Şair küçük İskender bugün son yolculuğuna uğurlandı.
Sanatçı için mezun olduğu okul olan Kabataş Lisesi'nde sabah saatlerinde bir tören düzenlendi. Sanatçılar, arkadaşları ve sevenlerinin katıldığı törende, şairi yakından tanıyan isimler de konuşma yaptı.
küçük İskender, öğle vakti Ortaköy Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
TIKLAYIN - küçük İskender Hayatını Kaybetti: Benim Öldüğüm Gün Dansa Gitsinler
Törende konuşma yapan bazı isimler sanatçıyı şu sözlerle uğurladı:
Baykam: Beyoğlu ve Bodrum'da çınlayan kahkasıyla hatırlayacağız
Ressam Bedri Baykam yaptığı konuşmada küçük iskender'in sonsuza denk genç kalacağını söyledi ve ekledi:
"Kızdığım nokta, kadere isyan ettiğim nokta en verimli zamanında kader onu aldı. Bodrum'da kurduğu güzel dünyada eminim daha ne şiirler, piyesler yazacaktı. küçük İskender artık sonsuza dek genç kalacak. Gelecek kuşak ve yüzyıllara kendimizden emin bir şekilde uğurluyoruz onu. Kâh Beyoğlu kâh Bodrum'da çınlayan kahkahasıyla yaşatacağız."
Fişekçi: Geçmiş şiiri özümsemiş, kendi şiirini yaratmıştı
Yazar ve çevirmen Turgay Fişekçi ise şunları söyledi:
"İskender sadece günümüzün önemli bir şairi değil hepimizin kardeşi, arkadaşı, dostuydu. Günümüzde belki de zor bulunur iyilikte bir insandı. Belki de onu tanıyanlar en çok o dostluğunu özleyecekler. Bizim çok zengin bir çağdaş şiirimiz var. Bunu da Cumhuriyetimize borçluyuz. İskender'in şiiri bütün bu gelişimlerin son halkasıdır diyebiliriz. Hem geçmiş şiiri özümsemiş hem de ona kendi dilini katarak yepyeni bir şiir yaratabilmiş. Şiirimizde bu büyük gelişim ve değişimleri yaratmış kuşakla birlikte anılacak İskender.
Bonomo: Sağlığının iyiye gittiği illüzyonunu yutturdu bize
Müzisyen Can Bonomo da şairi en son İstanbul'da Cumhuriyet Meyhanesi'nde kutladıkları "Ölmeme Günü"nde gördüğünü aktardı.
"İskender ile en son 'Ölmeme Günü' için Cumhuriyet Meyhanesi'nde buluştuğumuzda karşılaşmıştık. Bastonuyla gelmişti. Eski şairleri konuştuk. "Nasıl ölmedim ama!" dedi. "Ölmeme Günü'nde benim burada olmam manidar bir şaka oldu" dedi ve güldük. O gece sağlığının iyiye gittiği illüzyonunu yutturdu bize."
"İskender çok özel bir insandı. Böyle bir günde arkasından methiyeler dizilmesini istemeyecek kadar mütevazıydi
Bir gün onu ziyaret ettiğimde televizyonda maç izliyordu. "Şair adam maç izler mi?" diyerek takıldım.
"Sen şair olduğumu anlayacaksın diye bütün gün pencerene kuş izleyecek değilim. Maç var, maç izliyorum." dedi. Bu sözünü hiç unutmayacağım.
"Şair bir süper kahraman değil yazma hakkı olan kişidir. . Onu şair yapan şey topluma kabul ettirdiği şiiridir. İskender'i yaşatmak istiyorsak şiiri yaşatmalıyız. İnsanî davranışları ve zaaflarıyla hatırlamalıyız. Şiir okuyalım, şiir yazalım. Bunları yaparken istersek maç izleyelim, istersek oyunlar oynayalım."
Kadayıfçı: Hepimizin can arkadaşıydı
Kabataş Lisesi'nden arkadaşı Ruhi Kadayıfçı ise dostunu şu sözlerle uğurladı:
"Kabataş Erkek Lisesi'nde başlayan süreçte aynı sınıftan 4 kişi Cerrahpaşa'yı kazandık. Son zamanlarında yanındaydım hep. Söyleyeceğim tek söz: Ölürse ten ölür canlar ölesi değil. Hepimizin can arkadaşıydı."
Karakaş: En çok da kimlik savunmasıyla bilinen bir insandı
Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş da şöyle konuştu:
"Nazım'ın bir başka türlü çizgisini sürdüren ve kalıcı olan bir şairdi. Fakat başka özellikleri de vardı. Bence İskender en çok kimlik savunmasıyla bilinen bir insandı. Kimlikleri özgürce yaşayamazsak, yaşatamazsak bu dünya da yaşanacak bir dünya olmaktan çıkar. Her türlü kimliğin özgürce dile getirilmesi onun bizden talep ettiği önemli bir şeydi." (AÖ)