Birincisi, Çevik Kuvvet amir ve memurları hakkında Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusu; diğeri İstanbul Valiliği İnsan Hakları İl Kurulu Başkanlığına yapılan disiplin soruşturması açılması için başvuru.
Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusundan sonra açılan soruşturma hakkında savcılık bugüne kadar hiçbir işlem yapmadı.
Valiliğe yapılan başvuruda şikayet, Emniyet Müdürlüğü'nün oluruyla incelemeye alındı; teşhis yapıldı; soruşturma sonuçları İl Disiplin Kurulu'na gönderildi. *
"Disiplin hukuku, ceza hukukuna göre daha etkin"
Bu örnek olayı veren TOHAV, işkence ve kötü muameleye karşı mücadelede, her türlü hukuki yol ve cezai soruşturma yanında "disiplin hukukuna" da önem verilmesi gerektiğini vurguluyor.
TOHAV'ın işkence ve kötü muamele olaylarında faillerin bulunup cezalandırması için yürüttüğü çalışmalarda bugüne dek ortaya çıkan deneyim "disiplin hukuku"nun cezai hukuka göre daha etkin işlediği yönünde.
Sivil toplum kuruluşlarına çağrı
TOHAV'dan avukat Ruhşen Doğan, işkence ve kötü muamele ile mücadeleye karşı bugüne dek yayımlanan raporlarda disiplin hukukunun işletildiğine dair bir bilgiye rastlanmadığını vurguluyor.
Av. Doğan, "Ceza soruşturmalarından netice alamıyoruz. Ama TOHAV'ın bir yıla yakın bir süredir işletmeye başladığı disiplin hukuku ile cezai soruşturmalara göre daha hızlı şekilde sonuç aldık," diyor.
Av. Doğan, bu şekilde başlatılan incelemelerde ifade alınması, faillerin teşhisi gibi işlemlerde ilerleme kaydedildiğini söylüyor ve "tüm Sivil Toplum Kuruluşları ve işkenceye karşı mücadele eden örgütler disiplin hukukunu daha etkin bir şekilde işletmelidir" diyor.
Bu konuda bir rapor hazırlayan TOHAV, işkence ve kötü muameleye karşı mücadelede işbirliği ve sonuç almaya odaklanmış bir çalışmanın gerekliliğini vurgulayarak, "bu alanda çalışan Sivil Toplum Örgütlerine, disiplin hukuku ve uygulama alanında kazanmış olduğu tecrübelerini aktarmaya, yeni yöntemlerin tartışılacağı ve işbirliği olanaklarının değerlendirileceği bir ortam oluşturmaya yönelik" çağrıda bulunuyor.
Disiplin hukuku neden işletilmeli
TOHAV özellikle işkence faillerinin cezalandırılması açısından disiplin hukukunun tercih edilmesinin nedenlerini şöyle sıralıyor:
* Disiplin soruşturması yapılması için yargı kararına gerek yoktur.
* Disiplin soruşturması sonucunda verilen karar verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder.
* Disiplin suçlarında neticenin zarar veya tehlike biçiminde ortaya çıkması disiplin cezası almak için yeterlidir.
* Ceza hukukunda yer alan suça teşebbüs müessesesi, disiplin hukukunda yer almamaktadır.
* Disiplin hukukunda müteselsil suç prensibi uygulanması söz konusu olmayıp, ilgili disiplin kanununa uyan her fiil başlı başına bir disiplin suçu teşkil etmektedir.
* Bir fiil ceza kanununda yazılı suç unsurlarını taşımadığı halde disiplin suçu oluşturabilir; disiplin mercileri buna rağmen disiplin cezası verebilir.
* Devlet Memurları Kanunu'nun 128. Maddesinde disiplin soruşturmalarının hangi sürelerde karara bağlanacağı hususu düzenlenmiştir. Buna göre uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarının soruşturmanın tamamlanmasından itibaren 15 gün; kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının dosyanın ilgili disiplin kuruluna gelmesinden itibaren 30 gün; memurluktan çıkarma cezalarının ise soruşturma dosyasının yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren 6 ay içerisinde karara bağlanması gerekmektedir. Danıştay, zamanında karar vermeyen amirlerle disiplin kurulu üyelerinin, cezai ve disiplin yönünden sorumluluğunun aranabileceğine karar vererek bu durumu ayrı bir güvenceye bağlamıştır.
* Disiplin hukukunda cezaların ertelenmesi müessesesi yoktur.
* Genel af bakımından, çıkarılan afta disiplin cezalarına yönelik açıkça bir düzenleme olmaması durumunda ceza soruşturması ve diğer işlemler ortadan kalkmış olsa bile disiplin işlemleri devam etmekte, ceza hukuku alanındaki özel af,sadece cezaları etkilemesi bakımından disiplin suçlarına bir etkisi bulunmamaktadır.
* Disiplin suçlarında şikayet, ceza kavuşturmasına başlama talebi olarak değil de ihbar olarak kabul edildiği için bu şikayetin geri alınması söz konusu değildir.
* Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle memuriyetten ayrılanların bir gün tekrar kamu görevlerine dönme ihtimali olduğundan, bu kişiler ile ilgili olarak gerekli işlemler yapılarak, uygulama kabiliyeti olan cezalar uygulanır, uygulama kabiliyeti olmayanlar ise sicil dosyasında muhafaza edilir.
* Kural olarak disiplin amirleri veya atamaya yetkili makamlar tarafından verilen ve kesinleşen disiplin cezalarının değiştirilmesi ve geri alınması mümkün değildir. Bunun tek istisnası, dava konusu edilen disiplin cezasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar nitelikte, idari yargı tarafından verilmiş bir kararın olması gerekliliği, Danıştay tarafından hükme bağlanmıştır.
* Örnek olay
Beyaz Bilgin ve Zeynep Bilgin'in TOHAV'a yaptığı başvuru:
DEHAP İstanbul Kadın Kolları Yöneticisi Gülbahar Gündüz'ün kaçırılıp işkence görmesini ve tecavüze uğramasını protesto etmek ve genel af talebini dile getirmek amacıyla 21 Haziran 2003 tarihinde Fatih Saraçhane Parkı'nda yapılan basın açıklamasına katılan Beyaz ve Zeynep Bilgin adlı iki kardeş, basın açıklaması yapılmadan güvenlik güçlerinin hiçbir uyarısı olmaksızın yaptığı müdahalede, saldırı sonucunda darp ve cebire maruz kalmıştır.
Beyaz Bilgin, güvenlik güçleri tarafından cop, tekme ve yumruk darbeleriyle dövülmüş, ayrıca üzerine salınan köpekler, vücudunun bazı yerlerini ısırmıştır.
Aynı şekilde Zeynep Bilgin de güvenlik güçlerinin cop, tekme ve yumrukları ile yaralanmış, her kardeş de olay sırasında sıkılan gazın etkisiyle baygınlık geçirmişlerdir. Olay sonucunda Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fatih Şube Müdürlüğü tarafından Beyaz Bilgin'e 7 günlük, Zeynep Bilgin'e 5 günlük rapor verilmiştir.
Cezai Soruşturma:
Bunun üzerine TOHAV, 25 Haziran 2003 tarihinde Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na olay sırasında görevli Çevik Kuvvet amir ve memurları hakkında "Kasten müessir fiil, görevi kötüye kullanma, kötü muamele, darp ve cebir" (TCK. 245., 456. ve 228.) iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Zeynep Bilgin için 2003/15854 Hazırlık No., Beyaz Bilgin için 2003/15853 Haz.No. ile başlatılan ve açılan soruşturma hakkında savcılık tarafından bugüne kadar hiç bir işlem yapılmamıştır.
Disiplin Soruşturması:
Zeynep ve Beyaz Bilgin, 25 Haziran 2003 tarihinde İstanbul Valiliği İnsan Hakları İl Kurulu Başkanlığı'na da, Çevik Kuvvet amir ve memurları hakkında "kasten müessir fiil, görevi kötüye kullanma, kötü muamele, darp ve cebir" suçlarından soruşturma açılması ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü ve diğer mevzuata göre işlem yapılması için başvuruda bulundu.
Bu başvuru sonucunda yapılan işlemler şunlardır:
* 17 Temmuz 2003 tarihinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün 2003/3864 sayılı oluruyla inceleme ve gerekiyorsa soruşturma işlemine başlandı.
* Bu soruşturma kapsamında 5 Eylül 2003 tarihinde Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde olay ile ilgili olarak Beyaz ve Zeynep BİLGİN'in ifadesi alındı.
* Alınan bu ifade sonucunda Gaziosmanpaşa Emniyet Müdürlüğü'nde 15 Eylül 2003 tarihinde canlı teşhis yapıldı.
* Teşhisten sonra 29 Eylül 2003 tarihinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Genel Disiplin Büro Amirliği'nde fotoğraflı teşhis yapıldı, bu teşhis sonucunda Zeynep ve Beyaz BİLGİN, iki polis memurunu teşhis etti.
* Soruşturmanın tamamlanmasıyla, soruşturma evrakları ceza maddesi tayin edilmek üzere İl Disiplin Kuruluna gönderildi. (YS/BB)