EMBARQ Türkiye-Sürdürülebilir Ulaşım Derneği'nin YARD 9 işbirliği ve Hollanda Kraliyet Başkonsolosluğu'nun desteğiyle düzenlediği bisikletin İstanbul'un ulaşım ağına güvenli bir şekilde entegre edilmesine katkı sağlamayı hedefleyen Bikelab İstanbul projesi bugün düzenlenen çalıştayla başladı.
EMBARQ Türkiye-Sürdürülebilir Ulaşım Derneği'nin Hollanda'daki 'bisikletli yaşam' deneyimini İstanbul'a aktarmak üzere Hollandalı kentsel tasarım firması YARD 9 işbirliği ile başlattığı proje, Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu'nun, Hollanda ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı kutlamaları kapsamında verdiği destek ile bir yıl sürecek.
Proje sonunda pilot uygulama
EMBARQ Türkiye Direktörü Arzu Tekir, projeyle İstanbul'da bisiklet kullanımının güvenli hale gelmesi, bisikletin toplu taşımayla entegrasyonunun sağlanması, bisiklet kültürü gibi konularının tartışılıp çözüme ulaştırılmasını sağlamak ve bir pilot uygulamayı hayata geçirme amaçları olduğunu söyledi.
Çalıştay öncesi yapılan panelde Hollanda'daki bisikletli yaşam deneyimi, bisikletlilerin İstanbul'da yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri ile bisikletli yaşamın faydaları konuşuldu.
Panelde Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosu Onno Kervers, EMBARQ Türkiye'den Ali Doğan Şalva, Yard 9'dan Gerbrand Wiepko Bas, Dutch Cycling Embassy'den Anton Lambertus Bosch, Bisikletliler Derneği'nden Murat Suyabatmaz, Bisikletli Yaşam Derneği'nden Kevser Ser sunum yaptı.
Hollanda'dan Türkiye'ye bisikletli yaşam
Yaklaşık iki saat süren sunumlarda şu bilgiler verildi ve sonuçlar elde edildi: Hollanda bisikletli yaşam için örnek bir ülke. Özel bisiklet yolları, bisikletler için tabela ve yönlendirmeler, bisiklet koruma alanları gibi çalışmaların yanında okul servisi şeklinde, yük taşıma amacıyla, taksi olarak kullanılabilen farklı bisiklet tasarımları da yaygın.Bu sayede trafikte güvenlik arttırılırken bir araçlık alana on bisikletin park edilmesi sonucu da insanlar daha fazla yaşam alanı elde etmiş
Türkiye'de ise bisikletli yaşam güvenilir, yaygın ve etkili değil. Bunda bisikletin bir ulaşım aracı olarak algılanmamasının etkisi de görülürken asıl sorun yapısal nedenler. Bağdat Caddesi'ne yapılan bisiklet yolunun sürücülerin yolun daraldığı nedeniyle şikayetleri üzerine geçtiğimiz hafta kaldırılması da problemin başka bir yüzünü gösteriyor. Sanılanın aksine bisiklet kullanımı için uygun koşulların oluşturulması daha önce olmayan bisiklet kültürünü yaratmakta yardımcı oluyor.
Özellikle İstanbul'da bisikletlilerin yaşadığı sorunların başında bisiklet yollarının olmayışı, trafikteki diğer araçların bisikletlilere dikkat etmemesi, bisikletler için park yerlerinin olmayışı, bisikletlerin toplu taşımaya entegre edilmemiş olması geliyor.
Peki İstanbul'da bisikletli yaşamın sağlanması neler kazandırır? Öncelikle trafik yoğunluğunu azaltıp trafik kazalarının neden olduğu ölüm ve yaralanmaları azaltır. Kirlilik ve gürültüyü azaltan bisikleti yaşam zamandan ve paradan tasarruf sağlar. Sağlık çalışanlarının bisiklet kullanması özellikle yayalaştırılmış alanlara daha çabuk ulaşabilmelerini sağlar. bisiklet, doğal afetlerin ilk 72 saatinde tek ulaşım aracı olması nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor.
Bisikletli yaşama ulaşmak için ise özel bisiklet yolları yapılmalı, bisiklet kullanımı için eğitim alanları oluşturulmalı, bisiklet toplu taşımaya entegre edilmeli, bu amaçla toplu taşıma araçlarına ve taksilere bisikleti taşımak için gerekli aparatlar takılmalı. (BK/HK)