İran'daki bakanlar kurulu oylamasının ardından kabineye ilk kez bir kadın bakan girmiş oldu. Sağlık Bakanı koltuğuna oturan jinekolog Profesör Merziye Vahid Dascerdi muhafazakar kesimden.
Dascerdi "Bakan seçilmem, İranlı kadınlar için büyük ve önemli bir adımdır. Bugün başı dik ve gururluyum" dedi.
"İslam Cumhuriyeti'nin ilk kez bir kadın bakan seçmiş olması İran'da kadınlar için ne ifade ediyor?" sorusunu, kadın haklarıyla ilgili araştırmalarıyla tanınan ve İslam'ın feminizmle uyumlu olabileceğine inanan İranlı akademisyen Doktor Ziba Mir Hüseyni BBC'ye verdiği röportajda şöyle yanıtlıyor:
"Bu, İranlı kadınlara karmaşık bir mesaj veriyor. Bir düzeyde, bu İran'daki kadınların varlığı ve öneminin tanınması anlamına geliyor. Devletin üst kademelerinde bir kadına temsil hakkı tanınması, İranlı kadınların son 30 yıldaki mücadelelerinin de bir sonucu aynı zamanda. Bu anlamda büyük bir ilerleme olduğu söylenebilir. Öte yandan, bakanlığa seçilen kişinin muhafazakâr kesimden gelmiş olması ve kadınlara bakışının pek çok açıdan ilerici olmaması da bu seçimin o kadar da iyi bir haber olmadığına işaret ediyor."
Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad kabineye kadın bakan önerdiğinde bu durum İran devrimi ardından yani 30 yıldan sonra bir reform olarak nitelendirilmişti.
Ancak Hüseyni'nin yorumu şöyle:
"Ahmedinecad Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ise elde edilen kazanımların pek çoğu geri alındı. Toplumsal Ahlak Planı adı verilen bir plan sonrasında "doğru" bir şekilde örtünmeden kamusal alana çıkan kadınlara baskı uygulanmaya başlandı. Ahmedinejad'ın gerçekleştirmek istediği bir başka şey ise, erkeklerin, eşlerinin rızası olmadan ikinci bir eş almalarına izin veren yasa tasarısıydı. Kadınların protestoları sonucu bu yasa uygulamaya konmadan geri çekildi. Şimdi ise kadın bakan atayarak, kadınların taleplerine kulak verdiğini göstermek istiyor."
"Ahmedinecad kadınlara karşı"
bianet'e konuşan İranlı kadın hakları savucusu Hoda Aminian da Ahmedinecad'ın kadın bakan önermesinin kadın hakları adına bir gelişme olmaktan çok kendi iktidarını korumakla alakalı olduğunu savunmuştu.
" Eğer bu kadınların -Ahmedinecad kabineye üç kadın aday önermişti- politik geçmişine bir göz atarsanız, asla kadın hakları için bir şey yapmadıklarını anlayacaksınız. Bu kadınların başkanlık seçimlerinde yaptıkları tek şey Ahmedinecad'ı korumaktı ve şimdi yeterli donanımları olmadığı halde kabineye bakan seçiliyorlar."
"Kadın mücadelesi yükseliyor"
İsveç'te yaşayan İranlı etnolog Fataneh Farahani İstanbul'a geldiğinde İran'daki seçimlerin ardından sokağa dökülen halk için yaptığı yorumlarda kadın mücadelesinin ne kadar geliştiğini söylüyordu:
"Aslında Batı medyası şaşırmış durumda. Oysa yakından takip edenler İran'da uzun zamandır hukuk reformu talep eden bir özgürlük mücadelesinin varlığını biliyor. 1979'da İran'ın orta yaşlı, bıyıklı ve sakallı bir erkek olarak resmediliyordu. Şimdiyse İran'da yaşananları anlatmak için eğitimli, genç kadın fotoğrafı kullanılıyor."
"Politik şov"
İran'lı gazeteci Massoumah Torfeh'se Ahmedinecad'ın kabineye kadın bakan önermesini "politik şov" diye nitelendirmişti.
Torfeh'e göre Ahmedinecad adı kadın aday yerine kendisine çok bağlı muhafazakar erkek adaylar seçseydi de mevcut politika da bir değişiklik olmayacak, Dascerdi'nin ise Ahmedinecad politikalarının sıkı takipçisi ve, kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesi çabalarına karşı çıkan biri.
Ahmedinecad'ın Dascerdi dışında Refah Bakanlığı'na önerdiği Fatıma Acurlu ile Eğitim Bakanlığı'na aday gösterdiği Suzan Keşavarz ise veto edildi. (EZÖ)