İşkencede öldürülen Engin Çeber'le ilgili davanın bugünkü dördüncü duruşmasında, Metris Cezaevi'nde yapılan keşfin ardından hazırlanan bilirkişi raporu ile Adli Tıp Kurumu'nun son otopsi raporu değerlendirildi.
Çeber ailesinin avukatları duruşmadan karar çıkmamasına tepki gösterirken, bir sonraki duruşma tarihi 6 Ağustos olarak belirlendi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu ile gardiyanlar Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi katıldı.
Çeber'in babası Ali Tekin ile kız kardeşi Şerife Çeber ve Çeber'le birlikte gözaltına alınan müdahil Özgür Karakaya da duruşmadaydı.
"Tanıkları olayı anlattı"
Çeber'in darp edildiği Metris Cezaevi'ndeki B-8 koğuşunda yapılan keşfe katılan Avukat Murat Çelik, bilirkişi raporunun özensiz hazırlandığını, buna rağmen koğuşta olup bitenlerin tanık anlatımlarıyla da açıkça anlaşıldığını belirtti.
Keşifte Çeber'le olay günü aynı koğuşta kalan Murat Gevrek, Şükrü Zeren, Yılmaz Aydoğdu tanık olarak dinlenmişti.
Zeren, darp edildiğinde Çeber'in çok yakınında olduğunu belirtti.
"Engin darp edilmeye başlanıldığında görevli memurlar bizi üst kata, yatakhane kısmına gönderdiler. Gardiyanlar koğuştan çıkarken Engin ile ilgilenmemizi söylediler. Engin'i koğuşun içine alıp soğan koklattık. Ancak durumun ciddi olduğunun farkına vardım."
"Bu sırada müdür Karaosmanoğlu koğuşun giriş kapısına gelerek, gardiyanlara ne olduğunu sordu. Gardiyanlar ayağa kalkarak sayıma katılmadığını söylediler. Bunun üzerine Karaosmanoğlu da, 'Bundan sonra bu şekilde davrananlar, böyle cezalandırılacaktır' dedi."
Gevrek de, Çeber'in kafasının gardiyanlar tarafından duvarlara vurulduğunu anlattı.
"Herhangi bir darp öldürmüş olabilir"
Duruşmada söz alan Avukat Ebru Timtik de bir an önce karar verilmesini istediklerini ifade etti.
"Bu sadece Çeber davası değil, Türkiye'de işkencenin cezalandırılması davasıdır. Bilirkişi raporu bilirkişi raporu değil. Raporda sanıkların iddiaları ve tanık anlatımları var. Tek sayfalık bir rapor, bilirkişi görevini ihmal etmiş."
Avukatların ardından konuşan sanık Kızılkaya ise "İçeride 58 saniye bulundum. 58 saniyede nasıl işkence yapayım? Dört yıldır yatıyorum, mağdurum. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum" dedi. Kızılkaya'nın avukatı Ömer Yeşilyurt da, "58 saniyede işkence olur mu?" dedi.
Sanık Apaydın da kendisinin Çeber'i darp etmediğini, daha önce maktul ile hiç karşılaşmadığını, bir kere gördüğü birine işkence yapmanın mantıklı olmadığını savundu. Apaydın'ın avukatı ise "Çeber'in aldığı herhangi bir darp nedeniyle ölmüş olabileceğini" söyledi ve "Sanıkların tekrar belirlenmesini istiyoruz" dedi.
Müdahil Karakaya ise sanıklara itiraz etti ve "İşkenceyi tüm Metris duydu" dedi.
Cezaevi Müdürü Karaosmanoğlu'nun avukatı ise işkenceyi gardiyanların yaptığını, müdürden saklandığını ileri sürdü.
"Adli Tıp Raporu çok açık"
Duruşma sonunda açıklama yapan Avukat Timtik, Adli Tıp Kurumu Raporu'nun çok açık olduğunu, sanıkların ölüme sebebiyet verdiğinin son raporla da kanıtlandığını söyledi.
"Bu dava Çeber davası değil, Türkiye'de işkencenin cezalandırılması davasıdır. Beş yıllık tutukluluk süresi dolmadan sanıklara hüküm verilmesini talep ediyoruz." (AS)