Antep’te Özerdem Mensucat fabrikasında çalışan 34 yaşındaki Adem Yıldırım, 10 Temmuz 2024 tarihinde meydana gelen iş kazasında kolunu kaybetti.
Fabrikada kullanılan eski ve güvenlik önlemlerinden yoksun makineler nedeniyle meydana gelen kaza, Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki yapısal sorunları ve şirketlerin kâr odaklı yaklaşımlarını bir kez daha gündeme getirdi.
Makineyi durdurdu ama yeniden çalıştı
Adem Yıldırım, kazanın meydana geldiği sabah, rutin temizlik işini yaparken makinenin beklenmedik şekilde yeniden çalıştığını ve kolunu kaptırdığını anlattı:
“Makineyi kapattım, temizlik yapmaya başladım. Sağ elimle pisliği çekmeye çalıştım ama olmadı. Sol elimle denediğimde, makine aniden elimi kaptı. Kendimi yere attım ama dirseğime kadar makinenin içine girmiştim. O sırada yanımda olan bir arkadaşım koluma tampon yaptı ve bir süre sonra ambulans geldi. Hastaneye yetiştirildim, ancak kolumu kaybettim.”
“Psikolojik destek alıyorum”
Yıldırım, kazadan sonra üç ameliyat geçirdiğini ve halen psikolojik destek aldığını belirterek, yaşadığı süreci şu şekilde anlattı:
“Çocuklarım beni gördüğünde şok yaşadı. Kızım, 'Baba kolun nerede?' dediğinde yıkıldım. Artık onlarla aynı odada oturmuyorum. Psikolojik destek alıyorum, ilaç kullanıyorum ama hâlâ bu süreci atlatabilmiş değilim.”
“Makinelerde güvenlik sensörü yoktu”
Yıldırım, fabrikanın mart ayında açılmasına rağmen kullanılan makinelerin ikinci el olduğunu, güvenlik sensörlerinin bulunmadığını ve bunun ciddi iş güvenliği riskleri yarattığını dile getirdi. Daha önce defalarca uyarılarda bulunduğunu, ancak bu uyarıların dikkate alınmadığını belirtti.
Kaza öncesinde de iş güvenliği konusunda önlemlerin eksik olduğunu, yaklaşık bir ay önce başka bir işçinin parmağının koptuğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
“İş güvenliği açısından hiçbir önlem yoktu. Ne elektrikçi ne de mekanik bakımcı bulunuyordu. İki start-stop düğmesi vardı. Stop düğmesi kırmızı olması gerekirken, hem stop hem de start düğmesi yeşildi. Makinelerde güvenlik sensörü yoktu. Makineyi kapatmama rağmen bu olay yaşandı. Bundan bir ay önce de bir arkadaşımın parmağı koptu. Makinenin güvenliğini sorduğumda hep ‘Hallederiz’ diyorlardı. Ancak hiçbir şey yapmadılar. Bu makineler canavar gibidir. Dalgınlığına gelse adamı alır götürür, paramparça eder.”
“Şirketten maddi ve manevi destek görmedim”
Kazanın ardından hastane masrafları fabrika tarafından karşılansa da, protez kol masraflarının tazminattan düşüleceği Adem Yıldırım’a bildirildi. Yıldırım’a destek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden geldi. Belediye, Yıldırım’a kolundaki ödemin giderilmesinin ardından protez kol ve el sağlayacaklarını belirtti.
Yıldırım, şirketten maddi ve manevi destek görmediğini vurgulayarak, “Fabrikadan kimse bizi aramadı, ne bir ziyaret ne de bir destek sundular” dedi. Kazanın ardından ailesinin yaşadığı travma nedeniyle çocuklarını köye göndermek zorunda kaldığını ekledi.
Yıldırım’ın avukatı: Tazminat süreci geciktiriliyor
Adem Yıldırım’ın avukatı Ömer Altundağ, tazminat talebinde bulunduklarını ancak şirketin sorumluluğu kabul etmeyerek süreci geciktirdiğini söyledi.
“Müvekkilimin tedavi süreci devam ediyor ve bu süreçte ciddi psikolojik sorunlar yaşıyor. Maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduk, ancak firma taleplerimizi sürekli erteledi. 100 bin TL tazminat teklif edildi,” diye konuşan Altundağ, bu teklifin Yıldırım’ın yaşadığı kayıpları karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti.
Avukat Altundağ, Özerdem Mensucat’ın Erdemoğlu Holding’e bağlı olduğunu belirterek, “Sorumluluklarını kabul etmek yerine, müvekkilimi kusurlu olduğunu iddia ediyorlar. İş güvenliği standartlarına uymayan bu firmada yaşanan kazanın faturasını müvekkilime kesmeye çalışıyorlar” dedi.
Adem Yıldırım ise hakkını aramak için yasal yollara başvurduğunu belirterek, “Adaletin yerini bulacağına inanıyorum” diye konuştu.
(İY/VC)