Af Örgütü, dört yıldan uzun süredir İran’da tutuklu olan kadın hakları savunucusu Nahid Taghavi’nin dün tahliye edildiğini ve Almanya’ya döndüğünü açıkladı.
Taghavi’nin kızı ve insan hakları savunucusu Mariam Claren şunları söyledi:
Annem nihayet evine döndü. Mutluluğumuzu anlatacak kelime bulamıyorum. Ancak bizden çalınan dört yılın da yasını tutuyoruz. Annemin Evin Cezaevinde yaşamak zorunda kaldığı korkunç şeylerin acısını çekiyoruz.
İran’da tıpkı annem gibi düşünce suçlarından mahpus olmuş pek çok insan var. Yüzlercesi idam edilme riskiyle karşı karşıya. İranlı yetkililer kendi eylemlerinden ötürü daha fazla dokunulmaz olmamalı.
Af Örgütü Almanya Genel Sekreteri Julia Duchow ise şöyle konuştu:
Nahid Taghavi’nin özgür bırakılmasına çok sevindik. Kendisi ve ailesi adına çok mutluyuz. Taghavi’nin hapsedilmesinin tek sebebi ifade özgürlüğü hakkını barışçıl bir şekilde kullanmasıydı. Asla hapsedilmemeliydi.
Onun hikayesi, İran rejiminin baskılarına karşı çıkmak için sesini yükselten pek çok insanı temsil ediyor. Bu, onu özgürlük ve adalet için mücadele eden küresel çaplı harekette önemli bir noktaya koyuyor. Af Örgütü bu hareketi desteklemeye devam edecek.
Af Örgütü, hak savunucusu Taghavi’nin İran’da yaşadığı cezaevi koşullarını şöyle aktardı:
Taghavi, gözaltına alınmasından tutuklanmasına kadar geçen yedi aydan fazla bir süre boyunca hücre hapsinde tutuldu. Yatağı yoktu ve bunun yerine herhangi bir yastık olmadan yerde uyumak zorunda kaldı. 7/24 gözetim altındaydı ve her gün sadece 30 dakika gözleri bağlı olarak temiz hava almak için dışarı çıkmasına izin veriliyordu. Bu zalim ve insanlık dışı cezaevi koşulları aktivist için çok ağır sonuçlar doğurdu. Hapsedildikten sonra sağlığı önemli ölçüde kötüleşti.
Taghavi’nin İran’da tutuklanma süreci
Almanya'nın Köln kentinde yaşayan ve öğrencilik günlerinden bu yana siyasi olarak aktif olan Nahid Taghavi, Ekim 2020'de Tahran'a yaptığı bir ziyaret sırasında tutuklandı. Daha sonra İran'da “yasadışı bir gruba” üye olmak ve “devlete karşı propaganda faaliyetleri” yürütmek suçlamalarıyla 10 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Taghavi’nin İran’daki davasını ve tutukluluk sürecini takip eden Af Örgütü, Taghavi’ye yöneltilen suçlamalarının asılsız olduğunu, Evin Cezaevinde işkence gördüğünü ve aylarca hücre hapsinde tutulduğunu kaydetti.
Taghavi, Temmuz 2022'de sağlık durumu akut hale geldiği için tıbbi şartlı tahliye ile serbest bırakıldı. Ancak 13 Kasım 2022’de tedavisi devam etmesine rağmen cezaevine geri çağrıldı. 2024 yılında iki kez daha tıbbi gerekçelerle geçici olarak serbest bırakıldı ve ev hapsine alındı. Ancak ayak bileğine künye takması ve 1 kilometre yarıçaplı bir alan içinde kalması istendi.
İran'da siyasi nedenlerle gözaltına alınan kişilere yönelik hak ihlalleri
İran’da gözaltına alınma, yargılanma ve tutuklanma süreçlerini takip eden Af Örgütü, bu süreçlerin uluslararası adil yargılama standartlarını ihlal ettiğini belgeledi. Örgütün süreçlerle ilgili tespitlerinden öne çıkanlar şöyle:
- Gözaltına alınanlar genellikle haklarında herhangi bir tutuklama kararı olmaksızın tutuklanmakta ve aileleriyle görüştürülmeksizin gizli yerlerde uzun süreli hücre hapsinde tutulmaktadır.
- Gözaltına alınan, soruşturulan ve yargılanan kişiler, özellikle de çifte vatandaş olanlar veya insan hakları savunucuları da dahil olmak üzere siyasi saiklerle tutuklananlar, büyük ölçüde adil olmayan adli işlemlere maruz kalmaktadır.
- Gözaltındaki kişilerin avukata erişim hakkı, yargı makamları tarafından incelenmiş ve onaylanmış avukatlar da dahil olmak üzere, davaların soruşturma aşamasında sistematik olarak reddedilmektedir.
- Siyasi nedenlerle tutuklanan kişiler; özellikle sorgulama sırasında uzun süreli hücre hapsine, işkence ve diğer kötü muamelelere maruz kalmakta; ilaç tedavisi de dahil olmak üzere yeterli sağlık hizmetlerine erişim hakkından kasıtlı olarak mahrum bırakılmaktadır.
- Kişilerden İşkence ve diğer kötü muamele altında ve avukat olmadan zorla alınan “itiraflar” mahkemeler tarafından mahkumiyet kararları vermek için sürekli olarak delil olarak kullanılmaktadır.
- Temmuz 2019’da Birleşmiş Milletler (BM) İran İnsan Hakları Özel Raportörü, “çifte ve yabancı uyruklu kişilerin keyfi olarak tutuklanması, gözaltına alınması, kötü muamele görmesi ve uygun tıbbi tedaviden mahrum bırakılmasına” dair bir rapor yayınladı.
- Rapor, İran makamlarının gözaltına aldığı kişileri “temel adil yargılama standartlarını karşılamayan düzmece yargılamalara tabi tuttuğunu ve uydurma delillere dayanarak veya bazı durumlarda hiçbir delil olmaksızın suçlardan mahkum ettiğini ve diplomatik koz olarak kullanmaya çalıştığını” belirtti.
Af Örgütü Almanya Genel Sekreteri Duchow, İran’daki siyasi tutuklamalar ile ilgili şunları söyledi:
İran yetkilileri, herkesin ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğüne saygı göstermeli ve keyfi gözaltılar ve işkencelere son vermelidir. Çifte vatandaş olup İran’da bu haklarını kullandıkları için hapiste tutulanlar var. Yetkililer; derhal ve kayıtsız şartsız olarak, bu kişiler de dahil olmak üzere, düşünce suçlarından keyfi bir şekilde gözaltına alınan herkesi serbest bırakmalıdır.
İdam cezası tamamen kaldırılmalı ve infazlar konusunda derhal bir moratoryum tesis edilmelidir. Bu, Alman hükümetinin ve uluslararası toplumun daha büyük bir aciliyetle üzerinde durması gereken bir konudur.
(EC)