Yahya Sorhani'nin İran Kürt partilerinin Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına yönelik tutumlarını özetleyen "How Iranian Kurdish Parties Are Responding to PKK’s Disarmament" başlıklı makalesi IranWire'ın 10 Haziran tarihli internet sayfasında yayımlandı.
Abdullah Öcalan'ın yılın başlarında Türkiye'deki hapishane hücresinden yaptığı PKK'nin silahsızlandırılması ve dağılması çağrısının etkisi Türkiye'nin çok ötesine ulaştı.
PKK'nin Kandil Dağları'ndaki kongresinde teyit edilen silahlı çatışmayı sonlandırma kararı, İranlı Kürt partilerinin planlama biçimini ve Orta Doğu'daki siyasi dinamikleri değiştirdi.
Karar, barış ve diyaloğu vurgulayan Öcalan'ın "Demokratik Toplum Projesi" çerçevesinde, İranlı Kürt partilerini daha kısıtlı bir ortamda nasıl savaşacaklarını, nasıl müzakere edeceklerini ve nasıl varlıklarını sürdüreceklerini yeniden düşünmeye itti.
İran Kürdistan Demokratik Partisi
İran Kürdistan Demokratik Partisi, PKK'nin strateji değişikliğine en açık davranan parti oldu.
Parti sözcüsü Halid Azizi silahlı mücadeleye son verilmesini memnuniyetle karşılamakla birlikte daha geniş çerçevede Öcalan'ın siyasi fikirlerinden açıkça uzak durdu.
Azizi, Amerikanın Sesi'nin (VoA) Kürtçe servisine verdiği röportajda, Türkiye'nin Kürt sorununun savaşla değil, görüşmelerle çözülmesi gerektiğini söyledi.
Bu görüş, partinin düşüncesinde büyük bir değişimi işaret ediyor. Son aylarda, liderleri İran'ın Kürt sorununun "sadece Tahran'da çözüleceğini" söyledi ve İslam Cumhuriyeti ile görüşme isteğini dile getirdi.
Kimi kaynaklar parti üyelerinin Bağdat ve Süleymaniye'de İranlı diplomatlarla görüştüğünü söylese de Azizi, resmi bir görüşmenin gerçekleşmediğini dile getirdi.
Partinin sert silahlı mücadeleden diplomasiye doğru geçişi, bölgesel değişikliklere ve mart 2023'te İran, Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında imzalanan güvenlik anlaşmasının çoğalttığı baskıya yönelik pratik bir yanıtı yansıtıyor.
İmza törenine katılan bir Irak güvenlik yetkilisi, "İmzalanan güvenlik anlaşması kapsamında Irak, silahlı grupların komşu İran'a sınır geçiş saldırıları düzenlemek için Irak Kürt bölgesi topraklarını kullanmasına izin vermeyeceğini taahhüt ediyor" dedi.
Anlaşmaya göre, İran Kürdistan Demokratik Partisi'nin Koy Sancağı'ndaki ana kampı, Kürdistan Bölge Peşmergeleri ve Irak istihbarat güçlerinin kısıtlı hareket ve denetimi altında, duvarlarla çevrili kontrollü bir bölgeye dönüştürüldü.
İran devlet medyası bu değişikliği fark etti. İslam Devrim Muhafızları Ordusu'na (IRGC) bağlı Saberin Haber, Demokrat Parti liderlerinin Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani aracılığıyla Tahran'dan iki kez görüşme talep ettiğini bildirdi.
Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK)
Birçok yorumcunun umduğunun aksine, Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), PKK gibi silahsızlanmayı reddetti.
PJAK, Abdullah Öcalan'ı entelektüel lideri olarak görmesine rağmen, silahlarını dağıtmayacağını veya bırakmayacağını söyledi.
PJAK'nin Eş Başkanı Emir Kerimi, Aryen TV'ye partinin demokratik çözümleri desteklerken, silahlarını "meşru savunma" için saklayacağını söyledi.
PJAK'nin temel amacının, farklı halkların barış içinde bir arada yaşayabileceği demokratik bir İran yaratmak olduğunu söyledi.
PJAK İran'daki diğer Kürt partilerinden farklı, tüm savaşçıları ve liderleri Kandil ve Asos dağlarında bulunan tek parti, bu nedenle diğerlerinden daha bağımsız.
PJAK ayrıca kadınların, siyasi ve askeri gruplarının bağımsız faaliyet göstermesinin onu diğer İran Kürt partilerinden ayırdığı benzersiz bir yapı.
Bu bağımsızlığı, PJAK'nin diğer partileri sınırlayan baskılara direnmesine yardımcı oldu.
İran devlet medyası [PJAK'nin tutumuna] sert tepki gösterdi. IRGC ile bağlantılı Tesnim Haber Ajansı, "PJAK'ye Son Atış Zamanı" başlıklı bir makalede PJAK'yi "terörist" bir grup olarak adlandırdı ve dışarıdan yardım almadan savaşmaya devam edebileceğine kuşku ifade etti.
Komala Partisi
Bu arada, İran Kürdistanı Komala Partisi lideri Abdullah Mohtadi, son gelişmelere daha dengeli bir bakış açısı getiriyor.
PKK politikalarına katılmasa da partiyi "etkili" ve "başarılı" olarak niteliyor.
Mohtadi, işe yaraması halinde Türkiye'nin barış sürecinin, hem şimdi hem gelecekte bölgedeki tüm Kürtlere yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Ancak Mohtadi, Türkiye ile İran arasında net bir fark görüyor. İran Kürtlerine yönelik ayrımcılık ve siyasi baskıların askeri eylemi etkisiz hale getirdiğini ve geriye yalnızca "diyalog" ve "siyasi çözümler"in gerçek seçenekler olarak kaldığını söyledi.
Komala'nın stratejisi, partinin yaşadığı büyük bir birleşmenin ardından daha da netleşti.
Yıllar süren anlaşmazlıkların ardından 3 Haziran'da, Komala'nın iki ana kolu - İran Kürdistanı Komala'sı ve İran Kürdistanı Komünist Komala'sı - liderleri ve kilit üyeleriyle çevrimiçi bir toplantı düzenledi.
Toplantı, görüşmelerde Kürt birliğine yönelik daha güçlü bir baskıyı yansıtan bir anlaşmayla sonuçlandı: "İran Kürdistanı'ndan hiçbir parti veya grup, İslam Cumhuriyeti ile tek başına müzakere etme hakkına sahip değildir - tüm taraflar müzakere süreci hakkında bilgilendirilmelidir."
İran Kürt partilerinin yanıtlarının çeşitliliğinin anlaşılması için faaliyetlerini giderek kısıtlayan güvenlik çerçevesini incelemek gerekir.
Mart 2023'te İran, Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında imzalanan üçlü anlaşma, tüm İran Kürt partileri için stratejik ortamı kökten değiştirdi.
Anlaşma, Irak hükümetinin İran Kürt partilerinin İran sınırları yakınlarındaki askeri varlığını sonlandırma, üslerini boşaltma ve güçlerini silahsızlandırmayı taahhüde mecbur bıraktı .
Kürdistan Bölgesi, içerideki çekincelere rağmen, anlaşmanın kontrolü altındaki bölgelerde uygulanmasını kabul etti.
Tahran'ın bakış açısına göre, anlaşma Kürdistan'daki 2022 Kadın, Hayat, Özgürlük hareketi sonrasında "batı sınırlarını güvenceye alma" politikasına hizmet ediyor.
İran, güvenlik taleplerini uygulanabilir anlaşmalara dönüştürmek için Bağdat ve Kürdistan Bölgesi'ndeki siyasi istikrarsızlıktan yararlandı.
Etkilenen taraflar anlaşmayı "insan hakları şartına ve siyasi sığınma ilkesine aykırı" olduğu gerekçesiyle kınadılarsa da uygulanmasını engelleyemediler.
Gerçek, bütün tarafları önemli ölçüde daraltılmış bir operasyonel alan içinde stratejik seçeneklerini yeniden gözden geçirmeye zorladı.
İranlı bölge uzmanı Hasan Lasjardi, IRNA'ya Kürt partilerinin üslerini başka yerlere taşımalarının İran-Irak ilişkilerini iyileştirdiğini söyledi.
Herhangi bir grubun İran'a karşı hareket etmesi halinde Irak ve Kürt yetkililerin sorumlu tutulması gerektiğini söyleyen Lasjardi, hukuki işbirliği ve iade anlaşmaları çağrısında bulundu.
(AEK)





