Araştırma sonuçları şu saptamaları içeriyor:
* Sonuçlanan işkence davalarının büyük çoğunluğunda beraat kararı alındı.
* Mahkumiyet kararı verilen davalarda da verilen cezaların tümü, 647 Sayılı Kanunun 6. maddesine göre tecil edildi.
* Bazı ağır ceza mahkemeleri suç vasfını işkence eğil kötü muamele kapsamında değerlendirerek davaların ertelenmesine karar verdi.
Bazı polislere birden çok dava
* Bazı polisler hakkında birden çok işkence davası açıldı. Bu durum, hakkında işkence davası açılmasını gerektirecek kadar kuvvetli şüphe bulunmasına rağmen, gerek mahkemelerce gerekse idare tarafından bu polis memurları hakkında açığa alma tedbirinin uygulanmadığını gösteriyor.
Devletin işkenceyi önleme yükümlülüğü
* Bu üç yıl içinde mahkumiyet kararı verilen 7 dosyadan ikisinde sanığın aynı olduğu belirtilen araştırmada, açılan davalardan sadece yüzde 65'inin sonuçlandığı, geriye kalan yüzde 35'inin ise halen devam ettiği belirtiliyor.
* Bütün bu bilgiler ışığında, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler göz önünde tutularak değerlendirildiğinde devletin işkenceyi önleme yükümlülüğü bakımından içinde bulunduğu durum ortaya çıktı.
Uluslar arası anlaşmalar Yok Sayılıyor
* 21.04.1988 tarihinde 3441 sayılı Kanun ile kabul edilen ve 10.08.1988 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren BM İşkenceye Karşı Sözleşme'ye göre:
* Taraf her devlet, işkence eylemini önlemek üzere etkin yasal, yönetsel, yargısal ya da öteki önlemleri alır.
* Taraf her devlet tüm işkence eylemlerinin ceza yasasına göre suç sayılmasını ve bu suçların ağırlık derecesine göre cezalandırılmasını sağlar.(ÇM/NU)
