İran'ın muhalefet liderleri Mir Hüseyin Musavi ile Mehdi Kerrubi'nin eşleriyle birlikte tutuklanması haberi, bardağı taşıran son damla oldu. İranlı muhalifler dün (1 Mart) başkent Tahran'da sokağa döküldü, polis gözyaşartıcı gaz ve sopalarla karşılık verdi, çatışma çıktı. Yeşil Hareket bugün de eylem hazırlığında.
Muhalif internet siteleri Kaleme ile Sahamnews'e göre, güvenlik güçleri bugün özellikle Tahran'da katı önlemler aldı. Kentin her noktasına polisler yerleştirildi. Gösterilerde, Tahran'da beş, ülkenin en büyük ikinci kenti olan Meşhed'de on kişinin tutuklandığı iddia edildi.
Tahran'daki BBC muhabiri Muhsin Asgari, polislerin ve motosikletli paramiliterlerin, insanların toplanmasına bir arada yürümesine izin vermediğini, Besiç milislerinin zafer sloganları attığını söyledi. Ayrıca, binlerce polisin az sayıdaki göstericiye sopalarla saldırdığını da ifade etti.
"Tamamen iç mesele, sizi ilgilendirmez"
Alman hükümeti, Tahran Yönetimi'nden muhalefet liderlerinin nerede tutuldukları konusunda derhal bilgi vererek, yasal savunma hakkını kullanmalarına olanak sağlanmasını istemişti.
İran hükümeti ise Musavi ile Kerrubi'nin nerede tutulduklarına dair resmi açıklama yapmıyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ramin Mihmanperest, konunun, "tamamen bir iç mesele" olduğunu, diğer ülkeleri ilgilendirmediğini savundu ve tutuklanan liderlere İran yasalarına uygun şekilde davranıldığını açıkladı.
Savcı Abbas Caferi Dolatabadi ise iki liderin de evlerinde olduklarını açıkladı. Mehr haber ajansına konuşan savcı, "Musavi ve Kerrubi'nin tutuklandığı haberi yalan" dedi. Ancak göstericilerin bu açıklamaya pek itibar etmediği açıklandı.
"Musavi'ye ölüm! Kerrubi'ye ölüm!"
İki lider, Mısırlılar ve Tunuslularla dayanışma çağrısı yapınca "vatana ihanetle" suçlanmıştı.
Anayasayı Koruyucular Konseyi Başkanı Ayetullah Ahmet Cenneti, geçen hafta Mir Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi'nin tecrit edilmelerini çağrısında bulunmuştu. 50 kadar muhafazakar milletvekili de Meclis salonunda yürüyerek, "Musavi'ye ölüm! Kerrubi'ye ölüm!" diye bağırmıştı.
Eski Devlet Başkanı Muhammed Hatemi de liderlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Yabancı basın mensuplarına da gösterilerle ilgili haber yasağı getirildi.
"Yeşil Devrim" direnmekte kararlı
Haziran 2009'da baskıcı rejime karşı ayaklanan halk hareketi "Yeşil Devrim" diye adlandırılmıştı. 1979 İran Devrimi'nden bu yana düzenlenen en geniş katılıma sahip gösterileri tetikleyen 12 Haziran'daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hile yapıldığı düşüncesiydi. "Oyum Nerede" sloganıyla sokağa dökülen cumhurbaşkanı adayları Mir Hüseyin Musavi ve Kerrubi taraftarları, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad yanlıları ve Cumhuriyet Muhafızları'yla karşı karşıya geldi. En az 20 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce eylemci ve gazeteciler tutuklandı, gösteriler bastırıldı. İranlı muhalifler 14 Şubat'ta sokağa dökülerek Mısır ve Tunus'taki eylemlere destek verdi. (AS)
* Haberi yaparken, Reuters, BBC, AFP internet sitelerinden faydalandık.