*Fotoğraf: Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
2 Mart'ta kontrollü normalleşme sürecinin başlamasının ardından koronavirüs vaka sayıları yeniden arttı.
Sağlık Bakanlığı’nın 28 Mart'taki son COVID-19 tablosunda, vaka sayısı 29 bin 58, hasta sayısı 1.305, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 153 olarak açıklandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı ilk risk haritasında yüz binde 70-80 aralığında "yüksek risk" grubunda olan İstanbul’da ise vakalar hızla tırmanışa geçti. İstanbul, son risk haritasına göre artık kıpkırmızı, vaka sayısı yüz binde 251,12'ye ulaştı.
Salgının ilk dönemlerinde Türkiye’nin Wuhan’ı benzetmesi yapılan İstanbul’un son durumunu İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ile konuştuk.
Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, İstanbul’da günlük vaka sayısının 6 binlere ulaştığını söyledi. Küçükosmanoğlu, bu sayının çok daha fazla olabileceğini belirtti ve şöyle devam etti: “Bunlar resmi olarak açıklanmış bilgiler değil ama Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı risk haritası da bunu teyit ediyor. İlk açıkladığında yüz binde 68’di şu an dört katına çıktı.
TIKLAYIN-Covid-19 risk haritası güncellendi: İstanbul artık kırmızı
"Kasım aralık aylarını da geçecek"
"Kasım aralık aylarında İstanbul’da en kötü tabloyu yaşadık. Kasım aralıkta günlük ölü sayısı 250’yi geçiyordu. Tüm Türkiye’de 250 diye açıklanıyordu fakat sadece İstanbul’da 250’yi görüyorduk.
"Ocak ayında bir azalma oldu şubat ayının ortasında yeniden artış başladı. Şu an günlük vefat sayısı 60-70'e çıkmış durumda ama böyle devam ederse kasım aralık aylarını da geçecek. Ayrıca İstanbul'da mutasyonlu virüs oldukça yaygın, görülen vakaların yarıya yakını mutasyonlu virüs olduğunu söyleyebiliriz.
100 binde 10'un altında vaka görülen iller: düşük risk, 100 binde 11-35 arası vaka görülen iller: orta risk, 100 binde 36-100 arası vaka görülen iller: yüksek risk:, 100 binde 100'ün üstünde vaka görülen iller: çok yüksek risk barındırıyor.
"COVID dışındaki hastalar etkileniyor"
Karadeniz’deki vaka artışının seyahat kısıtlaması olmaması nedeniyle İstanbul’u etkilemiş olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, “1 Mart’tan itibaren vakalar hızla arttı. Şu an hastanelere başvurular artmış durumda. COVID için ayrılan servisler ve yoğun bakımlar dolduğu için yeniler açılıyor.
"Tüm yataklar ve tüm yoğun bakımlar dolu diyemeyiz ama pandemi için ayrılmış kısımlar doldu. Şu an diğer yoğun bakımlardan COVID yoğun bakımı oluşturuluyor. Bu da COVID dışındaki hastaları etkiliyor” dedi.
TIKLAYIN-"Yoğun bakım yatakları doldu yenilerini açıyoruz"
"Vaka artışı sağlık çalışanlarını tüketiyor"
Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, artan vakaların sağlık çalışanlarının iş yükünü arttırdığını ve beraberinde tükenmişlik duygusunu neden olduğunu söyledi:
“Aşılamanın da etkisiyle yeni hastalanan ya da kaybettiğimiz sağlık çalışanı sayısında önemli bir azalma var. Fakat toplum bağışıklığını sağlayacak düzeyde bir aşılama yapılmadığı için kendimizi korumaya devam ediyoruz. Risk sıfır değil. Ancak bunun dışında artan vakalar nedeniyle sağlık çalışanları hala büyük bir tükenmişlik yaşıyor.
“Vatandaşlara sorumluluk yüklemiyoruz, sorumluluk siyasi iradede. Bir taraftan lebaleb kongreler yaparken diğer taraftan vatandaşa evde oturun diyemezsiniz. Baroların kongreleri engelleniyor, öğrencileri eylemi salgın gerekçesiyle engelleniyor fakat kongreler yapılmaya devam ediliyor.
TIKLAYIN-"İstanbul'u kontrol altına alamazsak salgınla baş edemeyiz"
"47 hekim arkadaşımızı kaybettik"
“Vatandaşlar cenazesini kaldıramıyor sınırlama var ama itibarlı birinin cenazesine herkes tam kadro katılıyor. Bu vatandaşlar da güvensizlik yaratıyor.
"Sağlık çalışanların da ise öfkeye neden oluyor çünkü bütün bunlar hasta demek artan iş yükü demek gözünün önünde yitirilen hayatlar demek. Şu ana kadar sadece İstanbul’da 47 hekim 26 sağlık çalışanı arkadaşımızı kaybettik, hatta sağlık çalışanı sayısı çok daha fazla olabilir.
“Salgını ancak sağlık çalışanlarını içinde dahil ederek yürüteceğiniz politikalara sonlandırabilirsiniz ama biz alınan kararların hiçbir yerinde yokuz. Bilim Kurulu’nun aldığı kararlardan söz ediliyor, Bilim Kurulu adeta günah keçisi gibi bir konumda, istenmeyen sonuçlarda sorumluluk Bilim Kurulu’na atılıyor ama Bilim Kurulu’nun hiçbir sorumluluğu yok.”
TIKLAYIN-Koca: Vakaların yüzde 40'ı İstanbul'da
"İstanbul'da bir milyon kişi aşılandı"
Son olarak İstanbul’daki yapılan aşılamaya değinen Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, şöyle konuştu: “İstanbul’da 2 milyon 2 yüz bin 77 kişiye aşı yapılmış ama iki doz uygulanan kişi sayısı 1 milyon. Yani burada bağışıklık kazanmış diyebileceğimiz kişi sayısı 1 milyon.
"İstanbul’da aşılama yüzde 10’dan çok daha az yapılmış. Fakat Cumhurbaşkanı ya da Sağlık Bakanı aşılama oranını söylerken toplam sayısı söylüyor. 2 milyon diyor halbuki bu gerçeği yansıtmıyor.
TIKLAYIN-"İstanbul'da ikinci dalga aşılamayabilir"
"Aşı yapma kapasitemiz var ama aşı yok"
“Aşının güvenilir olduğu önemli bir yan etkisi olmadığı ortada. Toplam 6 milyon kişiye 2 doz yapıldı. 65 yaş üstü ve sağlık çalışanlarında ölümlerde önemli bir düşüş yaşandı. Bu nedenle aşılamanın hızla devam etmesi gerekiyor.
“Hizmette öncelikli sektörlerin, ulaşım ve gıda sektöründe çalışanlar, öğretmenlerin aşılaması hızla yapılmalı. Ocak ayında aşılamaya başlamış olsaydık şuana kadar aşılamayı bitirmiştik. Ama aşı tedarikinde bir sorun var ve yeteri kadar hızlı gidemiyoruz. Aşı yapma kapasitemiz var ama elimizde aşı yok.” (RT)