Gözaltına alınmış kadınlarla yapılmış görüşmelerle oluşturulan rapor, kadınların gözaltında tecavüze, cinsel tacize maruz kaldığını gösteriyor.
Raporda Türkiye'de kadınların gözaltında uluslararası hukuka uymayan biçimlerde onur kırıcı uygulamalara maruz kaldığını savunan UAÖ, hükümeti de bu konuda duyarlılık göstermeye çağırıyor.
UAÖ proje danışmanı Christina Curry, Avrupa ve Orta Aya Medya Sorumlusu Judit Arenas ve UAÖ New York ofisi Kadının İnsan Hakları Programı görevlisi Zaynab Nawaz 40 sayfalık rapor hakkında bilgi verdi ve "Çağrımız Türkiye devletine değil topluma, kadına yönelik şiddete son verin" dediler.
UAÖ yetkilileri raporun gözaltından çıkmış kadınlarla yapılan görüşmelerden hazırlandığını, hükümetin cezaevlerine girmelerine izin vermemesi nedeniyle cezaevindeki kadınlarla görüşemediklerini de aktardı.
"Etnik ayrımcılık var"
Af Örgütü raporda Türkiye'de kadınlara yapılan cinsel ayrımcılık ve şiddetin ortaya çıkmasını üç ayrı başlık altında topluyor: "Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık, etnik ayrımcılık ve bekaret kontrolü."
* Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığa örneklerin de verildiği rapora göre; devlet görevlilerinin cinsel şiddeti gibi fiilleri ve kadınlara eğitim, barınma, iş gibi konularda eşit olanaklar sunulmaması bu durumun önemli sonuçları.
* Rapor, kadınlara yönelik şiddette etnik ayrımcılığın da ön planda olduğunu gösteriyor. Buna göre, Kürtlere ve Kürt kadınlarına yönelik şiddet çeşitli biçimlerde yasadışı örgüte yardım yataklık suçlamalarıyla kendini gösteriyor.
* UAÖ, raporda kadınlara yönelik şiddetin kadınların toplum ve aile içinde dışlanmalarına yol açtığına da dikkat çekiyor.
Tavsiyeler: Onur kırıcı uygulamalara son
Uluslararası Af Örgütü'nün bu yönde Türkiyeli yetkililere ve toplumsal kesimlere tavsiyeleri de şunlar:
* Kadınlara yönelik cinsel şiddeti kınayın, cinsel şiddet iddialarını araştırın, sorgulama sırasında zanlıların soyulmasına, gözaltındaki kadınların erkek memurlar tarafından soyularak aranmasına ve gözbağı uygulamasına son verin.
* Tecavüz ve cinsel tacizi uluslararası standartlara uygun biçimde tanımlayın, cinsel suçlar bağlamında reformlar öngören yasalar getirin, zorla "bekaret kontrolü" uygulamasını durdurun, gözaltındaki kişiler derhal bağımsız, tarafsız ve yetkin tıp uzmanlarına ulaşabilmeli.
* Gözaltı kayıtlarını, gözaltındakilerin aileleri ve avukatların incelemesine açın, tecrit gözaltını ortadan kaldırın, tanıkların korunmasını sağlayın, insan hakları ihlallerinden sorumlu olanlar, bu konudaki emri verenler dahil adalet önüne çıkarılmalı.
* İşkenceyle suçlanan memurların aktif görevden uzaklaştırılması sağlanmalı, işkence kurbanları, adil ve uygun giderim ve tazminat elde edebilmeli, cezaevi görevlileri bu konuda eğitilmeli ve kadın-erkek eşitliğini sağlayacak sosyal politika reformları hayata geçirilmeli.(HA/NK/BB)