Mahkeme,İsdemir'de aynı işi yapan taşeron ve kadrolu işçiler arasındaki ücret ve sosyal haklardaki dengesizliğin giderilmesi kararına vardı. 4 bin 800 civarında taşeron işçisinin bulunduğu İsdemir'de 851 taşeron işçisi; İskenderun ve Dörtyol İş Mahkemeleri'ne açtıkları davada, kurumda yasaya karşı hile yapıldığını savunmuş ve İsdemir'de yetkili Özçelik-İş Sendikası üyesi olduklarını halde, işletmede kadrolu olarak çalışanların ücret ve sosyal haklarından yararlandırılmadıklarını savunmuştu. Mahkeme ise yapılan başvuruyu yerinde gördü ve aynı kurumda aynı işi yapan insanlar arasındaki farkın hukuksuz olduğuna karar verdi. Gerekçeli kararını daha sonra yazacak olan Dörtyol İş Mahkemesi'nin bu kararının emsal teşkil etmesi ve tüm taşeron işçilerine uygulanması bekleniyor.
Genel Müdür Kararı uygulayacak
Dörtyol Mahkemesi'nin kararı ile bir taşeron işçinin ortalama 10 milyar lira kurumdan alacak hakkı doğacak. Kişilerin çalıştığı süreye göre değişecek olan bu alacağın toplam 100 trilyon lirayı bulması bekleniyor.
Özelleştirme kapsamında bulunan İsdemir Genel Müdürlüğü'nün ise bu ödemeyi yapmamak için Yargıtay'a başvurması bekleniyor. Mahkeme kararını değerlendiren İsdemir Genel Müdürü Necib Ebegil Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak,'İsdemir'de hukuk kurallarına uyan bir kurumdur.Mahkemenin verdiği kararı uygulayacaktır. Ama biz de hukukun bize verdiği hakları kullanacağız' dedi. Ebegil, Dörtyol İş Mahkemesi kararının İsdemir'in Erdemir'e devri konusunda her hangi bir sorun yaratmayacağını da savundu. Hukuk mücadelesinin ilk aşamasını değerlendiren Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şubesi Eğitim Sekreteri Hayati Çepni ise sendikanın taşeron işçi mücadelesine ciddi katkılar verdiğini ve ilk kararın istemleri doğrultusunda çıkmasının sevindirici olduğunu söyledi. Yargı sürecinin henüz tamamlanmadığına da dikkat çeken Çepni, 'Bu karar ile bir haksızlığın giderildiğini söyleyebiliriz. Mahkemenin verdiği bu karar tüm işçiler için emsal niteliktedir' diye konuştu.
Kurum uyarılmıştı
Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şubesinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hatay Valiliği, SSK İskenderun Bölge Müdürlüğü, İskenderun ve Dörtyol Kaymakamlıklarına yaptığı başvurusu üzerine, 1997 yılında yapılan müfettiş incelemede, taşeron işçilerin 365 gün üzerinden yapılması gereken sözleşmelerinin bir gün eksik ve 364 üzerinden yapıldığı belirlenmişti. Müfettişin hazırladığı raporlar üzerine 9 Ekim 1997 tarihinde İsdemir Genel Müdürlüğü, Hatay Valiliği, İskenderun ve Dörtyol Kaymakamlıkları ile Özçelik-İş Sendikası'na inceleme sonucunu gönderen Adana Bölge Çalışma Müdürü Mehmet Uyanık, sözleşmenin bir gün eksik yapıldığına dikkat çekmiş ve şu ifadelere yer vermişti: "İskenderun Demirçelik Fabrikaları A.Ş. tarafından hizmet alımı ve işçilerin temini işlerinde, sırf işçilerin kıdem tazminatlarından, yıllık ücretli izinlerinden, sendikalaşmalarından kaçınmak için genelde 364 günlük sözleşmelerle, İsdemir'in üretimle ilgili işlerinin 41 adet müteahhit ve taşerona yaptırıldığı ve bu işlerde 43'ü kadın 3 bin 863 işçinin çalıştırıldığı görülmüştür. Bu işçiler, işe girdikleri günden itibaren hiç ara vermeden İsdemir'in kadrolu işçileri gibi üretimle dayalı işlerde ve İsdemir yetkililerinin emir ve talimatları doğrultusunda çalıştığı ve İsdemir'in fiili işçileri oldukları, dolayısıyla 1475 sayılı İş Yasası'nın 1. maddesi gereği iş yasasından doğan haklardan İsdemir Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğu olduğu, hak edilen kıdem ve ihbar tazminatlarından da İsdemir sorumludur."
İşgücü mafyası oluştu
İsdemir'de bugün çalışan taşeron işçi sayısı ise 4 bin 800 dolayında. Özçelik-İş Sendikasının İskenderun Şube Sekreteri Ali Cengiz Gül ise taşeron işçiliği uygulamasını 'kaçak işçilik' ile özdeş gördüklerini ve kamu ve özel sektörün düşük ücret vermek için bu yolu seçtiğini savunmuştu. Taşeron işçi uygulamasının üretimde düşüş ve iş kazalarında artışa yol açarken, işyerinde de huzursuzluk yarattığını belirten Gül,"Sürekli örnek aldığımız Batı, bu uygulamayı yıllar önce bırakmışken, bizde yeni yeni başlaması düşündürücüdür. Taşeron işçi kullanımını sürdüren özellikle kamu yöneticilerinin işi bilmediklerini ve ülkeyi yönetenlerin bu soruna çare bulamadığını düşünüyorum" dedi.
Sendika şube sekreteri Gül, taşeron işçi uygulaması ile ülkemizde son yıllarda 'yeni bir mafya türü' doğmasına da yol açıldığını savundu.
(NA)