İstanbul Barosu Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezleri çocuk istismarıyla ilgili açıklama yaptılar.
Vakit Yazarı Hüseyin Üzmez'in yargılandığı Adli Tıp raporunda bu olayla ilgili olarak cinsel istismara uğrayan B.Ç’nin “ beden ve ruh sağlığının etkilenmediği “ belirtilerek sanığın tahliyesine ilişkin Baro TCK'nin 103. maddesini hatırlatıyor:
"Maddede çocukların cinsel istismarı düzenlenmiş olup 'çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' denilmektedir. Cinsel istismar deyiminden; Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış anlaşılmaktadır."
"Rapor inandırıcı değil"
Baro aynı maddenin 6. fıkrasında “suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacağı” ibaresine dikkat çekiyor.
"Olayda mağdur çocuğun haklarının korunmayarak, reşit olmayan 14 yaşındaki B.Ç’nin şikâyetini geri almasının bilinçli olmadığı ve raporda çocuğun cinsel istismarının ruhsal hasar oluşturmadığı görüşünün hukuken ve tıbben hatalı olduğu ve çok kısa bir sürede böyle bir rapor verilmesinin diğer davalarla kıyaslandığında inandırıcı olmadığı ortada."
Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezlerinin ortak talebi mağdurun korunması, Üzmez'in cezalandırılması.
Baronun verdiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nce çocuğun yasal menfaatlerinin ve haklarının korunması, devletin taraf olmasıyla ve çocuğu korumasıyla mümkün.
Yetkilileri göreve çağıran merkezler "Yasaların değiştirilerek mağdurları değil, bu suçu işleyenleri korumak hukuk devleti kurallarıyla bağdaşmaz" diyor. (EZÖ)