İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları'nın “Emeğin özgürlüğü mücadelesinde biz de varız!” sloganıyla düzenlediği Kadın İşçi Kurultayı'na Türkiye'nin farklı illerinden gelen kadın işçiler katıldı.
Petrol-İş Sendikası Genel Merkezi'ndeki kurultayda “Kadın işçilerin örgütlenmesinin önündeki engeller” ve “Emeğin korunması ve özgürleştirilmesi” başlıklarında sunumlar gerçekleştirildi. Serbest kürsü bölümünde ise kadın işçiler örgütlenme deneyimlerini paylaştı.
Kurultaya erkek işçilerin de katılımı da dikkat çekerken kurultay programı tamamıyla kadınların kontrolünde geçti.
Kurultayda Çiğli Fazla Mesai Tiyatro Topluluğu’nun sergilediği, kadın bir işçinin günlük yaşamını konu alan tiyatro oyunu sahnelendi.
Açılış konuşmasında, kurultayın asıl amacının kadınları siyasal sınıf mücadelesine kazanmak olduğu vurgulandı. Kadın cinayetlerine dikkat çekilirken, Kürt kadınların maruz kaldığı baskılara dikkat çekildi. “Ekin Wan'ın çıplak bedeninin teşhir edilmesi gibi yöntemlerle kadınların bedenleri üzerinden mesaj veriliyor” denildi. Ayrıca Rojava'da IŞİD'e karşı savaşan kadınlar selamlandı.
Serbest kürsü bölümünde, “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması” ve kadınlar için esnek çalışma modelleri tartışıldı. Türkiye'de işçi sendikalarındaki kadın temsiliyetinin zayıflığı dile getirildi.
Kadınlar mücadele deneyimlerini paylaştı
20 yıllık işçilik deneyimini aktaran Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil) üyesi Saray Tezcan, çalıştığı iplik fabrikasında kadınlar olarak nasıl bir araya geldiklerini ve haksızlıklara karşı tepkilerini göstermeye başladıklarını anlattı.
Bir Dora Otel işçisi, Tüm Emek Sen’de örgütlü olduklarını ve Dora Otel’de çalıştığı süreç boyunca mobbing yaşadıklarını, buna karşı örgütlenmeyi duyan patronun da 5 işçiyi işten attığını söyledi.
Antalya Serbest Bölge'de ağırlıklı olarak kadın işçilerin çalıştığı Novamed'de grevini yaşayan bir kadın işçisi ise 2007’deki 447 günlük grev deneyimini aktardı. Fabrikada yemek molalarının yalnızca 25 dakika ve tuvalete gitmenin yasak olduğunu söyleyen işçi, evlenmek için işyerinden izin almak gerektiğini, hamile kalmanın sıraya konulduğunu söyledi. Bu sorunlara karşı 2 yıllık süreçte Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenmeye başladıklarını, patronun baskılarına maruz kaldıklarını belirtirken, patronun 60 yeni işçi alarak sendikaya üye olmayacaklarına dair kağıt imzalattığını anlattı. Novamed grevinde 447 gün boyunca 80 kadın 3 erkek işçinin direnmiş, Türkiye’de ilk defa serbest bölgede toplu sözleşme imzalanmıştı.
Greif işgalinde yer alan Emel Özyön, fabrikalarında 8 Mart etkinliği yaptıklarını, kadın direnişçiler olarak fabrika komitesine girdiklerini belirtti. Özyön, kadın sorununun çözülmesi için fabrikalarda işgaller ve grevlerle direnmek dışında çözüm olmadığını belirtti.
Özyön’ün konuşmasının ardından, çocuklar topluca kürsüye gelerek “Benim için diren anne!” sloganını attılar.
Castleblair, Entes, Sinter Metal, Ontex/Canbebe, Feniş ve Paksan direnişlerinden işçiler de söz alarak, direniş ve mücadele deneyimlerini paylaştılar. (ÖÇ/ÇT)