İsrail'in 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de binlerce sivil hayatını kaybederken bölgedeki tahribat, çevre ve halk sağlığı felaketini de beraberinde getirdi.
Uzun yıllardır iklim krizinden olumsuz etkilenen Gazze halkı, saldırılar nedeniyle özellikle su kaynaklarına erişim sorunuyla karşı karşıya.
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Birleşmiş Milletler (BM) Üniversitesi akademisyenleri tarafından geçen yıl (2022) yayımlanan "İşgal Altındaki Filistin Topraklarının İklim ve Su Güvenliği Planlaması Seçenek ve Stratejileri" isimli çalışma Filistin'in iklim krizi konusunda savunmasız bir coğrafyada bulunduğunu ortaya koydu.
Su ihtiyacının büyük oranda dağ ve kıyı akiferleri ile Ürdün Nehri Havzası’ndan sağlandığı; ancak söz konusu kaynakların çoğunun İsrail'in kontrolü altında olduğu aktarılan çalışmada, Ürdün Nehri Havzası'nın yaklaşık yüzde 80'inin birkaç 10 yılda kuruyacağı tahmini paylaşıldı.
BM ve DSÖ: Gazze büyük bir tehlikenin eşiğinde, insani ateşkes gerekiyor
Çatışmalar kuraklığı şiddetlendiriyor
Çalışmada, bölgede devam eden çatışmaların doğrudan ve dolaylı olarak kuraklığı şiddetlendirebileceğine, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin devamlılığını kesintiye uğratabileceğine, çeşitli böcek ve zararlı parazitlerin artışına neden olabileceğine dikkat çekildi.
Araştırmayı gerçekleştiren uzmanlara göre, İsrail Gazze'de özellikle enerji santrallerini, su arıtma sistemlerini ve su kaynaklarını hedef alıyor ve bunun zorunlu bir sonucu olarak arıtılmamış veya kısmen arıtılmış kanalizasyon suları, doğrudan Akdeniz'e boşaltılırken, bu durum halk sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor.
• Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) açıkladığı günlük kişi başına düşen su alt sınırının 100 litre olduğu hatırlatılırken bu oran, Gazze’de 45'e, Kudüs ve Batı Şeria'da 50'ye, İsrail'in kontrolü altındaki bazı bölgelerde 20 litreye kadar düşüyor. Ortalama bir İsrailli ise günde 369,5 litre su tüketiyor.
Hanelerin gelirlerinin üçte birini, bazı dönemlerde ise yarısını suya harcadığı bilgisine yer verilen çalışmada, nüfusun yüzde 64'ünün yoksulluk içinde olduğu ve içme suyunun pahalı hale geldiği vurgulandı.
FİLİSTİN-İSRAİL SAVAŞI
Af Örgütü: Sivillerin ızdırabına son vermek için taraflar acilen ateşkes yapmalı
İşgal altında iklim adaleti
Bölgedeki durum hakkında değerlendirmelerde bulunan Filistin Çevre Sivil Örgütleri Ağı Koordinatörü Abeer Butmeh, İsrail’in abluka altında tuttuğu Gazze’ye çok az miktarda yakıt girişine izin verdiğini hatırlatarak şöyle dedi:
“İklim krizi, İsrail saldırılarıyla birleşince tarım arazileri kuruyor, çünkü burada yetiştirilen mahsulü sulamak için su yok ve bu sebeple insanlar arazilerini ekmeyi bırakıyor. Saldırıların etkilerini toprakta, suda, deniz habitatında, havada ve tabii en önemlisi insan sağlığı üzerinde göreceğiz. Şu anda İsrail, Gazze’deki su kaynaklarını kesmiş durumda ve Gazze’de içilebilir su bitti. İnsanlar içmek için bile tuzlu suya bağımlılar.
"Filistinliler iki tehdit altında yaşıyor; İsrail işgali ve iklim krizi. Biz, İsrail'in kısıtlamaları olduğu sürece, iklim krizinin etkileriyle mücadele edemiyoruz. Filistinliler olarak kendi su kaynaklarımızdan gelen su hakkımızı elde etmek için mücadele ediyoruz. Filistin’de iklim adaletine ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz ama işgal altında bir iklim adaleti de yok." (TY)