bianet'in görüştüğü Birleşik Metal İşçileri Sendikası'nın (Birleşik Metal-İş) avukatı Şeyma Tümer, 37 işçiyle ilgili işyerine dava açtıklarını, 5 işçiyle ilgili de dava hazırlıklarını sürdürdüklerini, işçilerin istifa etmemeye kararlı olduklarını söyledi.
"İşçiler direngen. İşveren sendikayı kabul edene kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz."
İki yılda, Birleşik Metal-İş'te örgütlendiği için 787 işçi işten çıkarıldı
Ancak, işçilerin eylemleri de engellenmeye çalışılıyor. Birleşik-Metal-İş, son yaptığı açıklamada, "Direniş sırasında işçilerin güneşten korunmak amacıyla kurduğu birkaç tahta parçasından ve bir naylon çadırdan oluşan barakanın bugüne kadar toplam 8 kez yıkıldığını" duyurdu ve ekledi:
"En son 1 Haziran 2006 tarihinde fabrika önündeki direniş yerine gelen işçiler, yeni bir sürpriz ile karşılaştı. Baraka tinerle taş yığınlarına kadar yakılmıştı."
Sendika, 1 Ocak 2004-1 Mart 2006 tarihleri arasında sadece Birleşik Metal-İş'te örgütlendiği için atılan işçi sayısının 787 olduğunu da duyurdu.
İşverenlerin sendika taktiği: Performans düşüklüğünden işten çıkarma
Tümer'in verdiği bilgiye göre, Mito, 8 Mart'ta Birleşik Metal-İş'e üye olan 42 işçiden 29'unu, altı aydan daha az bir süredir işyerinde çalışıyor oldukları için, neden göstermeden işten çıkardı. İşçilere iki haftalık ihbar tazminatlarını ödedi. Sendika, bu işçilerin sendikal nedenlerle işten çıkarıldıkları iddiasıyla ve bir yıllık ücretlerinin toplamından daha az olmayan bir tazminat talebiyle dava açtı.
İşveren, çalışma süreleri 6 ayın üzerinde olan 8 işçiyi de "üretimi aksatmak" gerekçesiyle tazminatsız olarak işten çıkardı. Sendika bu işçiler için de işe iade davası açtı.
Tümer, "Bunlar, yeni örgütlendiğimiz her işyerinde işverenlerin karşımıza çıkardığı sorunlar" dedi.
"İşverenler, örgütlülüğü kırmak için mutlaka toplu olarak işçi çıkarıyor. Önce işçilere 'ya sendikadan vazgeçin ya da işten çıkarırız' diyorlar. Ardından, diğer işçilere ibret olsun diye toplu işten çıkarmaya gidiyorlar.
"Eğer çoğunluk sağlayıp toplu sözleşme için yetki alırsak, bu sefer de yetkiye itiraz edip süreyi uzatmaya çalışıyorlar. Bütün bu taktikler, işçilerin direncini kırıp yıldırmak, sendikadan vazgeçirmek için."
Birleşik Metal-İş: Mito'da yaklaşık her hafta bir iş kazası var
Tümer, Mito'daki çalışma koşullarından söz ederken, ücretlerin zamanında ödenmediğini, parça parça ödendiğini ve işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığını söyledi.
Birleşik Metal-İş'se, işyerindeki çalışma koşullarını şöyle özetliyor:
İş kazaları: "Ağır çalışma koşullarında üretim yapılan işyerinde neredeyse her hafta bir kaza yaşanıyor. Kazaların nedeni, şirketin, daha ucuza mal olması nedeniyle temizlik firmasına ait işçileri alarak metal işinde çalıştırıyor olması, kiralık işçi kullanması ve kaynak işinde çalışanlara dahi eğitim vermiyor olması."
İş güvenliği yokluğunun mazereti "kaynak yokluğu": " İşveren tarafından işçi sağlığı ve güvenliği için önlem alınmamasına gerekçe olarak gösterilen kaynak yokluğu mazereti ise işçiler açısından hiç de inandırıcı değil."
Sendikadan sonra kamera sistemi: "Asgari ücreti dahi 3-4 parça halinde ödeyen işveren, işçilerin sendikaya üye olmasından sonra, fabrikaya yüksek maliyetli bir kamera sistemi kurdu. Bu sistem, işçilerin tuvalet girişine kadar her yeri gözetim altında tutuyor. Bu yöntemle işçilerin örgütlenmesini denetlemek istiyorlar." (TK)