İsrail’in 23 Eylül’de Lübnan’a başlattığı hava saldırıları on dokuzuncu gününe, 1 Ekim’de başlattığı kara operasyonları ise on birinci gününe girdi.
İsrail ordusu, başta Beyrut’un Dahiye bölgesi olmak üzere, Lübnan’ın çeşitli bölgelerine hava saldırılarını sürdürürken, Güney Lübnan’da da çatışmalar şiddetleniyor.
Hizbullah, İsrail ordusunun farklı noktalardan ilerleme girişimlerini tanksavar ve roket atışlarının yanı sıra pusularla engellemeye çalışıyor. İsrail ordusu ise kara saldırılarını Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’nün (UNIFIL) Nakura’daki merkez karargâhı yakınlarında yoğunlaştırdı.
İsrail ordusu, Hizbullah’ın UNIFIL pozisyonlarının çevresinde faaliyet gösterdiğini iddia ederek, “çatışmaların yoğunluğundan kaynaklanan tehlikelerden kaçınmak için” UNIFIL’e beş kilometre kuzeye çekilmesini ‘tavsiye etti.’
SOPHIA GOODFRIEND YAZDI
Lübnan savaşı: İsrail’in yorgun ordusu için bir imaj kurtarma çabası
UNIFIL’e iki günde iki saldırı
Lübnan Ulusal Haber Ajansı’na (NNA) göre, İsrail ordusu Nakura’daki UNIFIL merkez karargâhının ana girişini top mermisiyle hedef alırken, bir gözlem kulesini de ‘Merkava’ tankı ile vurdu.
Haberde, merkez karargâhta maddi hasar oluştuğu ve tank atışıyla gerçekleştirilen saldırı sonucunda Sri Lanka taburundan iki askerin yaralandığı kaydedildi.
Video: El-Arabiya’ya göre, Nakura’daki UNIFIL merkez karargâhına yönelik topçu saldırısının ardından bölgede dumanlar yükseliyor.
تصاعد أعمدة الدخان جراء ما قيل إنه قصف مدفعي إسرائيلي استهدف مركزا لـ "اليونيفيل" في رأس الناقورة#قناة_العربية #لبنان #إسرائيل pic.twitter.com/BB8y8y08jB
— العربية (@AlArabiya) October 11, 2024
Beyrut merkezli El-Ahbar Gazetesi, saldırıda yaralanan iki askerden birinin durumunun ağır olduğunu ve İsrail’in yoğun topçu bombardımanına devam ettiğini bildirdi.
UNIFIL, dün (10 Ekim) İsrail saldırıları sonucunda iki Barış Gücü askerinin gözlem kulesinden düşerek yaralandığını açıklamıştı.
İsrail, Lübnan'daki BM Barış Gücü askerlerine ateş açtı
BMGK’nin 1701 sayılı kararı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı, 2006 Lübnan Savaşı’nı sona erdirmek amacıyla 11 Ağustos 2006’da kabul edildi.
İsrail’in yanı sıra, ABD’nin öncülük ettiği bazı Batılı devletler ile Suudi Arabistan ve Katar yaptıkları ortak açıklamada 1701 sayılı karara atıfta bulundular. Bu devletler, kararın özellikle iki maddesinin uygulanmasını istiyor:
- Hizbullah’ın silahsızlandırılması.
- Litani Nehri’nin güneyinde, Lübnan ordusu ve BM Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında hiçbir silahlı gücün bulunmaması.
Ancak Hizbullah, varlık amacını doğrudan hedef alan bu maddeleri bugüne kadar kabul etmedi.
BM’den İsrail’e tepki
BM Genel Sekreteri’nin Barış Operasyonlarından Sorumlu Yardımcısı Jean-Pierre Lacroix, İsrail’in UNIFIL’e yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, BMGK’de Fransa’nın talebi üzerine yapılan Lübnan oturumunda konuşan Lacroix, İsrail’in ‘Merkava’ tankları ve iş makinalarıyla birçok bölgeye giriş yaptığını belirterek, “Barış güçlerimizin güvenliğine yönelik tehlike giderek artıyor” dedi.
İsrail ordusunun BM tesisleri yakınlarında askeri mevcudiyet kurmasını protesto ettiklerini kaydeden Lacroix, İsrail ordusunun UNIFIL’in statüsü ve personeli ile tesislerini korumak zorunda olduğunu vurguladı.
Lübnan’dan BM Güvenlik Konseyi’ne, İsrail işgalinin durdurulması çağrısı
İsrail’in Lübnan saldırıları
Hizbullah ile İsrail ordusu arasında 8 Ekim 2023’te başlayan düşük yoğunluklu çatışmalar, eylül ayı itibarıyla tam ölçekli bir savaşa doğru ilerliyor.
İsrail ordusu, 17-18 Eylül tarihlerinde Lübnan’da gerçekleştirdiği çağrı cihazı ve telsiz saldırılarının ardından Hizbullah’ın askeri liderlerini hedef alan suikastlar düzenledi ve 23 Eylül’de Lübnan’ın güneyine ve doğusuna yoğun hava saldırıları başlattı. 27 Eylül’de ise Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Beyrut’a düzenlenen bir hava saldırısıyla öldürüldü. Buna karşın Hizbullah, İsrail’e roket ve füzelerle karşılık vermeye devam ediyor.
Lübnan makamlarına göre, Hizbullah’ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül’den beri 104’ü çocuk ve 194’ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 169 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı ve bombardımanlar nedeniyle ülke içerisinde yüz binlerce kişi yerinden oldu.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut’a ve kuzeye doğru göç dalgası devam ederken, Suriye’ye göç edenlerin de olduğu belirtiliyor.
(VC)