Şube Başkanı Avukat Eren Keskin ve Yönetim Kurulu üyesi Şaban Dayanan, resmi ideoloji dışında üretilen fikirlerin yargı engeline takılmaya devam ettiği ve gayrimüslimlerin kendilerini ifade etmelerinde engeller konurken bu topluluğa yönelik fiili saldırıların sürdüğünü bildirdiler.
İHD temsilcilerine göre, emek alanındaki hak ihlalleri, zorunlu sürgüne dair uygulamalar ve işkence sürüyor; gizli devlet geleneğinin korunmasıyla hak ihlallerinde değişiklik olmadı.
Keskin ve Dayanan rapor için "Türkiye'de insan hakları ihlallerini, sayılarla sınırlı olarak değil, doğru bir 'sistem eleştirisi' ile açıklamak gerekiyor" dedi.
İşkence, Kötü Muamele ve Şiddet
Çeşitli gerekçelerle gözaltına alınanlardan 204 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını açıkladı. Dayanan, bu yıl özellikle boş arsaya ya da kapalı otopark gibi binalara götürüp işkence yapmanın arttığı söyledi.
Başvurucular; gerek gözaltı merkezlerinde gerekse gözaltına alınma sırasında kaba dayak, tokatlanma, küfür, dini ve siyasi inançlara hakaret, ağzın içine tükürme, aç bırakma, tuvalet vb. ihtiyaçların giderilmesine engel olma, cinsel taciz, tecavüz tehdidi, yüksek sesle şarkı dinletme gibi muamelelere maruz kaldıklarını açıkladı.
Yaşama Hakkı
Polisin ve jandarmanın dur ihtarına uymama vb gerekçelerle açtığı ateş sonucu Esenler'de Serkan Basınç, Fatih'te Murat Horoz, Halkalı'da, Hakan Bektaş, Sarıgazi Çekme köy yolu üzerinde Suat Kandemir, Bağcılar'da Atilla Geçmiş ve Kadıköy'de Uğur Özkonak adlı kişiler yaşamını yitirdi.
23 Ocak 2005 günü Bakırköy'de adli bir nedenle gözaltına alınan 20 yaşındaki Gökhan Belgüzar , nezarethanede ölü bulundu. Bakırköy Emniyet Müdürlüğü Belgüzar'ın intihar ettiğini açıklarken yakınları işkenceyle öldürüldüğünü iddia ettiler.
Özellikle sivillerin yoğun olarak bulunduğu bölgelere yerleştirilen bombaların patlaması sonucu dokuz kişi yaşamını yitirirken 45 kişi de yaralandı. İHD, tedbirsiz ve güvenlikten yoksun işyerlerinde meydana gelen kazalarda sekiz işçi yaşamını yitirirken 12'sinin de yaralandığını tespit etti.
Gözaltılar
Geçtiğimiz yıl içerisinde bin 406'sı adli bin 331'i siyasi nedenlerle olmak üzere 2 bin 737 kişinin polis veya jandarmalarca gözaltına alındı. Gözaltına alınanların büyük bölümü bir ile dört gün arasında değişen sürelerle gözaltında tutuldular.
Cezaevleri
Cezaevlerinde yedi intihar gerçekleşti. Kendini asarak ve yakarak meydana gelen intihar vakalarının çoğunluğu tecrit koşullarını ve uzayan dava süreçlerini protesto amacıyla gerçekleşmiş. Mahpus yakınlarının derneğe başvurup giderilmesini talep ettiği ihlaller şöyle:
"İletişim zorluğu, mektup engeli, dayak, küfür, işkence, görüşlerde zorluk, tecrit ve izolasyonun yarattığı yıkım, cezaevi idaresinin keyfi tutumu, baskı, hücre cezası, yayınların engellenmesi, mektuplara yönelik sansür veya imha etme politikası, yeterli sağlık hizmeti verilmemesi."
Bilgi edinme, haberleşme, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü
RTÜK 2005 yılında da Kürtçe yayınının önünde engel olarak durdu. Ermeni Konferansı'nın engellenme çabasının yanı sıra Aylin Aslım'ın namus cinayeti sonucu öldürülen Güldünya Tören için bestelediği ve söylediği şarkının TRT'de yayınlanması yasaklandı.
Düşünceye 2005 yılında 9 yıl 2 ay hapis 126.816 YTL para cezası verildi. Düşüncelerinden dolayı yargılanan insanlar için 279 yıl 8 ay hapis istemi ile dava açıldı.
Vicdani Ret hakkını kullanan Mehmet Tarhan hala ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Bir parti binası ile bir televizyon kuruluşuna silahlı saldırı yapıldı. Bir gazete merkezi ile bir haber ajansı polis tarafından basılarak arandı. Sekiz gazeteci de uğradıkları saldırılarda dövüldü.
Bombalamalar
Sivillerin yoğun yaşadığı yerlere konulan bombaların patlaması sonucu dokuz kişi yaşamını yitirirken 50 kişi de yaralandı. Siyasi parti binası, eğlence merkezi önü, işyerleri, polis merkezleri, çöp konteynerleri başta olmak üzere 38 yere bomba konuldu. (EZÖ/EÖ)