Kadın Emeği Platformu Bostancı’da çalıştığı evin camlarını silerken, düşerek hayatını kaybeden Rukiye Şimşek için SGK İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
IMECE sendikasında yıllardır ev işçilerinin örgütlenmesi için emek veren, kendileri de ev işçisi olan Gül Korkutan, Yıldız Ay ve eyleme bir ev işçisi olarak katılan İstemihan Hanım ile konuştuk. İş Yasasınca tanınmayan ev işçiliğinin sıkıntılarını ve taleplerini sorduk.
Bugün neden SGK önündesiniz, talepleriniz neler?
İstemihan Hanım: Ben evlere gidip temizlik yapıyorum. Yemek pişir, ütü yap, evi süpür, çocuğu yıka her işi yaptırıyorlar bize. Bir tür kölelik. Sabah 8’de gidip akşam 7’de eve geliyoruz. Ama yaptığımız şey iş olarak görülmüyor, iş güvencemiz yok. Güvencesiz çalıştırılmak istemiyoruz.
Gül Korkutan: Ben 16 senedir ev işçisiyim. Meslek hastalıkları ortaya çıkmaya başladı; bel fıtığı, dizlerde menüsküs, damar ve sinir sıkışması. Deterjanlardan ciğerlerimiz, gözlerimiz ve cildimiz de etkileniyor egzama gibi cilt hastalıkları hepimizin başına gelen şeyler. Onca yıl çalışıp meslek hastalığı ediniyoruz hiç değilse emekliliğimiz ve sağlık güvencemiz ve olsun.
Biz emek veriyoruz, çalışıyoruz ama yaptığımız iş, “iş statüsü”ne alınmıyor.
Bugün SGK önündeyiz çünkü İş Yasasında ev işçiliğinin iş kapsamına alınmasını istiyoruz.
Rukiye Şimşek neden öldü?
Gül Korkutan: Perde takarken cam silerken düşebilir, yaralanabilirsin hatta ölebilirsin Fatma Aldal gibi Rukiye Şimşek gibi. Yaptığın işin bir tanımı yok, iş güvencen yok ama adı iş kazası olur.
İstemihan Hanım: Rukiye Şimşek ev işçisi ama sigortası yok. Yalınayak cam sildiriyorlar kadına, ayağı kayıyor camdan düşüp ölüyor.Aldığı para da 70 lira,bir Pazar parası bile değil. Bu bir iş kazası kesinlikle değil.
Yasal olarak iş güvencenizin tanınmaması işverenler yani ev sahiplerine nasıl yarıyor?
Gül Korkutan: Kıdem tazminatı yok, sigorta ödemiyorlar hem devlet sömürüyor hem de patronlarımız. Bedavaya işçi çalıştırıyorlar. Üstüne üstlük yaptığımız iş itibariyle bizi küçümsüyorlar. Yemek yediğimiz tabağı ayıranlar, bizimle aynı sofraya oturmayan ev sahipleri var. Benim pişirdiğim yemeği yiyen, benim ütülediğim kıyafeti giyen insan beni nasıl küçümser?
SGK artık ev işçilerinin sigorta durumlarını denetleyeceğini duyurdu ne düşünüyorsunuz?
Gül Korkutan: Öncelikle iş yasasında ev işçiliğinin tanımlanması, iş güvencelerinin garanti altına alınması lazım. SGK yasa olmadan neyi denetleyecek? Biz Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) hazırladığı 189 numaralı sözleşmenin imzalanmasını istiyoruz. Bu sözleşme imzalanırsa bizim taleplerimiz de ciddiye alınacak. Başbakana “sözleşmeyi imzaladın şimdi haklarımızı ver” diyebileceğiz.
Ev işçileri olarak sendikalaşma mücadelenizden bahseder misiniz?
Yıldız Ay: Ev işçileri işçi sayılmadığı için sendika yasalarına dahil değiliz. Ev içi emeğin görülmesi, kadın emeğinin sayılması için sendikamızın kurulması şart. Sadece ev içinde ücretli çalışanların değil ücretsiz çalışan ev kadınlarının da emeğini, haklarını savunuyoruz. 23 kurucu üyemiz var. Biz her şeye rağmen bugün Sirkeci’deki Valiliğe gidip başvurumuzu yapacağız, bu devletin sorunu bizim değil. Ev işçileri olarak mücadelemize devam edeceğiz.
“Açıklamalar gerçeği yansıtmıyor”
Son zamanlarda basında çıkan “bir gün bile çalışsa ev işçileri sigortalanacak” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen ev işçileri “ev hizmetleri iş yasasına alınmadan ev işçilerinin talepleri karşılanamaz” diyerek İş Yasası’nın önemini vurguladı.
Deniz Türkmenoğlu’nun okuduğu basın açıklamasında ev işçilerinin talepleri şöyle sıralandı:
* Biz ev işçileri ILOC189’un imzalanmasını talep ediyoruz.Ev hizmetleri 4857 sayılı iş yasası kapsamına alınsın.Ev hizmetleri İş sağlığı ve Güvenliği yasasına alınsın.
* Göçmen ev işçilerinin iş koşulları iyileştirilsin ve çalışma izni işverene bağlı olmaktan çıkarılsın.
* Özel istihdam büroları,kiralık işçi büroları kölelik demektir. ÖİS’ler kapatılsın.Kiralık işçi bürolarına “hayır” diyoruz.
* Kadınların esnek ve güvencesiz çalıştırılması, çifte sömürünün derinleştirilmesi, kadın emeğinin değersizleştirilmesi ve kadın bedeninin denetlenmesine dönük her türlü uygulamaya “hayır” diyoruz.
Kadın Emeği Platformu’nun SGK İl Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasından sonra kurumdan bir kişinin görüşünü almak istedik. Kamuya açık bir kurum olan SGK’nın güvenlik görevlisi “ bu konunun muhatabı biz değiliz,eylemci arkadaşlara sorun” diyerek bizi içeriye almadı. (MK/ÇT)
* Haber fotoğrafı: Cansu Tecir