* Fotoğraf: Gökhan Balcı – Edirne / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ankara ve İstanbul baroları, sınır kapılarına sıkışmış mültecilere dair açıklama yayınladı.
Mültecilerin otobüslerle bırakıldığı ancak Yunanistan kapısı kapalı olduğu için beklemeye başladığı Pazarkule sınır kapısına giden İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi, Merkezi Mülteci Hakları Alt Çalışma Grubu’ndan bir grup avukat, hazırladıkları Pazarkule Sınır Kapısı Ziyareti Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı.
Raporda, mültecilerin bekletildiği alanda özellikle gıda, hijyen malzemesi, tıbbi maske, mobil tuvalet, battaniye, kıyafet, çocuk maması ve çocuk bezinin acil ihtiyaçlardan olduğu ifade edildi.
“Yunanistan polisi ses bombası ve biber gazıyla saldırıyor”
Pazarkule’yi dün ziyaret eden avukatların tespitleri şöyle:
“Pazarkule sınır kapısı ve civar arazide farklı uyruklardan kadınların, çocukların ve yaşlıların da bulunduğu 2 bin civarında kişiden oluşan grup Yunanistan'a geçmek üzere üç gündür bekliyor.
“Bekleyenlerin çoğunluğu Afganistan, Iran ve Pakistan vatandaşı ancak grupta Suriye, Nijerya, Kamerun'dan gelenler de var.
“Sınır kapısı Yunanistan tarafından kapalı ve Yunanistan tarafında bekleyen polisler yoğun bir şekilde biber gazı, ses bombası atarak ve tazyikli su sıkarak bekleyen gruba saldırıyor.
“Aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da olduğu insanlar üzerlerini kapatacak bir şey olmadan nemli ve soğuk zeminde oturuyor ve uyuyor. Isınmak için etraftan topladıkları odunlar ile ateş yakıyorlar.
“Yeterli gıda ve tuvalet yok”
“Sivil toplum kuruluşları yiyecek dağıtımı yapmaktadır fakat alanda yeterli gıdanın olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca alan hijyen açısından kötü durumda ve güvenlik riskleri taşıyor.
“Alana mobil tuvalet getirilmiştir fakat bu tuvalet yetersiz ve önünde uzun kuyruklar oluşuyor.
“Alanda iki ambulans bekliyor ve yaralananlara destek sağlıyor. İhtiyaç durumunda alana dışarıdan da ambulans desteği sağlanıyor.”
“Yakalananlar dövülerek geri gönderildi”
“Görüşülen yaklaşık 40 kişi sınırı geçecekleri yönünde beklentileri olduğunu ve alanda beklemeye devam edeceklerini belirtti. Konuştuğumuz kişilerin asıl amacı Yunanistan’dan ziyade Almanya ya da Fransa'ya gitmek.
“Halihazırda Türkiye'de kayıtlı olan sığınmacılar özellikle Türkiye'de çalışma iznine erişimde yaşadıkları sorunlar sebebiyle ülkeden gitmek istediklerini ifade ettiler. Yunanistan tarafından yapılan saldırılarda özellikle çocukların ezilme tehlikesi geçirdiği ve birçok kişinin gaz fişekleri ile yaralandığı aktarıldı.
“Ayrıca kara sınırından geçiş yapmayı başaran ve Yunanistan polisi tarafından yakalanan 200-250 civarında kişinin sopalarla dövülerek, paraları, telefonları ve ayakkabı bağcıklarını alınarak araçlarla Türkiye tarafına geri itildiği anlatıldı.”
“Tarihi bir insan hakkı ihlali”
Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezi de açıklamasında, “İnsan hayatı diplomatik bir koz değildir ve kitlelerin trajedisi, dünyanın bir kısmına verilen resmi bir gözdağı olamaz” dedi.
“Şişme botlar karaya vurduğunda, gaz bombaları dağıldığında kaç bebek cesedi sayacağız? Transit ya da hedef Avrupa ülkeleri ile resmi olarak görüşülmeden ve uluslararası hukuk kurallarına uygun bir şekilde yerleştirme garantisi alınmadan sığınmacılara sınır kapılarını açıp meçhule göndermek tarihi bir insan hakkı ihlalidir.
“Yetkilileri; iki sınır arasında silahlar, gaz bombaları ve Ege Denizi'nin soğuk sularında sıkışmış mültecilerin yaşadığı krize müdahale etmeye ve onların birer sayı, alelade bir istatistiki veri olmadıklarını fark etmeye davet ediyoruz.” (AS)