Gazze’deki mezalim nedeniyle İsrail’in Eurovision Şarkı Yarışması'na katılımına karşı çıkan ülkelerin itirazlarını görüşmek üzere toplanan düzenleyici kurulun itirazları reddetmesi üzerine Hollanda ve İspanya kamu yayıncıları yarışmadan çekildiklerini açıkladı.
Hollanda devlet kanalı AVROTROS, İsrail’in katılımının “kamu yayıncısı olarak taşıdıkları sorumlulukla artık bağdaşmadığını” bildirdi.
İspanya devlet televizyonu RTVE de perşembe günü yaptığı açıklamada, yarışmayı yöneten kurumun 2026’da İsrail’in katılımına izin verme yönünde oy kullanmasının ardından ülkenin Eurovision’dan çekildiğini duyurdu.
Euronews'un haberine göre, RTVE Genel Sekreteri Alfonso Morales, Avrupa Yayın Birliğinin genel kurulunda, “İsrail yayıncısı KAN’ın 2026 Eurovision’a katılımıyla ilgili ciddi şüphelerimizi ifade etmek isteriz,” dedi.
Eurovision Şarkı Yarışması'nın düzenleyicisi Avrupa Yayın Birliği, İsrail’in yarışmacısını desteklemek üzere oylamayı manipüle ettiği iddialarına karşılık daha katı oylama kuralları kabul etse de çekilmeleri önleyemedi.
Gazze'deki savaş ve mezalim İsrail'e tepkiyi büyüttü
Her yıl dünya çapında 100 milyondan fazla izleyici çeken pop müzik şöleni, son iki yıldır İsrail'in Gazze’deki katliamları nedeniyle patlak veren tartışmalarla çalkalanıyordu.
Eurovision'u yöneten, 56 ülkenin kamu yayıncılarından oluşan Avrupa Yayın Birliği (EBU), perşembe günü gerçekleştirdiği altı ayda bir yapılan genel kurulunu gerçekleştirdi. Toplantıda bazı ülkeler, İsrail'in yarışma oylamasına müdahale ettiği ve İsrail-Hamas Gazze savaşındaki tutumu nedeniyle dışlanması çağrısında bulundu.
EBU, yeni kuralların “şeffaflığı ve güveni” artıracağını ve İsrail de dahil tüm ülkelerin katılımına izin vereceğini belirtti.
Ancak İspanya ve Hollanda temsilcilerinin ardından İrlanda temsilcileri de toplantıdan ayrıldı.
Paul Jordan: "Eurovision bölünüyor"
Eurovision’u sadece bir müzik yarışması değil, aynı zamanda ulus kimliği, kültürel diplomasi ve siyasal iletişim açısından önemli bir küresel etkinlik olarak ele alan araştırmaları dolayısıyla "Dr. Eurovision" olarak da bilinen akademisyen Paul Jordan, gelişme üzerine “Eurovision biraz bölünmüş bir etkinliğe dönüşüyor,” dedi ve ekledi: “Slogan ‘Müzikle Birleş’… ne yazık ki siyaset yüzünden bölünmüş durumda. Oldukça karmaşık ve toksik bir hale geldi.”
70. Eurovision
Mayısta Viyana’da düzenlenmesi planlanan 70. Eurovision, kıtanın müzik tahtına çıkmak için yarışacak onlarca ülkenin müzik temsilcilerine ev sahipliği yapacak.
Eurovision pop müziği siyasetin önüne geçirmeye gayret etse de dünya gündemindeki olaylarla yüzleşmekten kaçınamıyor. 2022’de de Rusya, Ukrayna işgali sonrasında yarışmadan çıkarılmıştı.
Gazze’deki savaş ise yarışmanın karşılaştığı en çetin sınavdı. Geçtiğimiz iki yılda mayıs 2025’te İsviçre’nin Basel kentinde ve 2024’te İsveç’in Malmö kentindeki Eurovision etkinliklerinin düzenlendiği mekanların dışında, İsrail’e karşı geniş çaplı Filistin yanlısı protestolar gerçekleşti.
Gazze savaşı, Avrupa yayın dünyası içinde de ayrışmalara yol açtı. Viyanalı JJ'in “Wasted Love” şarkısıyla Eurovision 2025'i kazanması sayesinde 2026 yarıışmasının ev sahibi olan Avusturya, İsrail’in katılımını destekliyor. Almanya da İsrail’den yana. İzlanda, İrlanda, Hollanda, Slovenya ve İspanya ise İsrail’in katılması halinde yarışmayı boykot edeceklerini söylüyorlar.
İsrail'e karşı çıkanların gerekçeleri
İsrail’in katılımına karşı çıkanlar genel olarak, uluslararası toplum tarafından güvenilir kabul edilen Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığının ayrıntılı kayıtlarına göre 70 bini aşkın kişinin öldürüldüğü savaşın yürütülüş biçimini eleştiriyor. Aralarında Birleşmiş Milletler tarafından görevlendirilenlerin de bulunduğu birçok uzman, İsrail’in saldırısının "soykırım" niteliğinde olduğunu söylüyor.
İsrail hükümeti ise defalarca, savaşın, 7 Ekim 2023’te Hamas liderliğinde başlatılan saldırıya verilen karşılık olduğunu savunusunu ortaya attı. Hamas saldırısında çoğu sivil yaklaşık bin 200 kişi öldürülmüş ve 251 kişi rehin alınmıştı.
İsrail oylama sürecine nasıl müdahil oluyor?
İsrail ayrıca Eurovision’daki oylama sürecine müdahale ettiği iddialarıyla da karşı karşıya.
Gazze’de ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin şiddeti azaltmasının, ya da EBU’nun siyasi müdahaleyi engellemek için oylama sürecinde yapmayı planladığı değişikliklerin, bu konudan rahatsız olan bazı yayıncıları yatıştırmaya yeterli olup olmayacağı belirsiz.
EBU, perşembe günkü toplantıda, izleyicilerin SMS atarak ya da başka telekom şirketleri üzerinden bedel ödenerek oy kullanılan "televoting" sistemiyle kullanılacak oy sayısının azaltılması ve yarı finallere “profesyonel jürilerin” geri getirilmesi de dahil yeni önlemler paketinin değerlendirmeye alınacağını belirtti.
Üyelerin, bu adımların yarışmanın “tarafsızlık ve bağımsızlığını” korumaya yetmediğinde karar kılması halinde katılımın şekli konusunda bir oylama yapılacak.
Yayıncılar, Eurovision 2026'ya katılımlarını aralık ortasına kadar teyit etmek zorundalar. Nihai listenin de Noel’e kadar açıklanması gerekiyor.
Neler olabilir?
Eurovision yarışmasının uzmanlarından Dean Vuletic, AB üyesi ülkelerden herhangi birinin boykotunun önemli olacağını, bu ülkelerde “diktatörlük olmadığını” ve İsrail'in ülkesinde olduğunu iddia ettiği gibi bu ülkelerin de demokrasi, insan hakları ve çeşitlilik değerlerini paylaştığını söyledi.
“Savaş Sonrası Avrupa ve Eurovision Şarkı Yarışması” başlıklı bir de kitabı olan Vuletic, “Bu, Eurovision tarihindeki en büyük boykot olur." dedi. "Geçmişte de boykotlar oldu ama genelde iki ülke arasındaki [anlaşmazılıklarla] sınırlıydı,” diye ekledi.
Birçok yayıncı kuruluşun hükümetlerden aldıkları fonlardaki kesintiler ve sosyal medya rekabeti dolayısıyla mali baskı altında olduğu bir zamanda, boykotun izleyici sayısı ve gelir miktarı bakımından da etkileri olabilir.
Çekileceği söylenen ülkeler arasında Eurovision dünyasının büyük ülkeleri var.
İspanya, yarışmaya en çok maddi katkı sağlayan beş Avrupa ülkesi arasında. İrlanda ise yarışmayı yedi kez kazanarak bu alanda rekoru İsveç’le paylaşıyor.
İsrail'in 2026 katılımına ilişkin tartışma, üç ülkenin (Bulgaristan, Moldova ve Romanya) mali ve sanatsal nedenlerle verdikleri aranın ardından gelecek yıl yarışmaya geri dönüşlerini de gölgeleme riski taşıyor.
Türkiye Eurovision'un neresinde?
Türkiye 1975–2012 araısnda Eurovision Şarkı Yarışmasına aralıksız katılmıştı. 2013'ten başlayarak AKP hükümetleri, oylama sistemi, yarışmanın en büyük finansörleri İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’nın elemelerden geçmeden finalllere katılmasının adaletsizliiğe yol açtığı ve yarışmaya katılan toplulukların “aile yapısına uygun olmayan" -yani çıplaklık, erotik olduğu varsayılan davranışlar, toplumsal cinsiyet özgürlüğünü dışa vuran- performansların kültürel olarak kabul edilmezliği gibi gerekçelerle, ama en çok sonuncu gerekçeyle TRT'nin Eurovision'dan çekilmesine karar verdiler.
Türkiye'nin yarışmalara katıldığı yıllarda izleyici ilgisi AKP hükümetlerinin reaksiyonuyla ters yönde, son derece yüksek seyrediyordu. Eurovision Türkiye’de uzun süre ulusal bir televizyon olayıydı.
Yarışma müzik endüstrisi ve müzik yapımcıları arasında büyük ilgi gören yüksek prestijli bir etkinlikti. Sertap Erener, Kenan Doğulu, Athena, Mor ve Ötesi, Hadise, Yüksek Sadakat, Can Bonomo gibi pek çok bireysel sanatçı ya da topluluk Eurovision'daki başarılarıyla parladılar ya da yerlerini pekiştirdiler.
Türkiye'nin en büyük başarısı 2003'te Sertab Erener'le kazandığı birincilikti. 2003’teki zaferin ardından müzik piyasasında “Eurovision için şarkı yapma” ayrı bir sektör haline gelirken Türkiye 2000'ler başında sanatçı ve topluluklarıyla Eurovision bağlamında Avrupa'nın en başarılı ülkeleri arasına girmişti.
Sonuçta 2013’ten bu yana iktidar Türkiye’nin yarışmaya dönmeme kararını hem politik-kültürel tutum hem de yapısal eleştirilerle açıklama gayretinde. TRT son yıllarda arada bir “görüşmeler sürüyor” diye haberler sızdırsa da dönüş için bir irade ve net bir karar yok.
(AEK)






