İran Kermanşah'ta 2008 mayısında PJAK üyesi olduğu gerekçesiyle yakalanıp tutuklanan ve 2009'un ocak ayındaki duruşmada idamına karar verilen 27 yaşındaki Zeynep Celaliyan, şu an Şanandaj Hapishanesi'nde idamının infaz edileceği günü bekliyor. Celaliyan, tüm insan hakları örgütlerine bir mektup yazarak yardım çağrısı göndermişti. İranlı rejim muhalifleri Celaliyan ve idam bekleyen diğer siyasi tutukluların serbest kalması için uluslararası kampanyalar yürütüyor. Kampanyacılardan biri de Fransa'da yaşayan İranlı insan hakları savunucusu aktivist Reza Hiwa.
Hiwa, Zeynep Celaliyan'la diğer idam mahkumlarıyla ilgili son bilgilerini ve rejimle ilgili görüşlerini bianet'le paylaştı:
Zeynep Celaliyan'ın hapishanedeki son durumuyla ilgili bilgi alabiliyor musunuz?
Ailesi Zeynep'i ayda bir kez görüyor ve şimdilik tek bilgi kaynağımız onlar. 2 Aralık'ta babası bir röportajda, onun ruhunun güçlü olduğunu ama sağlığı konusunda endişe ettiklerini çünkü oldukça kilo kaybettiğini ve çok az görüşebilmelerinin yardım etmelerini zorlaştırdığını söyledi. Bir avukatı var fakat ondan henüz hiçbir ayrıntı öğrenemedik.
Resmi tutuklama gerekçesi nedir?
Zeynep "Tanrı'ya düşmanlık" (Muhareb-i Allah) ile suçlanıyor. Şu an ölüm sırasında olan herkes için genel suçlama bu. Bu suçlamanın kaynağı da PJAK grubu üyesi olduğu iddiası. Zeynep yazdığı mektupta duruşmanın birkaç dakika sürdüğünü söylüyor. Bu, son davalar arasında, dava süreci en hızlı biten örneklerden biri.
Bir yüksek mahkemeye başvurma şansı var mı?
Hayır. Temyiz Mahkemesi'nden sonra bunu durdurabilecek herhangi bir yasal yol yok. Ama, söylenegeldiği gibi, İran'da yasalar Yüksek Lider'in arzularına uymak üzere düzenleniyor. O, bütün yasaların üzerinde. Bizim baskı çabamız da bu imkanı hedef alıyor. Onu kuşatalım! Kızlarımızı ve oğullarımızı hapiste öldürmenin bir bedeli olduğunu anlamasını sağlayalım. Kaçıp gitmesine izin vermeyelim. Savunmasız evlatlarımızın fikirleri yüzünden öldürülmelerini istemiyoruz. Siz ülkenizde ölüm cezasını kaldırdınız. Bu bizim de nihai hedefimiz.
İran'da idamını bekleyen diğer siyasi mahkumların durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Tepkiler nasıl?
Kampanya adresimizde idam sırasını bekleyen 12 Kürt mahkumun isimlerine ulaşılabiliyor ancak güncellenmesi gerekiyor. Zira şu anda ölüm sırasında olduğunu bildiğimiz 26 mahkum var ve sayı her gün değişiyor.
Son idam dalgasının İran, Irak ve Türkiye'de büyük tepki yarattığını biliyoruz. Facebook'ta ve kampanya sitelerimizde gelişmeler yayınlanıyor. Son günlerde e-postama Türkçe, Kürtçe ve Ermenice destek mesajları yağıyor. Bunun için Türkçe öğrenmeye başladım. Umuyorum ve elimden gelen her şeyi yapacağım ki Türk hükümeti bu konuda sessizliğini bozsun; sadece Kürtlerin değil tüm mahkumların serbest bırakılması için müdahale etsin. Türkiye ve Irak'taki ateşli tepkiler kimsenin ilgisini çekmiyor. İran hükümeti hem içeriye hem dışarıya her zamankinden de daha kapalı hale geldi; eğer kanlı hükümranlığını garanti edeceğini bilse, Kürdistan'ı ve ötesini ateşe verebilecek kadar. Türkiye'nin çıkarları farklı. Türk arkadaşlarımıza sesleniyoruz: Lütfen özgürlüklerinizi kulanın ve bize özgürlüğümüzü elde edebilmemiz için yardım edin.
İdama mahkum edilen tutuklularla ilgili kampanyalar nasıl ilerliyor?
BM Güvenlik Konseyi'ne son idam kararlarını cezalandırması ve İran hükümetini bunu durdurması için zorlaması amacıyla bir karar yayımlaması için imza kampanyası düzenledik. Kardeşimiz Zeynep de bu listenin içinde. Türk hükümetini idam sırasındaki tutuklular lehine müdahale etmeye ikna etmek amacıyla bir kampanya yürütüyorum. Ayrıca kardeşimiz Zeynep için kadın örgütleri ve feminist örgütleri hedefleyen özel bir kampanya var. Çağrı metnimiz, kampanyanın hazırlığı niteliğinde ve yakında tüm dünyadaki ve özellikle Türkiye'deki kız kardeşlerimize ulaşacak.
Bu özgürlük arayan ve fikir sahibi olan masum insanların ölüm kalım meselesi. Şu anda Leyla Zana ve yazarınız Orhan Pamuk ile iletişim kurmaya çalışıyorum. Çağrımız veya imza kampanyamızda Noam Chomsky'nin desteğini aldık. Türkiye'deki Türk, Kürt ve Ermeni arkadaşımızdan bu kadar büyük bir destek alacağımızı hayal etmemiştim. Bu kelimeleri söylerken bile gözlerimin önünden tarihi bir şeyin geçtiğini hissediyorum. Tarih sokaklarda yazılıyor. Bu anlar her zaman gelmiyor. Hatta bu bir şairi, bir insan hakları savunucusuna dahi dönüştürebiliyor.(YC/EÜ)