"Bu tasarıya evet demek, uyum yasalarıyla kazanılmış hakları ortadan kaldırmak, bindiği dalı kesmek demek. Yasalaşırsa, kesinlikle toplumsal barışı zedeleyecek.
"Mevcut yasalar bile, zaten uyum yasalarının ihlali niteliğinde. Bu metin tam bir geri dönüş."
Tasarının bugün Meclis Genel Kurulu'nda kapalı oyla görüşülmesi bekleniyor.
bianet'in görüştüğü Yıldırım, tasarının Meclis Adalet Komisyonu'nun yeniden gözden geçirdiği ve değiştirdiği metniyle ilgili değerlendirmelerini içeren raporunu bugün açıkladı.
Raporda, tasarının getirdiği iki değişiklik, işkencenin cezasız kalmasını garantiler nitelikte.
* Soruşturma sırasında ifade alan, tespit tutanağı düzenleyen kolluk görevlileri mahkemede tanık olarak dinlenmeyecek.
* Soruşturma sırasında "gizli soruşturmacı ajan" görevlendirilebilecek. Bu kişinin kimliği, yargılama sırasında da gizli kalacak. Tanık olarak dinlenemeyecek.
Hukukçulara göre, işkencenin cezasız kalmasındaki en önemli faktörlerden biri, soruşturmada yer alan kişilerin kimliğinin gizli kalması ve yargılama sırasında çapraz sorguda dinlenememesi. İşkenceyi önleme konusunda çalışan hukukçular, birçok işkence davasında, işkence veya kötü muamele yapanın yetkisiz, kimliği gizli kalan sorgucular olduğunu belirtiyor.
Tutanağı tutan kolluk kuvveti tanık olarak dinlenmeyecek
TMY tasarısı, mevcut yasanın "suçların soruşturması sırasında sanıkların ve tanıkların ifadelerini alan veya olay ve tespit tutanağı düzenleyen zabıta amir ve memurları, zaruret görülmesi halinde duruşmada tanık olarak dinlenebilirler" diyen hükmünü kaldırıyor.
Yıldırım'ın raporuna göre, "bu maddenin kaldırılmak istenmesi, yargılama esnasında iddianın gerçekliğinin ortaya çıkarılmasına zarar verecek, kolluk kuvvetlerinin soruşturma evresinde keyfi işlem yapmasının yolunu açık tutacak."
"İşkenceyle alınan ifade doğru kabul edilebilir"
Nesip Yıldırım, bu düzenlemenin olası sonuçlarını şöyle özetliyor:
İşkenceyle alınan ifade gerçek kabul edilebilir: "Şüpheliyi yakalayan ya da tutanak tutan, suçluyu tespite ettiğini beyan eden kişilerin dinlenmemesi hukuki bir sıkıntı. Örneğin zorla, işkenceyle ifade alınırsa, bu ifade yargıya sabitmiş gibi yansıyacak. Oysa bu görevliler tanık olarak dinlendiğinde, avukatların çapraz sorgulama olanağı var. Böylece bilgilerin gerçek ve hukuka uygun olarak elde edilip edilmediğini ortaya koymak mümkün."
Masa başı tutanak düzenleme olanağı:"Düzenlemenin bir sakıncası da, masa başı tutanak düzenleme yetkisi. Gerçek dışı tutanak hazırlamak kolaylaşıyor. Çünkü delilin doğruluğunu tartışma olanağı ortadan kaldırılıyor."
İşkence ve yargısız infaz: "İşkence ve yargısız infaz çok kritik. Bu şahıslara delilleri soramadığımız için, düzenleme işkencenin cezasızlığına, delillerin karartılmasına katkı sunacak."
Gizli soruşturmacı ajan kullanımı
Yıldırım, tasarıyla gelen gizli soruşturmacı ajan kullanımının hukuk dışı koşulları çok daha ağırlaştıracağını söylüyor.
"Bu kişinin kimliğiyle ilgili bilgi hiçbir şekilde dışarıya yansımayacak. Tabii yargıya da. Dolayısıyla hem hukuk dışı yollarla, örneğin işkenceyle ifade alınabilir, hem gerçek olmayan kanıt üretilebilir. Üstelik mahkemeye de çağrılmayacağı için, bunlarla ilgili tartışma da yapılamaz.
"Bu uygulama işkencenin kapısını açmak demek. Bu kişilerin kim oldukları, olaya nasıl katıldıkları bilinmeyecek. Hiçbir şekilde sorgulanamıyor, mahkemeye getirilemiyor. Kimlikleri de saklanıyor, gerçek mi uydurma mı, o da belli olmuyor."
"Yüz binlerce insanın hakkını ihlal edecek maddeler olduğu gibi kaldı"
Yıldırım, tasarının "Abdullah Öcalan'a pişmanlıktan yararlanma yolunu açması" tartışmalarının, asıl sorunu perdelediği görüşünde.
"Tasarının eski haliyle yeni hali arasında, bu konu dışında neredeyse hiçbir fark yok. Özellikle Öcalan'ın adının geçirildiği bir tartışmayla altında çok daha zararlı maddelerin geçmesi sağlandı. Asıl konu perdelendi. Yüz binlerce insanın hakkını ihlal edecek maddeler olduğu gibi duruyor.
"Düşünce, ifade, örgütlenme özgürlüğünü sona erdirecek, hakları ihlal edecek maddeler aynen kaldı."
Yıldırım, hak savunucularının sık sık dile getirdiği sanık haklarını, adil yargılamayı, savunma hakkını, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden özelliklerinin yanı sıra, tasarının şu olumsuz özelliklere de sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Şiddetle ilgisi olmayan suçlar terör suçu: "Hiçbir şekilde cebir ve şiddet kullanmakla ilgisi olmayan, evrakta sahtekarlık, cezaevinde açlık grevi, mühürde sahtecilik gibi durumlarda, insanlar 'terör suçlusu' olarak, Ağır Ceza Mahkemeleri'nde yargılanacaklar. Terör suçlusu olarak yargılandıkları için fişlenmiş olacaklar. Bu daha sonra iş bulmaya çalıştıklarında da karşılarına çıkarılacak."
İletişimin izlenmesi: "Telefon dahil, iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması, görüntü kaydı, teknik araçlarla izleme izne bağlı olmaksızın yapılabilecek. Bunlar, artık bütün suçlar için kullanılabilecek. Hukuk dışı delil toplamaya kapı aralayacak. Özel hayatın gizliliğinin ihlaline de neden olacak." (TK/KÖ)
* Yıldırım'ın değerlendirme raporunun tam metnini görüntülemek için tıklayın. (MS Word metni, 72K)