedecek olursak, medyaya yansıtılan olayları başlatan konu, erkek bir Zeyta müşterisinin şikayetçi bir kadını sokakta alen beyan tehdit etmesidir. Bundan 5 gün sonra, bilerek ve isteyerek yaptığı kanunsuz ihlalleriyle alakalı zabıta ile karşı karşıya gelen işletmeci, masa başında bir DHA muhabiriyle oturup, hakkımda asılsız iddia ve iftiralarla dolu uydurma hikayesinden oluşturduğu kurguyu basına servis etmiştir. Ben, sokağın kedisiyle köpeğiyle ağaçlarıyla, temizliği ile bilfiil ilgilenen, bakımlarını sağlayan, hatta sokağımıza hız kasisleri, yaya geçitleri ve hayvanlara dikkat işaretleri koyulmasına ön ayak olan, kendi sokağındaki eksikliklere duyarlı bir insanım ve bunu beni tanıyan herkes bilir. İşletmecinin asılsız iddialarını dinleyen veya okuyanlar da beni araştırırsa zaten gerçek ortaya çıkar. Evlerinde huzurla yaşama, evden çalışma hakkı elinden alınmış onlarca kimseler olarak şikayetlerimiz için vatandaşlık hakkımızı kullanarak daima resmi yolları kullandık ve ihlalleri her birimiz ayrı ayrı ve birbirimizden bağımsız olarak kanıt amacıyla kaydettik. Tüm bunlara rağmen birçok medya kuruluşunun konuyu araştırmadan, kendilerine gönderdiğim yazılı açıklamaları kaale almadan, tek taraflı, eksik aktarması ve yargısız infazı nedeniyle asıl zorbalığa uğrayan bizleriz. İşletmecinin bu karalama kampanyasını kınıyor ve güneşin balçıkla sıvanamayacağını da belirtmek istiyorum. Emirgan Mektebi'nden de yanıtHaberde yanlış algıya neden olan bilgileri düzeltmek amacıyla, olayın geçtiği Emirgan Mektebi Sokak sakinleri olarak yaşanan süreci sizinle paylaşmak istiyoruz. Benzeri hiçbir mekânın olmadığı, semtin en sakin sokağında 2020’de açılan Zeyta Emirgan, yarattığı gürültü ve sokaktaki hukuksuz işgaliyesi nedeni ile mahalle sakinleri tarafından 3 yıldır zabıta ve polise şikayet ediliyor. Şikayetler sonunda mekanın kaldırım işgaliye mükellefiyeti resmi olarak iptal edildi. Mekânın önüne koydukları bank ve saksı ağaçları işgaliye kapsamında olduğundan belediye kaldırmalarını talep etti. Belediye işgalleri kaldırmaya geldiği zaman mekân sahibi kendini saksıya zincirledi. Olayı “belediyenin ağaç düşmanlığı” olarak manipüle etmeye çalıştı. Ancak Sarıyer Belediyesi sokağımızdaki 100’e yakın ağacın sürekli bakımını yapan çevre dostu bir belediye. Muhabirinizin haberi de bu manipülasyona alet oldu. Size bu tekzip yazısını öncelikle bu sebeple yazıyoruz. Haberinizde mekâna işgaliye kural ve yasalarını ihlal ettiği için müdahale edildiğinden hiç bahsedilmiyor. Üstelik “kadın girişimciye yapılan linç” olarak veriliyor. Zeyta’nın kanun dışı ve huzur bozucu bir şekilde işletilmesi yüzünden mağdur olan Emirgan Mektebi Sokak’ta yaşayanlar olarak şaşırarak okuduk. Bu sokağın sakinleri kadına, çocuğa, hayvana ve ağaca ekstra özen gösteren duyarlı insanlardır. Haberiniz bu noktada artık karalamaya dönüşüyor. Haberde mekândan şikayetçi olan hiç kimsenin görüşüne yer verilmemesi de habercilik ilkelerine aykırı değil mi? Sokak sakinlerinin mağduriyeti, durumu medyaya “ağaç ve kadın düşmanlığı” olarak yansıtmaya çalışan mekân sahibinin manipülasyonuyla iki kat artmıştır. Özetle; Zeyta Emirgan’ın önündeki ağaç saksılarının kaldırılması ne ağaç ne kadın düşmanlığıyla alakalıdır. Yasa dışı bir şekilde alanı işgal eden, sokak sakinlerinin hakkını gasp eden mekâna belediyenin haklı müdahalesinden ibarettir. Yaptığınız haberi düzeltmenizi ümit ediyoruz. Aylin Kement ve diğer ilgililer |
(ZA/EMK)