Özay, Erdoğan'ın yanıtlaması için 10 Kasım'da verdiği yazılı önergede, Avrupa Birliği (AB) İlerleme Raporu'nda da işkenceyi önlemekle ilgili bağımsız denetim eksikliklerinin vurgulandığına dikkat çekti; "Protokol'ün Meclis'te kabul edilere yasalaşmasının bu tür eleştirilerin azalmasına ne ölçüde katkı sağlayabileceğini" sordu.
İlerleme Raporu'nda cezaevlerinde kötü muamele vakalarının bildirildiği, Seçmeli Protokol'ün gerektirdiği sivil ve askeri cezaevlerine bağımsız denetimin mevcut olmadığı ifadeleri yer alıyordu.
AB aynı zamanda, bu Protokol'ün onaylanmasının AB'ye üyelik sürecinde öncelik taşıdığını da vurguladı.
Özay: STK'lerle hangi ön çalışmaları yaptınız?
Protokol'ün öngördüğü "Ulusal Önleyici Mekanizmalar"da sivil toplum kuruluşlarının da yer alacağını anımsatan Özay, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği'nin(MAZLUMDER) adlarını sayarak, "Bu sivil toplum kuruluşlarıyla hangi ön çalışmalar"ın yapıldığını da sordu.
Türkiye 14 ay önce imzaladı; hâlâ onaylamadı
Özay, Türkiye'nin Protokol'ü imzalamasının üzerinden 14 ay geçmesine karşın hâlâ yasa tasrısı olarak Meclis'e getirilmediğini belirtti; hükümetin bunu ne zaman yapacağını sordu.
Türkiye'nin Eylül 2005'te imzaladığı protokol, gerekli şart olan 20 ülkenin onaylamasıyla, 22 Haziran 2006'da yürürlüğe girmişti.
Tam adı "İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmeye İhtiyari Protokol" olan metnin onaylanması ve gerekliliklerinin yerine getirilmesi için TİHV 14 Eylül'de kampanya başlatmıştı.
Protokol ne getiriyor?
Protokol, bağımsız uluslararası uzmanların taraf olan devletlerin toprakları içindeki gözaltı/tutukevi gibi alıkoyma mekanlarına düzenli olarak ziyaret etmelerine olanak tanıyor. Bu ziyaretlerin amacı, alıkoymanın koşullarını ve alıkonanların gördüğü muameleyi değerlendirmenin yanı sıra, taraf ülkelere koşulların iyileştirilmesiyle ilgili tavsiyelerde bulunmak.
Protokol, aynı zamanda, taraf ülkelere alıkoyma mekanlarına düzenli ziyaretlerin gerçekleştirilmesi ve uluslararası uzmanlarla işbirliği yapılması için ulusal bir mekanizma kurma zorunluluğunu da getiriyor.
Protokol'ün getirdiği bir başka yenilik de, işkencenin önlenmesinde yeni bir uluslararası mekanizma olan Altkomisyon'un kurulması. Protokol'e göre, bu altkomisyon ulusal mekanizmalarla birlikte çalışacak. (TK)