İsrail tankları, Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah kentine girerken sivil halkın yeni bir göç dalgasıyla evlerini terk etmesine yol açtı.
Yerel medya, İsrail'in kentin birçok bölgesinde yaşayanlara yayımladığı tahliye emrinden bir gün sonra, tankların şehrin güney ve doğu bölgelerine yoğun hava ve topçu saldırıları altında girdiğini bildiriyor.
Tankların üzerinden geçmediği birkaç kentten biriydi
Deyr el-Belah, İsrail ve Hamas arasında 21 aydır süren savaş sırasında İsrail'in geniş çaplı kara harekâtı düzenlemediği Gazze'deki birkaç bölgeden biriydi.
Bu vesileyle İngiltere ve 24 başka ülke, gıda yardım noktalarında yüzlerce Filistinlinin öldürülmesini kınadı. "Gazze'deki savaş[ın] artık sona erme[si]" çağrısında bulundular.
BM de, Deyr el-Belah'taki tahliye emrinin on binlerce Filistinliyi etkilediğini ve insani yardım çalışmalarına "yıkıcı bir darbe daha" indirdiğini söyledi.
BBC'nin haberine göre, yerel gazeteciler, İsrail tanklarının ve diğer askeri araçların pazartesi günü Kissufim sınır kapısı yönünden, ağır topçu ateşi ve hava saldırıları desteğiyle doğu Deyr el-Belah'a girdiğini haber verdi.
Ebu el-Ecin ve Hikr el-Cami bölgelerine onlarca top mermisi isabet ettiği söyleniyor. Sosyal medyada paylaşılan gece görüntülerinde patlamalar ve silah sesleri vardı. Yerel sağlık görevlileri, top atışlarında birkaç kişinin öldüğünü söyledi.
Deyr el-Belah'ta bir sağlık merkezi işleten Birleşik Krallık merkezli yardım kuruluşu Filistinliler İçin Tıbbi Yardım (MAP) sözcüsü, durumu "son derece kritik" olarak niteledi.
Sözcü Mai Elawawda, "Ofisimizin her yerine top atışları oluyor ve askeri araçlar, korkunç bir gece geçiren meslektaşlarımız ve ailelerinden sadece 400 metre uzakta," dedi.
İsrail'in tahliye emri
İsrail ordusu, pazar günü güney Deyr el-Belah'taki altı kent blokunun derhal tahliye edilmesini emrederek, "düşmanın kabiliyetlerini ve terörist altyapısını yok etmek için büyük kuvvet" kullanacaklarını duyurdu.
Kentten kaçan bir ailenin reisi BBC'ye "Her yerde ateş eden çok sayıda keskin nişancı vardı. Atışlar önümdeki eve isabet etti... Hayatta kalmak bir mucize." dedi. "İnsanlar yiyecek eksikliğinden dolayı akıllarını kaybediyor ve yere düşüyorlar."
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) pazar günü yaptığı açıklamada, yüzlerce ailenin çoktan kaçtığını, tahliye emrinin, 50 ila 80 bin kişinin yaşadığı ve yerlerinden edilmiş 30 bin kişinin 57 kampta barındırıldığı Deyr el-Belah'ın yaklaşık 5,6 kilometrekarelik bir alanını kapsadığını söyledi.
OCHA, BM personelinin Deyr el-Balah'ta, koordinatları İsrail ile paylaşılan onlarca tesise dağılmış olarak bulunduğunu ve bu tesislerin korunması gerektiğini vurguladı.
Etkilenen bölgelerde birkaç yardım deposu, dört birinci basamak sağlık kliniği, dört sağlık merkezi ve bir su arıtma tesisi bulunuyor. Tesiste, üç su kuyusu, bir su deposu, bir katı atık depolama sahası ve bir atık su pompa istasyonu da var. Kuruluş, "Bu altyapıya gelebilecek herhangi bir hasarın hayati tehlike yaratacağı"nı belirtti.
Filistinliler İçin Tıbbi Yardım, birçok insani yardım kuruluşunun ofis ve misafirhanesinin İsrail ordusundan "derhal tahliye" emri aldığını bildirdi.
BM ve diğer insani yardım kuruluşları, İsrail kara kuvvetlerinin bir yılı aşkın bir süre önce güneydeki Refah'a girmesinin ardından operasyonlarının önemli bölümlerini Deyr el-Belah'a taşımıştı.
Kentte İsrailli rehineler aranacak
İsrailli yetkililer, Deyr el-Belah'ın şimdiye kadar çatışmalardan uzak kalabilmiş olmasının Hamas'ın aldığı İsrailli rehinelerin kentte tutulma ihtimali olduğunu söyledi. Hâlâ rehin tutulan 50 kişinin en az 20'sinin hala hayatta olduğu düşünülüyor.
Rehinelerin aileleri, bir saldırının yakınlarını tehlikeye atabileceği kaygısını dile getirdiler. Rehine yakınları, pazar günü, tahliye kararı bildirildiğinde "Bu kararın sevdiklerimizi kaybetme pahasına alınmış olmadığı konusunda kimse bize teminat verebilir mi?" diye sormuşlardı.
"Gazze'deki açlık krizi yeni bir çaresizlik düzeyinde"
BM'ye göre, Gazze'nin yaklaşık yüzde 87,8'i halen İsrail tahliye emirleri kapsamında veya İsrail'in askeri bölgeleri içinde. Bu da 2,1 milyonluk nüfusun, temel hizmetlerin çöktüğü yaklaşık 46 kilometrekarelik bir alana sıkışıp kalmasına neden oluyor.
Bu arada, Dünya Gıda Programı (WFP), hafta sonu yiyecek beklerken 100'den fazla kişinin öldürüldüğünün bildirilmesinin ardından Gazze'deki açlık krizinin "yeni bir çaresizlik seviyesine ulaştığı" konusunda uyardı.
Hamas sağlık bakanlığına göre, pazar günü, Gazze'nin kuzeyindeki Zikim sınır kapısı yakınlarında en az 67 kişi bir WFP yardım kamyonu konvoyuna yöneldiği sırada öldürüldü. İsrail ordusu, ölümleri askerlerinin "acil bir tehdidi ortadan kaldırmak için" binlerce kişilik bir kalabalığa uyarı ateşi açmasıyla açıkladı.
WFP, "Yetersiz beslenme artıyor ve 90 bin kadın ve çocuk acil tedaviye muhtaç. Neredeyse her üç kişiden biri günlerdir yemek yiyemiyor." dedi.
"Bu giderek kötüleyen durumu ancak gıda yardımı dağıtımlarında büyük çaplı bir artış giderebilir."
25 ülke, "damla damla yardımla siviller insanlık dışı bir şekilde öldürülüyor"
Avrupa ülkeleri, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya'nın da aralarında bulunduğu 25 ülkeden oluşan grup, ortak açıklamalarında, "yardımların damla damla verilmesini ve çocuklar da dahil olmak üzere sivillerin insanlık dışı bir şekilde öldürülmesini" kınadı.
"800'den fazla Filistinlinin yardım peşindeyken öldürülmesi dehşet verici."
Hamas'ın tüm rehineleri serbest bırakmayı reddetmesini kınayan grup, "müzakere edilmiş bir ateşkesin onları eve getirmek için en iyi umudu sunduğunu" belirtti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail'in mayıs ortasından bu yana Gazze'ye 4.400 tır dolusu insani yardım gönderdiğini ve 11 hafta süren tam ablukayı kısmen hafiflettiğini söyledi. Bakanlık ayrıca, 700 tır dolusu insani yardımın da sınır kapılarının Gazze tarafında BM tarafından alınmayı beklediğini ekledi.
İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas öncülüğündeki saldırılara misilleme olarak Gazze'de savaş başlattı. Saldırılar yaklaşık 1.200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin rehin alınmasına yol açtı.
İsrail saldırıları, bölgenin sağlık bakanlığına göre Gazze'de o zamandan beri en az 58.895 kişinin ölümüne yol açtı.
(AEK)
