İsrail’in 23 Eylül’de Lübnan’a başlattığı hava saldırıları on altıncı gününe, 1 Ekim’de başlattığı kara operasyonları ise yedinci gününe girdi.
İsrail savaş uçakları, Lübnan’ın güneyi ve doğusundaki birçok beldeye ve başkent Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesine şiddetli hava saldırılarını sürdürüyor.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı’na (NNA) göre, İsrail savaş uçakları Beyrut’un Dahiye bölgesini hedef aldı ve Beyrut Uluslararası Havaalanı yakınındaki Tahvita el-Gadir, El-Kefaat ve Burc el-Baracine bölgelerine saldırılar düzenledi.
İsrail savaş uçakları, ülkenin güneyindeki Sur kentine bağlı beldelerin yanı sıra ülkenin doğusundaki Bekaa bölgesine yoğun hava saldırıları gerçekleştirdi, ülkenin doğusundaki Bealbek’in Nebi Şit ve Yunin köyleri başta olmak üzere bazı beldeleri de bombaladı.
BM: Lübnan'da son dönemin en ölümcül sürecine tanık oluyoruz
Hizbullah’ın askeri medyası, sabah saatlerinden bu yana İsrail güçlerine yönelik sekiz ayrı saldırı düzenlendiğini bildirdi. Bu saldırılarda, İsrail’in kuzeyindeki sınır hattında konuşlanan İsrail güçlerine roket saldırıları düzenlendiği, Lübnan’ın güneyindeki sınır kasabaları ve köylerinde mevzilenen İsrail askerlerinin ise top atışlarıyla hedef alındığı belirtildi.
Öte yandan, İsrail ordusu, Güney Lübnan’ın batı kesiminde Hizbullah’a karşı ‘hedefli ve sınırlı bir kara operasyonu’ başlattığını duyurdu.
SOPHIA GOODFRIEND YAZDI
Lübnan savaşı: İsrail’in yorgun ordusu için bir imaj kurtarma çabası
Hizbullah: İsrail, BM güçlerini canlı kalkan olarak kullanıyor
Beyrut merkezli El-Meyadin televizyonuna konuşan bir Hizbullah saha subayı, Güney Lübnan’daki sınır kasabası Marun er-Ras çevresinde İsrail güçlerinin ‘olağandışı bir hareketlilik’ içinde olduğunu bildirdi.
Hizbullah subayı, İsrail güçlerinin, BM Lübnan Geçici Barış Gücü’nün (UNIFIL) konuşlandığı noktanın yakınlarında mevzilendiğini ve onları ‘canlı kalkan’ olarak kullanmaya çalıştığını belirtti. Ayrıca, Hizbullah güçlerine bölgedeki İsrail güçleriyle çatışmaya girmemeleri ve geri durmaları talimatı verildiğini ekledi.
BMGK’nin 1701 sayılı kararı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı, 2006 Lübnan Savaşı’nı sona erdirmek amacıyla 11 Ağustos 2006’da kabul edildi.
İsrail’in yanı sıra, ABD’nin öncülük ettiği bazı Batılı devletler ile Suudi Arabistan ve Katar yaptıkları ortak açıklamada 1701 sayılı karara atıfta bulundular. Bu devletler, kararın özellikle iki maddesinin uygulanmasını istiyor:
- Hizbullah’ın silahsızlandırılması.
- Litani Nehri’nin güneyinde, Lübnan ordusu ve BM Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dışında hiçbir silahlı gücün bulunmaması.
Ancak Hizbullah, varlık amacını doğrudan hedef alan bu maddeleri bugüne kadar kabul etmedi.
Sayda-Sur sahil hattı ‘askeri hedef’ ilan edildi
Daha önce Güney Lübnan’da Litani Nehri’nin güneyi ve kuzeyi için tahliye emri yayımlayan İsrail ordusu, bu kez de Avali Nehri’nden güneye, Sayda-Sur sahil hattına kadar olan bölgeyi ‘askeri hedef’ ilan etti.
İsrail ordu sözcüsü Avichay Adraee, bölgedeki Hizbullah güçlerinin hedef alınacağı iddiasıyla Lübnanlıları Akdeniz kıyısında bulunmamaları konusunda uyardı.
İsrail’den kuzey sınırında dördüncü ‘askeri bölge’ ilanı
İsrail ordusu, Lübnan sınırına yakın Batı Celile bölgesinde 5 beldeyi ‘kapalı askeri bölge’ ilan ederek, giriş-çıkışı yasakladı.
İsrail ordusunun yaptığı açıklamaya göre, Rosh Hanikra, Şlomi, Hanita, Adamit ve Arab el-Aramshe beldelerinin saat 22’den itibaren “kapalı askeri bölge” ilan edildi.
Lübnan’a yönelik saldırılarını “kuzey sakinlerini güvenli bir şekilde evlerine döndürme” gerekçesiyle açıklayan İsrail, neredeyse tüm kuzey sınırını ‘kapalı askeri bölge’ ilan etmiş durumda.
İsrail’in Lübnan saldırıları
Hizbullah ile İsrail ordusu arasında 8 Ekim 2023’te başlayan düşük yoğunluklu çatışmalar, eylül ayı itibarıyla tam ölçekli bir savaşa doğru ilerliyor.
İsrail ordusu, 17-18 Eylül tarihlerinde Lübnan’da gerçekleştirdiği çağrı cihazı ve telsiz saldırılarının ardından Hizbullah’ın askeri liderlerini hedef alan suikastlar düzenledi ve 23 Eylül’de Lübnan’ın güneyine ve doğusuna yoğun hava saldırıları başlattı. 27 Eylül’de ise Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Beyrut’a düzenlenen bir hava saldırısıyla öldürüldü. Buna karşın Hizbullah, İsrail’e roket ve füzelerle karşılık vermeye devam ediyor.
Lübnan makamlarına göre, Hizbullah’ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatıldığı 17 Eylül’den beri 104’ü çocuk ve 194’ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 83 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı ve bombardımanlar nedeniyle ülke içerisinde yüz binlerce kişi yerinden oldu.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, 29 Eylül’de yaptığı açıklamada, “İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilen 118 bin kişi, 778 sığınma merkezine yerleştirildi. Yerinden edilenlerin gerçek sayısı bundan çok daha fazla ve bir milyona ulaşması mümkün” dedi.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut’a ve kuzeye doğru göç dalgası devam ederken, Suriye’ye göç edenlerin de olduğu belirtiliyor.
(VC)