Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) en önemli seçim vaatlerinden biri olan asgari ücretin net 1300 lira olması üzerinden tartışma devam ediyor.
İşveren ne istiyor? Kamuya maliyeti kaç lira?Asgari ücretin 1300 liraya yükseltilmesinin maliyetinin 16 milyar lira olması bekleniyor. İşveren bu maliyete karşılık sigorta prim indirimi, vergi muafiyeti ve 1 yıllık yük üstlenimi gibi taleplerde bulunuyor. Ayrıca bu zammın kayıtdışı istihdamı artırma riskinin olduğu da öne sürülen nedenler arasında. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar’ın istekleri:
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir’in istekleri
SGK indiriminin maliyeti İTO’nun istediği gibi SGK işveren priminde 3 puan indirim olursa, bunun devlete maliyeti yaklaşık 7 milyar lira olacak. 3 puanlık indirim sadece asgari ücretli için geçerli olursa 3 milyar liralık kısmını devlet üstlenecek. 12 milyon çalışanın 5 milyonu asgari ücretli Türkiye’de yaklaşık 12 milyon çalışan bulunuyor. Bunun yaklaşık 5 milyonunun maaşı asgari ücretten gösteriliyor. Bunun da yüzde 45’inin yani 2 milyon 750 bininin gerçek maaşının asgari ücret olduğu tahmin ediliyor. Asgari ücret 1300 liraya çıktığında işverene 437 lira ek maliyeti olacak. Asgari ücret maaşı alanların aylık maliyeti 1,2 milyar liraya denk gelecek. Toplam maliyet 5 milyon asgari ücretli içinde yaklaşık 2 milyon 250 bin çalışan aslında daha yüksek maaş alıyor. Ancak asgari ücret üzerinden gösteriliyor. Bu kişilerin sadece kayıt altında olan asgari ücreti değişeceğinden işverenin ödediği SGK işveren primi ve işsizlik sigortasında 65 lira ek maliyet oluşturacak. Bunun da aylık maliyeti 146.5 milyon lira olacak. Böylece toplam maliyet aylık 1 milyar 349 milyon lira, yıllık maliyet ise 16,2 milyar lirayı bulacak. Prim 3 puan düşerse Çalışanları için işveren yüzde 15,5 SGK işveren payı ödemesi yapıyor. İTO yüzde 15,5’lik bu payın 3 puan indirilmesini önerdi. Bu öneri sadece asgari ücretli ve asgari ücretli olarak gösterilen çalışanlar için uygulanırsa, devletin özel sektöre 3 milyar liralık katkısı olacak. Kalan 7 milyon çalışan için asgari ücret kısmına yüzde 12,5 olur ve üstü 15,5 oranından devam ederse toplamda 7 milyar liralık bir katkı mümkün olacak. 255 liralık prim 3 puan inerse 205 lira olarak ödenecek. (Kaynak: Hürriyet) |
İşveren tarafı, asgari ücretin kendilerine büyük bir maliyet getireceğini belirterek devletten sigorta prim indirimi, vergi muafiyeti gibi taleplerde bulunuyor, bunun yanında bu artışın kayıt dışılığa ve işsizliğe neden olacağını söylüyor.
Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Doç. Dr. Aziz Çelik, devletin zaten işverene istihdam teşvik primi verdiğini, İŞKUR’dan gelen elemanlardan sigorta primi almadığını hatırlatarak işverenin tüm yükü kamunun sırtına atmak istediğini belirtti.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, asgari ücret tartışmasının kıdem tazminatını ve Memurlar Yasası'ndaki iş güvencesine dair koruma hükümlerini kaldırma tartışmalarından ayrı düşünülemeyeceğini söyledi.
Çelik: İşveren zaten teşvik alıyor
"Her asgari ücret tartışmasında işveren maliyetin artacağını, işsizliğe yol açacağını söyleyerek tehdit eder. Ancak bir bölümü de ücret artışının ekonomiyi canlandıracağını da söylüyor.
"Bir anda yüzde 30'luk asgari ücret artışı çokmuş gibi gelebilir ancak Türkiye'de uzun zamandır enflasyon artışı asgari ücret artışının üstünde. Bu ücret büyümeden pay almıyor. Üstelik sistem mantığında düşündüğünde ücreti artan işçi harcayacak yani ekonomi de canlanacak.
"İşveren sigorta indirimi istiyor. Ancak zaten 2008'den beri vergisini düzenli ödeyen tüm işverenlere yüzde 5'lik bir istihdam teşvik indirimi var. Bunun yanında İŞKUR tarafından alınan elemanların sigorta primleri 48 ay gibi bir süre ödenmiyor.
"Bunun üstüne işveren yeniden indirim istiyor. Bu tüm yükü kamunun sırtına atan bir yaklaşım. Mevcut durumda işveren 1300 lira asgari ücret için yaklaşık 1900 lira ödemesi lazım, indirim alırsa bu rakam düşecek."
Çalışana vergi indirimi olabilir
"Öte yandan işverenin bir diğer korkusu ise bunun yayılma etkisi. Yani taban ücret 1300 liraya çıkınca diğer çalışanlar da ücret artışı isteyecek. Bu ücret artışı kaçınılmazdır ancak asgari ücretteki gibi yüzde 30'luk bir artış olmaz. Bunun için devlet çalışandan aldığı gelir vergisinde değişikliğe gidebilir. İlk vergi dilimi yüksek tutarsanız, örneğin 10 bin lira değil de 20 bin lira o zaman orta ve düşük gelirlilerden daha az vergi alınabilir. Bu sosyal devlet olmanın bir gereğidir, ancak devletin bunu yapacağını sanmıyorum, çünkü kamunun gelirlerinde azalma olması istenmez."
Çerkezoğlu: 1800 lira olmalı
"Asgari ücret sadece çalışanların değil, emeği ile geçinen herkesin temel yaşam koşullarını belirleyen bir parametre. Devletin toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşme.
"Bugüne kadar hep açlık sınırının altında, büyümeden pay almayan bir asgari ücret dayatıldı. İktidarın bu vaadi de yıllardır yürütülen mücadelenin sonucunda oldu.
"Asgari ücretin 1300 lira olması önemli ve anlamlıdır. Ancak geçen sene de yaptığımız araştırmalar sonucunda bunun 1800 lira olması gerektiğini söylemiştik. Yani asgari ücretin büyümeden pay alan gerçek rakamlara ulaşması gerekiyor.
İş güvencesi kaldırılmak isteniyor
"Bir diğer mesele ise bu tartışma iş güvencesi tartışması ile birlikte yürüyor. Hükümet kıdem tazminatının fona devredilmesi ve 657 sayılı Memur Kanunu’nda iş güvencesiyle ilgili koruyucu maddeleri değiştirerek iş güvencesini ortadan kaldırmak istiyor. İşveren zaten vergi muafiyeti ve sigorta primi istiyor. Hükümet de hem bunu hem de kıdem tazminatı ve Memur Yasası’nı işvereni asgari ücrete ikna etmek için masaya koyacak.
"Türkiye OECD ülkeleri arasında en uzun haftalık çalışma saati (55 -57), en az tatil, en düşük ücreti alan ülke. Sermayedarlar artık karlılıklarını arttırmak yerine insanca çalışılacak ortamı sağlamalı. (NV)