İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi kapsamında, şirket temsilcileri eviçi şiddetle mücadeleye yönelik şirket politikalarını ve bunları geliştirme sürecini anlattı.
UNPFA Toplumsal Cinsiyet Programları Koordinatörü Meltem Ağduk, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan ve TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Oya Ünlü Kızıl’ın açılış konuşmalarının ardından, Nevşin Mengü moderatörlüğünü üstlendiği panelde şirketlerin deneyimleri paylaşıldı.
Etkinlik Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat’ın kapanış konuşması ile sona erdi
İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, TÜSİAD’ın işbirliğiyle ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Sabancı Vakfı’nın desteği ile şirketlerin, çalışanlarının yakın ilişkide maruz kaldıkları şiddete karşı harekete geçmelerini sağlamak amacıyla yürütülüyor.
TIKLAYIN - Kadın Çalışanların % 75’i Şiddet Görüyor, Sadece % 12’si Dile Getiriyor
“Daha çok yolumuz var ama artık yol sisli değil”
Türkiye’de bir taraftan özel sektörün toplumsal cinsiyet eşitliğine ilgisinin arttığının, diğer taraftan da kadınların hak kazanımlarının geriye gittiğine dikkat çeken Ağduk,”Eğer kadın eviçinde şiddete uğruyorsa, öncelikle iş yaşamına girmekte, ardından da orada kalmakta ciddi sorunlar yaşıyor. Biz de bu projeye buna bakmak istedik. Özel alanın konusu olduğu düşünülen aileiçi şiddetle iş yaşamını bir araya getirmekte zorluk çekiliyor” dedi.
Projeye destek veren 31 şirkete teşekkür eden Ağduk, “Özel sektörün cinsiyetçilikle mücadelede uzun bir yol var ama neyse ki bu yol artık eskisi kadar sisli değil” diye konuştu.
“Şiddet özel hayat meselesi değildir”
Koyunsağan da şöyle konuştu:
“Aile içi şiddet, eğitim düzeyi veya ekonomik gelişmişlikten bağımsız olarak, hala ülkemizde ve dünyada gündemin ilk sıralarında yer alan bir sorun. Bu bir özel hayat meselesi değildir, iş yerinde eşit temsili de ilgilendiren toplumsal bir sorundur. Aile içi şiddetin, şirketlerin de işleyişine zarar verdiğinin farkına varılması, şirketlerin bu toplumsal sorunun çözümüne katkıda bulunmalarını kolaylaştıracaktır.”
Ünlü Kızıl ise şunları söyledi:
"Aile içi şiddet, çalışılması zor bir konu olduğu halde çözüme giden yolda sorunları halının altına süpürmenin değil, açık açık konuşmanın değerli olduğunu düşünüyorum. İş dünyasının toplumu dönüştürücü gücünden hareketle, kadınların çalışma yaşamını olumsuz etkileyen şiddete karşı kurumsal yeteneklerimizi harekete geçirmeliyiz. Gerekli kamu politikalarının yanı sıra hepimiz kendi etki alanlarımızdan başlamalı, kalıcı ve sürdürülebilir projelere sonuna kadar destek vermeliyiz."
Şirketler şiddeti önlemek için ne yapıyor?
Mengü’nün moderatörlüğünü yaptığı “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Toplumsal Değişimde Öncü Şirketler: Deneyim Paylaşımı” panelinin katılımcıları şöyleydi:
Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi Direktörü Arzu Bolgül, Dal Mantar Firma Ortağı Aysel Dal Cengiz, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi Direktörü Ayşe Gül Altınay, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Sun Grup Kurumsal Gelişim ve Sürdürülebilirlik Müdürü Deniz Üngör Köksal, Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim Müdürü Dilek Cesur, Doğuş Holding İnsan Kaynakları Bölüm Başkanı Ebru Esmen Mete, Antalya İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leman Sedef Tuna, Garanti Bankası İnsan Kaynakları Planlama ve İşveren Marka Yönetimi Yöneticisi Nurdan Taş, Ericsson İnsan Kaynakları Direktörü Pınar Namdar, Cevdet İnci Holding İnsan Kaynakları Proje Lideri Esra Ersoy ve Seger Ses ve Elektrikli Gereçler Genel Müdürü Tülin Tezer.
Şirketlerin uyguladığı politikalardan bazıları şöyle:
* Çalışanların şiddete maruz kaldığında arayabileceği, bir hat oluşturulması. Şirketten bağımsız ve anonim şekilde oluşturulan bu hat aracılığıyla çalışanlara hem psikolojik hem hukuki danışmanlık verilmesi.
* Şirketin işbirliğinin devamı için tedarikçi firmaların kendi çalışanlarına toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi vermesini zorunlu kılmak.
* Çalışan destek fonuyla şiddete maruz kalan kadın çalışanlara maddi yardım, güvenlik desteği sağlanması.
* Şiddete maruz kalan çalışanların, eğer şehir değiştirmek istiyorsa tayin talebine öncelik vermek.
* İkinci bir şirketten psikolojik ve hukuki danışmanlık almak.
* 25 Kasım ve 8 Mart etkinlikleriyle farkındalık arttırmak.
* Kadın istihdamını arttırmak için şirkette kreş açılması.
* Sözleşmeye eklenen maddeyle şiddet uygulayan çalışanların işten çıkarılması için hukukçularla çalışmalar sürüyor. (ÇT)