CHP Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan'a göre, ekonomik krize karşı Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) yeni programdan uzak durmak gerekiyor. Yerine, büyük çoğunluğu kullanılmayan işsizlik fonunun halkı yoksulluktan korumak için kullanılması, bu konuda sendikaların bastırması gerektiğini söylüyor.
bianet, Oyan'la doların değerinin yükselişini, krizin etkilerini, krize karşı yapılacakları konuştu. Oyan şunları söyledi.
Hep beraber yoksullaştık: Doların değerinin yükselmesiyle, dolar cinsinden hesaplanan milli gelir düşmüş, bütçe değersizleşmiş oldu. Ailelerin bütçesi de dolar cinsinde düşmüş olacak.
Emekçiler kaybedecek: Kriz en çok emekçileri etkileyecek, üzerlerine gelen yükü yansıtma olanakları yok. İşi olanlar işsizlik korkusuyla ödüne zorlanacak, iş arayanların umudu azalacak. Önce ve en çok sendikasız kesimler etkilenecek. Kamu masraflarını kısmaya yönelip –ilaç masrafları gibi- daha fazla sosyal hak kayıplarına neden olabilir.
"AKP derhal sosyal paket açıklamalı"
Kamu yatırımları artmalı: Kamu yatırımları derhal artırılmalı. Yoğun emek kullanan yatırımlara girilebilir. GAP gibi projelerde hiç bütçe kısıtlamasına girmeden devam etmek gerek. Bazı ekonomistler "talebi kısın" diyor. Tam tersine kamu talebini artırmak gerek.
İşsizlik sigortası: 35 milyar dolarlık fonun 2000'den beri yalnızca yüzde 5'i kullanıldı şimdiye kadar. Bunu kullanmanın tam zamanı. İçine girince daha uzun süre kalınabilecek, daha fazla işsizin yararlanabileceği şekilde esnetilmeli. Ödenekleri şu an yaklaşık 200-600 YTL arasında. Bu yükseltilmeli. Bunun için sendikalara çok iş düşüyor. Örneğin Türk-İş'in birinci derecede ilgilenmesi gereken konu bu.
Meslek edindirme: Fonun en az 1 milyar YTL'lik kısmını buna ayırmak gerek. Hükümet 500 YTL'den söz ediyor. İşsizlere vasıf kazandırmak önemli. Örneğin işgücü talebinin çok yüksek olduğu, "kaçak yabancı işgücü"yle yürüyen çocuk ve yaşlı bakımı bu alanlardan biri.
Aile sigortası: Sigortasız olan kesimleri de kapsayacak şekilde aile sigortası kurulmalı. Gelişmiş ülkelerde var. İşsizlik sigortasının yanında çocuklar, çalışmayan eş için de sigorta demek bu. Siyasi istismara açık yürüyen sosyal yardımlaşma böyle düzenlenebilir.
IMF'den uzak durun: IMF'yle yeni anlaşma karanlıkta ıslık çalmaktır. Türkiye IMF programlarıyla bu noktaya geldi. Mayıs 2008'de IMF programı bittiğinde zaten iyi durumda değildi. Büyük dış açığı ve iç borçları olan bir ülkeydi. Yüksek faiz-düşük kur mekanizmasıyla çalışan, uluslararası sermayeye büyük kârlar sağlayan bir ülkeydi. Bu yaklaşım korkudan kaynaklanıyor.
"İhracat yükselir" doğru değil: Bakan Unakıtan ve Başbakan Erdoğan'ın sözleri doğru değil. İhracatçılar da bu kadar oynak kurdan şikayetçi. Hangi noktada tahsilat yapacaklarını bilmiyorlar. Daha önemli etken taleptir. İhracat yaptığımız pazarlar, AB başta, gelişmiş ülkeler. Bunlarda talep daralacak. Türkiye'nin bütün ihracat coğrafyasında bu var. Ayrıca başka ülkelerin de parasının değeri düşüyor. Rekabet açısından baktığınızda avantaj kuşkulu. (TK)