İşkence davalarını takip eden İzmir Barosu avukatlarını, sanık durumundaki polis ve jandarmalara karşı "düşmanca tutum almakla" suçlayan Hekimoğlu, polislerden şikayetçi olan mağdurları da "daima sabıkalı veya kriminal kişiler" olarak tanımladı.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hekimoğlu, sanık polislere ilişkin ise, "Bazı eylemleri işleyen polis de evine akşamları ekmek götüren, eş ve çocuklarına bakan kişidir" yorumunu yaptı.
Hakimin tarafsızlığı gündemde
İzmir Emniyet Müdürlüğü Disiplin Büro Amirliği'nde görevli polis Mehmet Alan'ın da aralarında bulunduğu 6 polisin, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "görevi kötüye kullanarak hürriyeti tahdit ve işkence yapmak" suçundan yargılandığı davada ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Duruşmalarda sanık polislere soru sorma haklarının engellendiğini ve savunma yapamadıklarını belirten avukatların, "reddi hakim" talebi üzerine, mahkeme başkanı Ahmet Hekimoğlu'nun verdiği yanıt, hukuk çevrelerinde tartışılacak bir nitelik taşıyor.
Hekimoğlu verdiği yanıtla, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin söz konusu işkence davasında "tarafsızlığı"nı tartışma gündemine getirirken, işkence davalarını takip eden avukatları da "hedef tahtası"na oturtuyor.
Mağdurlar kriminal suçlu oldu
19 Temmuz günü görülen davanın tutanaklarında mahkeme başkanı Ahmet Hekimoğlu, işkence davasını takip eden avukatlar ve mağdur durumundaki şikayetçiler için şu ifadeyi kullanıyor:
"Ne var ki, İzmir'deki meslek hayatımız sırasında benzeri davalarda, daima sabıkalı veya kriminal kişilerin doğrudan şikayetleri olmasa bile İzmir Barosu'ndan bazı avukatların davaya katıldıkları ve kolluk kuvvetini oluşturan polis ve jandarma sanki bir hasım, bir düşmanmış gibi davranıldığını, duruşmalarda sanık olan kolluk güçlerinin üzerinde bir hegemonya, bir üstünlük ezici davranış sergilenmek istendiğini gördük."
Mahkeme başkanı Ahmet Hekimoğlu, polislerden şikayetçi olan mağdurları "daima sabıkalı veya kriminal kişiler" olarak tanımlarken, sanık polisler hakkındaki tanımlaması ise oldukça dikkat çekici:
"Kolluk kuvveti olan polisler de elbette insandır. Elbette ki her suçlu cezasını çekmelidir. Ancak görevini yaparken, bir takım olaylara maruz kalan, tepkili olan, bu tepkisinin etkisi ile bazı eylemleri işleyen polis de evine akşamları ekmek götüren, eş ve çocuklarına bakan kişidir."
4 avukat davadan çekildi
Bu arada davayı takip eden İzmir Barosu İşkenceyi Önleme Grubu'ndan 4 avukat, mahkeme heyetinin kendilerine yönelik tutumlarının "kişiselleştiğini" belirterek, bu durumdan müvekkillerinin zarar göreceği endişesiyle "müvekkilleri yararına" davadan çekildi.
İddianameden
Daha önce de hakkında çok sayıda dava açılan polis Mehmet Alan, gözaltına aldığı kişilere ve yakınlarına kötü muamelede bulunmaktan yargılandığı davada, şikayetçileri, cezaevi çıkışında kaçırıp, "görevi kötüye kullanarak hürriyeti tahdit ve işkence yapmakla" suçlanıyor.
Avukatların uzun süren mücadelesinin ardından açılan davanın iddianamesinde, Alan'dan şikayetçi olan K.B'nin 7 Haziran 2002 tarihinde Buca Cezaevi'ne yaptığı ziyaretin ardından "keyfi olarak tutulduğu" belirtiliyor.
İddianamede ayrıca, 4-5 saat tutulan KB'nin, ifadesinin değiştirilmesi yönünde üzerinde baskı kurulduğu ve işkenceye maruz kaldığına dikkat çekiliyor. (AD/YS)