Güney Afrika’nın Filistin’de soykırımı önleme amacıyla, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail aleyhine açtığı dava devam ediyor. Saldırıları kınayan Türkiye dahil birçok ülke davaya müdahil oldu.
7 Ekim 2023’ten bu yana ağırlıklı olarak Gazze Şeridi’ni hedef alan İsrail saldırıları Filistinli sivillere yönelik insan hakları ihlallerine neden oldu. Yerleşim alanlarına yönelik bombardımanlar ve uygulanan yoğun ablukayla ortaya çıkan insani kriz, uluslararası toplumu harekete geçmeye zorladı. 27 Ekim’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun ezici oy çoğunluğuyla yaptığı ateşkes çağrısı cevapsız kaldı, 24 Kasım’da Katar arabuluculuğunda ilan edilen ateşkes ise yalnızca bir hafta sürdü.
Soykırım davasında gelinen nokta
Ateşkesin sona erdiği 1 Aralık’tan bu yana aralıksız süren İsrail saldırılarına yönelik en etkili tepki Güney Afrika’dan geldi. Güney Afrika Cumhuriyeti, Filistin halkına karşı işlediği savaş suçları nedeniyle İsrail hükümetinin 1948’de imzalanan “Soykırım Sözleşmesi” uyarınca yargılanması için 29 Aralık’ta Birleşmiş Milletler’in yargı organı Uluslararası Adalet Divanı’na başvuruda bulundu. 84 sayfalık dava dilekçesinde İsrail’e yönelik soykırım suçlamalarına ilişkin kitlesel katliamların yanı sıra su, elektrik, gıda gibi temel insani ihtiyaçların karşılanmasını engelleyen ve 2 milyondan fazla insanı kıtlık tehlikesiyle baş başa bırakan ablukaya dikkat çekildi. Başvuruda, davanın acil şekilde görülmeye başlanması, iddialara konu olan askeri saldırıların bir an önce sonlandırılması ve işlenen savaş suçlarının soykırım suçu kapsamında yargılanması talep edildi.
Başvuru üzerine 11-12 Ocak 2024’te ilk duruşma gerçekleştirildi, 26 Ocak’ta mahkeme, İsrail’e yönelik ilk tedbir talepli kararlarını açıkladı. Karara göre mahkeme İsrail devletinden, ordusunun herhangi bir soykırım faaliyeti yürütmediğini garanti etmesini ve insani yardımların Gazze’ye girişini sağlamasını istedi. Güney Afrika’nın talebine karşın UAD, saldırıların tamamen durdurulması yönünde bir karar almadı.
Mahkemenin kararına rağmen Gazze’de sivillere yönelik saldırılar ve abluka devam ediyor. Son olarak İsrail ordusu, 7 Nisan’da Gazze’nin Mısır sınırındaki Refah’a saldırdı. Filistin haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail ordusu Gazze’nin Mısır’dan gelen insani yardımlarla bağlantısını sağlayan Refah ve Karm Abu Salem geçiş noktasını da kapattı. Filistinli yetkililer, yaşanan bu gelişmeyle Mısır sınırındaki tüm insani yardım trafiğinin durdurulduğunu açıkladı.
Dava İsrail aleyhine sonuçlanırsa ne olur?
Uluslarararası Adalet Divanı Statüsü’nün 63. maddesi, hukuki yararı olup olmamasına bakılmaksızın diğer devletlere ihtilafa konu dosyayı mahkemede yorumlama olanağı sağlıyor. Davaya müdahil olan devletler, Divan’a sözlü veya yazılı beyan verme hakkına sahip oluyor. Duruşmalarda müdahil devletler, hak ihlallerine dair beyanlarını mahkemeye sunmuştu.
Yargılamalar sonucunda İsrail’in suçlu bulunması durumunda Birleşmiş Milletler, uluslararası yaptırımları gündemine alacak. İthalat ve ihracat ambargosu, mali yaptırımlar, diplomatik ilişkilerin ve uluslararası üyeliklerin askıya alınması, barışı korumak amacıyla uluslararası askeri operasyonlar düzenlenmesi bu yaptırımlar arasında yer alıyor.
Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı 'soykırım' davasına desteğini açıklayan ülkeleri harita üzerinde görmek için tıklayın
Uluslararası Adalet Divanı hakkında
Merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler’in yargı organı. Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi’nden seçilen 15 üyeden oluşan Divan, uluslararası uyuşmazlıkları çözmeyi amaçlıyor. Divan, bireysel yargılamaların yapıldığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden farklı olarak yalnızca devletler arasındaki anlaşmazlıklara bakıyor.
Divan’da yargılaması süren diğer iki soykırım dosyası Ukrayna-Rusya ve Gambiya-Myanmar arasında devam ediyor. Divanın baktığı ilk soykırım dosyası 1993’te Bosna Hersek tarafından Yugoslavya devletine açılan davaydı. 2007’de karara bağlanan davada mahkeme, Sırbistan’ın soykırımı engellemek için gerekli adımları atmadığına hükmederek sorumluların Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına karar vermişti.
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’e soykırım davasında kararını açıkladı
(OE/AS)