WRI'de hiyerarşik yapı yok
WRI, 150 savaş karşıtı grubun çatı örgütü. Dünya çapında savaş karşıtları arasında bir ağ görevi yapan oluşumda hiyerarşik bir yapılanma yok
Tüm dünyada savaş karşıtlığı veya başka politik konularda çalışmalar yürüten WRI, çalışma grupları bünyesinde faaliyetler yürütüyor. WRI, dünya çapında yapılan savaş karşıtı organizasyonlara destek vermenin yanında her yıl konsey toplantıları yapıyor. Genel tartışmaların yapıldığı konsey toplantılarında seminer çalışmaları oluyor. 2003'teki konsey toplantısının Kolombiya'da yapılması öngörülüyor. WRI'de faaliyetler gönüllülüğe dayalı, isteyen herkes her çalışmaya katılabiliyor.
Savaş Karşıtları Irak Savaşı'nı tartışamadı
Hilal Demir, sekiz gün süren Trienal'in en büyük eksiğinin, ABD'nin Irak'a yapmayı planladığı saldırının tartışılamaması olduğunu söylüyor. Yüz kişinin vize alamadığı için katılamadığı Trienal, Demir'e göre Avrupa merkezli bir toplantı olmuş.
WRI'nin Türkiye temsilcisi olan Demir, savaş karşıtları da dahil tüm muhalif kesimlerin geleceği konusunda karamsar. O'na göre, insanları yalnızlaştırarak politize olmalarını engelleyen küreselleşme büyük ölçüde başarılı oldu bile. Demir, bunun önüne geçebilmenin yolunun örgütlenmekten geçtiğini savunuyor.
Trienal'in yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Savaş karşıtları her yıl konsey toplantıları yapıyor. Üç yılda bir de trienal yapılıyor. Trienalde genel yürütmeye dair kararlar alınıyor. Üç yıllık plan çıkarılıyor. Yürütme organları seçiliyor. Trienal'e 150 kişi katıldı, 100 kişi de vize alamadığı için katılamadı.
Dört gün boyunca seminerler yapıldı. Seminerlerde hikayeler ve stratejiler anlatıldı. Gerçek hikayeler paylaşılarak, anlatılarak ve bunun üzerinden ortak noktalar bulunarak strateji üretilmesi amaçlandı. Fakat bu Trienalde strateji üretilmesinde zayıf kalındı.
Neden?
Toplantı, çok kültürlü bir yapı ve değişik ülkelerden insanların katılımı nedeniyle daha çok birbirimizi anlamaya dönüktü. Strateji üretilememesinin nedeni buydu. Açıkçası birbirimizi tanımamıza ihtiyaç da vardı. Herkes kendi ülkesini anlattı, bu da vakit aldı.
Trienallerde ne yapılıyor?
Trienal, bahsettiğim konseptin biraz daha genişletilmiş hali. Konsey toplantılarından farklı olarak eğer yönetim değişecekse veya yürütme grubu üyeleri değişecekse bunlar seçilerek değişiklikler yapılıyor.
Konsey üyeleri ne yapar?
Konseydekiler, WRI'nin herhangi bir organizasyonu olduğunda buna dair kendi ülkelerinde neler yapıldığını ve yapılacağını belirleyip WRI'ye aktarıyorlar. Savaş karşıtı çalışmaları mümkün olduğunca kendi ülkelerinde yürütmeye çalışıyorlar.
Hangi ülkelerden katılımlar oldu?
Birçok savaş karşıtı İrlanda'ya gelebilmek için vize alamadı. Bu nedenle trienal daha çok Avrupa merkezli bir toplantı oldu. Çoğunlukla Fransızlar, İspanyollar, İrlandalılar vardı. Hindistan, Macaristan gibi ülkelerden de birer kişi katıldı.
Katılımı nasıl görüyorsunuz?
Vize problemi nedeniyle bir çok kişinin katılamaması trienalin havasını büyük ölçüde etkiledi. Militarizmin ve savaşların asıl hakim olduğu üçüncü dünya ülkelerinden katılım olmaması, büyük eksiklikti.
Bir sonraki trienal Afrika'da
O halde neden vize sorununun yaşanacağı belli olan bir ülkede yaptınız?
Bu konuda çok kişiden eleştiriler geldi. İrlanda'nın katı tutumu ortadayken bunun yapılması eleştirildi. Trienaller harhangi bir ülkeden talep geldiğinde, o ülkede yapılıyor. Eleştirilere çözüm olarak önümüzdeki trienali bir Afrika ülkesinde gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Hangi ülkede yapılacağı, trienalden bir yıl önce ya da daha erken belirlenecek.
Gündem olarak hangi konuyu belirlemiştiniz?
Daha çok şiddetten arınmışlığın savaş karşıtı hareket içinde nasıl ilerletileceği sorununu tartıştık.
Nedir şiddetten arınma?
Şiddetten arınma temellerini Mahatma Gandhi'nin attığı bir mücadele yöntemi. Birtakım klasik tarzdaki yöntemlerden farklı olarak, içinde oyun, tartışma gibi etkinliklerin yapıldığı bir eyleme yöntemi. Şiddetin olmadığı bir yöntem. Örneğin bu Seattle eylemlerinde gerçekleştirilmeye çalışıldı. Eylemlerden bir hafta önce şiddetsiz bir gösteri nasıl yapılabilir, bunun üzerine çalışıldı ve başarılı da olundu.
"Şiddeti çıkaranlar daha çok anarşistlerdi"
Ama biz Seattle'ı şiddet görüntüleriyle hatırlıyoruz?
Evet şiddet vardı ama şiddeti çıkaranlar daha çok şiddet yanlısı anarşist gruplardı. Aslında sonradan orada şiddetin o kadar olmadığı da ortaya çıktı. Bağımsız medyanın verdiği görüntüler hiç de bizim bildiğimiz görüntülere benzemiyordu. Görüntüler şiddetin çok düşük olduğunu gösteriyordu. Ama bizdeki medyaya göre kan gövdeyi götürüyordu az daha.
Peki, şiddetten arınmış bir muhalefetin başarılı olması şu anki dünya konjonktüründe mümkün gözüküyor mu?
Şiddetten arınmış bir muhalefetin başarısı hemen olacak bir şey değil, uzun vadede sonuçlar alınabilecek bir durum. Uzun vadeli çünkü her şey bireylere kalmış. Birey kendini bu konuda geliştirdiği zaman bunun yaygınlaşması da mümkün olabilir. Ama Seattle'dakiler kendilerini başarılı görüyorlar. Düşüncelerini ve taleplerini kamuoyuna şiddetsiz bir şekilde duyurabildiler mesela.
Biz hiçbir şeyin şiddetle halledilebileceğine inanmıyoruz. Şiddetle getirilen çözümler bile geçici olmanın ötesine geçemez. O kullandığınız şiddet mutlaka birgün size geri dönecektir. Biz buna inanıyoruz.
"Irak'ı tartışma imkanımız olmadı"
ABD'nin yapacağı Irak operasyonunu tartıştınız mı?
Hayır. Irak'ı fazla tartışma olanağı bulamadık. Bu Trienal'de eleştiri konusu da oldu. Ama bu konuda savaş karşıtları arasında bir çalışma grubu oluşturuldu. Bu grup savaş ihtimali üzerine, savaşların yaşandığı ülkelerdeki militarist yapıyı gözlemleme gibi faaliyetler yürütecek. Fakat daha çalışmalar başlamadı.
Peki, bu operasyona dair dünya genelinde neler yapılması planlanıyor?
Dünya genelinde bu konuda ne yapılacağı hakkında bilgim yok. Ama biz kendi içimizde 5-6 kişiden oluşan bir gözlem grubu oluşturarak savaşta ordunun işlevi, yapısı hakkında araştırma yapmayı düşünüyoruz. İlk aşamada yapacağımız çalışma bu olacak.
Savaş karşıtı hareketin geleceği
Savaş karşıtı hareketin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ben kişisel olarak dünyanın şu anki durumu hakkında karamsarım. Çünkü küreselleşme çok ciddi biçimde insanları parçalayarak, bölerek, yalnızlaştırarak herhangi bir muhalefet göstermeleri engelleniyor. Ben bu anlamda sadece savaş karşıtı hareket için değil tüm muhalif hareketlerin geleceği konusunda karamsarım.
Küreselleşme nasıl yalnızlaştırıyor?
En basitinden kişilerin hayatına baktığınızda, politik çalışmalar yapmak istedikleri halde, para kazanıp yaşamlarını devam ettirme sorunu yapmak istedikleri muhalefete engel oluyor. Dolayısıyla parasal sorun ön plana çıktığı için, politik çalışmalar arka plana atılıyor, herkes bireysel anlamda kendi yaşamsal durumu ile ilgilenmek zorunda kalıyor. Bu çok önemli ve tüm politik hareketler için geçerli.
Bunun önüne geçilebilir mi?
Bence herkes bireysel olarak kendine sahip çıkmaya çalışmalı. Açıkçası küreselleşmenin bu anlamda başarıya ulaşacağından korkmuyor değilim. Küreselleşme yayıldıkça, muhalefet alanları daralıyor, muhalifler de marjinalleşiyor.
Bu bir süreç ise, tersine çevrilmesi mümkün mü?
İnsanları yalnızlaştırarak politik muhalefet sergilemelerini engelleyen küreselleşmeye karşı en iyi örgütlenme yoluyla direnç gösterilebilir. Bunun dışında bir yol göremiyorum. (HA/BB/NK)