Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Polonyalı Darius Witek'in İstanbul Emniyeti'ne bağlı Kumkapı Yabancılar Misafirhanesi'ndeki ölümü üzerine, özgürlüğünden alıkonanlarla ilgili devletin sorumluluğunu anımsatıyor:
"Gerek Yabancılar Misafirhanesi gerek emniyet müdürlükleri devletin denetimindeki yerlerdir. Buralarda kalan insanların yaşam haklarından sadece devlet sorumludur. Bu sorumluluğa rağmen ölüme varan olaylar oluyorsa devlete düşen bu olayları ciddiyetle soruşturmak ve faillerini kamu oyuna açıklamaktır. Aksi halde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 'işkenceye sıfır tolerans' açıklaması gün geçtikçe gerçeklikten uzaklaşmakta ve caydırıcılığını yitirmektedir."
Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme'ye Ek Seçmeli Protokol, resmi ya da gayrıresmi, her türlü gözaltı yerini ulusal ve uluslararası mekanizmalar aracılığıyla ziyarete açarak işkence ve kötü muameleyi önlemeye yönelik bir mekanizma.
Protokolün getirdiği mekanizma, yalnızca gözaltı yerlerini değil, insanların özgürlüklerinden alıkonduğu yerleri, örneğin ruh sağlığı merkezlerini de sivil denetime açıyor. Bu mekanizma yalnızca işkenceyi önlemekle ilgili değil; özgürlüğünden alıkonanların koşullarını da gözeterek insan haklarının ihlal edilmesini de önlemekle ilgili aslında. Dolayısıyla yaşam hakkının korunmasıyla da.
AKP iki yıldır geçiştiriyor
Türkiye bu protokolü imzalayalı iki yıldan fazla oldu. Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, BM Genel Merkezi'nde imzayı attığında tarih 14 Eylül 2005'ti. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) o gün bu gündür Protokol'ü onaylanması için bir türlü Meclis'e getirmedi.
Arada bu konuda Meclis'e soru önergeleri de verildi. Ama hükümetin "Ne zaman Meclis'e getireceksiniz" sorusuna yanıtı "Uygun olduğu zaman" anlamına gelen bir geçiştirmeden ibaretti.
İHD'de yalnızca Beyoğlu'nda altı ayda 26 vaka
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) İstanbul Şubesi', yalnızca İstanbul'da, Beyoğlu Emniyeti'yle ilgili Ocak-Haziran 2007'de 25 başvuru aldıklarını söylüyor. Bunların yaklaşık yarısı gözaltında gerçekleşiyor.
Son olarak Nijeryalı sığınmacı Festus (Fastos) Okey, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında vuruldu ve öldü.
Oysa rakamlar, özellikle polisin yetkilerini artıran Polis Vazife ve Salahiyet Yasası (PVSK) değişikliği gündeme geldikten beri resmi mekanlarda da işkencenin arttığını gösteriyor.
İHD'nin 2007'nin ilk altı ayına dair bilançosu 376 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını gösteriyor. Bunların 68'i resmi mekan dışı işkence.
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği'nin (MAZLUMDER) aynı döneme dair raporunda 75 işkence ve kötü muamele vakası yer alıyor.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) verilerine göre, 2007'nin ilk yarısında gelen işkence başvurusu sayısı 266. Geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 40 artış var. Başvuruların 172'si 2007'de gerçekleşmiş olaylara ilişkin.
MAZLUMDER'in yalnızca iki ayı kapsayan Temmuz-Ağustos 2007 raporunda 36 işkence vakası var.
Bu arada, Başbakan Erdoğan "işkence yok" demeyi sürdürüyor. (TK)