Tutal, yaptığı yazılı açıklamada, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetini bu düzenlemelerden vazgeçmeye, yasayı emek örgütlerinin talepleri doğrultusunda düzenlemeye, uluslar arası hukuka uygun İş ve Sendikalar Yasası'nı acilen hazırlamaya çağırdı.
İş Yasa Tasarısı'nın özünde iş güvencesini hedef aldığını, kuralsız ve esnek bir çalışma yaşamını hedeflediğini belirten Tutal, "AKP hükümeti bu girişimi ile işçiye düşman, sermayeye dost olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur" dedi.
"AKP hükümeti, sermayenin yanında"
AKP hükümetinin iş güvencesinin geçerli olmasının şartını 10 kişiden azla işçi çalıştıran yerler yerine 30 kişinin çalıştığı işyerlerine çıkarttığını hatırlatan Tutal'ın açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
* İş Kanunu'ndaki değişiklikler, sendikaların tüm itirazlarına rağmen Meclis'te ardı ardına çıkarılıyor.
* Değiştirilmesi gündemde olan 1475 sayılı yasa, 12 Eylül'ün antidemokratik hükümleri ile sınırları belirlenmiş bir yasadır. Ancak, söz konusu düzenlemelerle, antidemokratik hükümler korunuyor.
* Emekçilerin kıdem tazminatları konusundaki kazanımlarının ortadan kaldırılmasını hedefleyen, işçiyi mal gibi başka işverene gerektiğinde ödünç vermeyi sağlayan, geçici, kısmi ve süreli sözleşmelerle emekçilerin sürekli bir çalışma yaşamı yerine "acaba sözleşmemi uzatırlar mı?" korkusuyla yaşamasına neden olacak, iş güvencesinin ortadan kaldırıldığı, özel istihdam bürolarıyla kuraldışı çalışmanın, taşeronlaştırmanın yolunun açıldığı, çalışma saatlerinin işverenin insafına bırakıldığı bu kölelik düzenlemelerine sessiz kalmayacağız.
* AKP hükümeti, bu girişi ile işçiye düşman, sermayeye dost olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Yasalaşmasını geciktirmek için ellerinden geleni yaptıkları iş güvencesi ile ilgili maddelere tahammülü olmayan AKP hükümeti, iş güvencesinin geçerli olmasının şartını 10 kişiden azla işçi çalıştıran yerler yerine 30 kişinin çalıştığı işyerlerine çıkartarak yüzbinlerce emekçiyi iş güvencesinin dışına attı. Aynı zamanda, iş güvencesi yasasını da iptal etme peşindedir. (BB/NK)