Avrupa ülkelerinden İrlanda ve Fransa, son günlerde inanç özgürlüğü ve din eleştirisine dair farklı yasal girişimlere girişti. İrlanda, "dine saldırı" (blasphemy) olarak değerlendirilen söylemleri 25 bin avro para cezasıyla cezalandırılması amacıyla yasa çıkarırken Fransa, burka olarak nitelendirdiği giysileri yasaklayan bir yasa tasarısı hazırladı.
RSF: Birkaç yüzyıllık bir geriye gidiş
İrlanda'da 1 Ocak 2010'da yürürlüğe giren yeni Yasanın 36. maddesi, tüm dinlere yönelik fiilere karşı uygulanabiliyor ve "dine saldırı"yı şu şekilde tanımlıyor:
"Dine saldırı, bir dinin kutsal olarak gördüğü unsurlara yönelik kaba, keyfiyet ve hakaret içeren ve bu haliyle bu dinin önemli sayıdaki inananlarını şok eden sözler sarf etmektir."
Yasa, dile getirilen düşünce veya sözlerin "edebi, sanatsal, siyasi, bilimsel ve akademik değerini biçme göreviniyse hakimlere bıraktı.
İrlanda'daki yasanın yürürlüğe sokulmasını "Bu birkaç yüzyıllık bir geriye gidiş" diyerek kınayan Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, uygulamanın keyfiyet barındıracağını savundu ve şu soruları yöneltti:
"Avrupa Birliği net tavır almalı"
"Ona inananların ancak belirleyebildiği bir dinin kutsal niteliği nasıl tanımlanacak? Bir dinin gördüğü rağbet, kaç mensubu geçtiğinde "önemli" görülecek? Bu ilginç muhasebeyi kim yerine getirecek?"
"Dine saldırı hiçbir biçimde ifade özgürlüğünün bir sınırını oluşturamaz" diyen ve bu denli sübjektif bir unsuru hakim kanaatine bırakmanın tehlikelerine işaret eden RSF, Avrupa Konseyi'nden, dine saldırıyı bir suç olarak düzenleyen İrlanda'dan düzenlemeyi yürürlükten kaldırması için çağrı yapmasını talep etti.
RSF, birçok Birleşmiş Milletler (BM) üyesinin bu yapı içerisinde küresel ölçekte benzer yasal girişimlere kalkıştığı bir dönemde Avrupa Birliği'nin net ve Temel Haklar Şartı'nın 10 ve 11. maddelere uyumlu bir tavır göstermesinin önemine vurgu yaptı.
Fransa da burka yasaklama peşinde
Fransa'daysa iktidardaki Halkçı Hareket Birliği (UMP) milletvekilleri, kamusal alanda burkanın yasaklanması için başlattığı girişimlere diğer partilerin destek vermesini istiyor.
Ancak muhalefetteki Sosyalist Partisi (PS) sözcüsü Benoit Hamon, partilerinin bu yönde bir yasaya karşı olduğunu açıkladı. Le Monde gazetesine göre, yasa tasarısıyla ilgili alacakları tutumu dün (5 Ocak) bir toplantıyla belirleyen PS üyeleri, "sürece bağlı yasalara" sıcak bakmadıklarını ifade ettiler. (EÖ)