* Fotoğraf: Hussam Shbaro / Anadolu Ajansı (AA) - Beyrut, Lübnan
İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentindeki baskında İsrail askerlerince öldürülen Al Jazeera televizyonunun Filistinli muhabiri Shireen Abu Akleh'in ölümüne ilişkin cezai soruşturma açmayacak.
İsrail'in Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail ordusuna bağlı Ordu Polisi Cezai Soruşturma Birimi, İsrail askerlerinin olayın yaşandığı 11 Mayıs gününde gazeteci Abu Akleh'in öldürüldüğü Cenin mülteci kampında olduğundan haberdar olmadıkları savunmasını kabul etti.
Buna göre, Cezai Soruşturma Birimi "suç şüphesi bulunmadığı için" gazetecinin öldürülmesine ilişkin cezai soruşturma başlatmayı planlamıyor.
İsrail ordusundan Albay Meni Liberty'nin olaya ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, İsrailli komandoların Abu Akleh'in bulunduğu bölgeye altı el ateş ettiklerinin tespit edildiği bilgisi paylaşıldı.
Soruşturmaya göre, Shireen Abu Akleh'in vurulduğu noktaya yaklaşık 190 metre mesafede bulunan bir cipteki komandonun, gazetecilerin durduğu bölümden gelen ateşe karşılık verdiği aktarıldı.
Haaretz'in haberinde, Abu Akleh'in bu sırada İsrail askerlerince vurulmuş olmasından endişe edildiği ifade edildi.
İsrail Ordusu Askeri Savcısı Yifat Tomer-Yerushalmi'ye göre, "İsrail askerleri yakınlardaki silahlı kişileri hedef almış ve gazeteciyi görmemişti."
TIKLAYIN - İsrail polisinden Filistinli gazetecinin cenazesine saldırı
ABD ve BM'den çağrı
Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vatandaşı olan Filistinli gazeteci Shireen Abu Akleh'in öldürülmesine ilişkin açıklama yapan ABD yönetimi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) İsrail'e olayla ilgili "şeffaf bir soruşturma" yürütme çağrısında bulunmuştu.
TIKLAYIN - "Gazeteci Abu Akleh'in öldürülmesi münferit bir olay değil"
Democracy Now'a konuşan Abu Akleh'in iş arkadaşı Dalia Hatuqa, "Günün sonunda, benim ya da herhangi başka bir Filistinlinin söz konusu incelemenin Shireen veya öldürülen diğer gazeteciler için adaleti sağlayacağına gerçekten bir umudu yok" demiş, şu görüşleri paylaşmıştı:
"Anladığım kadarıyla İsrailliler bir soruşturma yaptığını söylüyor. Benim kişisel olarak İsrailliler tarafından yapılan hiçbir incelemeye inancım yok. Çok insan öldü ve kimse bu ölümlerden sorumlu tutulmadı.
"Shireen ABD vatandaşı olduğu için belki bu sefer farklı olacaktır. Fakat bu da bizi şu soruya götürüyor: ABD'li olmak bir kişiyi neden Filistinli olmaya göre bir soruşturmaya daha değer kılıyor?
"Bu, çok uzun süredir devam ediyor: İsrail'in medya çalışanlarına, özellikle de Filistinlilere yönelik saldırısı ve hareket ettikleri göreceli cezasızlık şartları... İnsan Hakları İzleme Örgütü ve İsrail'in baş insan hakları örgütü B'Tselem aynı tespiti yaptı: Söz konusu İsrailli yetkililerin eylemleri olduğunda bu tür ihlaller konusunda hiçbir hesap verme zorunluluğu olmadığı gerçeği...
"Örneğin, 2018'deki Büyük Dönüş Yürüyüşü'nü takip eden iki gazetecinin İsrailli keskin nişancılar tarafından öldürülmesini, 2019 ve 2015'te iki gazetecinin İsrail'in keskin nişancı ateşiyle yaralanmasını hatırlıyoruz.
"Son olarak bahsedeceğim konu ise Gazze Şeridi'nde medya kuruluşlarına ev sahipliği yapan binaların hedef alınarak bombalanması. Mayıs 2021'de Al Jazeera ve Associated Press (AP) bürolarına da ev sahipliği yapan al-Jalaa binasının İsrail'in hava baskınıyla yıkılması da buna dahil.
"Dolayısıyla, bunlar münferit olaylar değil. Bir inceleme olacağı da tek başına önemli, fakat günün sonunda, benim ya da herhangi başka bir Filistinlinin söz konusu incelemenin Shireen veya öldürülen diğer gazeteciler için adaleti sağlayacağına gerçekten bir umudu yok."
Shireen Abu Akleh'in öldürülmesi
Katar merkezli Al-Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Shireen Abu Akleh (51), İsrail askerlerinin dün işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Görevini yaptığı sırada ve üzerinde "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde, İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak başından yaralanan Abu Akleh yaşamını yitirmişti. Abu Akleh'in hayatını kaybettiği olayda yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı.
İsrail polisi 13 Mayıs'ta Ebu Akleh'in tabutunun omuzlarda taşınmasına izin vermeyerek ve Filistin bayraklarına müdahale ederek cenazeye katılanlara cop, kauçuk kaplı mermi ve ses bombalarıyla saldırdı. (SD)