* Suriye’de IŞİD’den alınan bölgelerde gözaltına alınan kadınlar Temmuz 2017’de hapsedildikleri kamplarda görüntülenmişti. Fotoğraf: The Express Tribune
Irak’ta İslam Devleti (IŞİD) üyesi olmak suçlamasıyla yargılanıp idam veya müebbet hapis cezasına mahkum edilen 16 Türkiye vatandaşı kadınla ilgili, hükümet girişimde bulunuyor.
TIKLAYIN - HRW: Irak’ta IŞİD Militanının Karısı Olmak, İdam Gerekçesi
Dışişleri Bakanlığından bianet’e yapılan açıklamaya göre Türkiye, konuyla ilgili Irak makamlarından bilgi talep etti ve iki ülke arasında temaslar sürüyor. Bakanlığın ilgili kurumları ve Türkiye’nin Bağdat Büyükelçiliği de konuyu takip ediyor.
İnsan Haklarını İzleme Örgütü’nün (HRW) Irak ve Katar Araştırmacısı Belkis Wille, Irak mahkemelerinin kadınları, şiddet içermeyen eylemlerden dolayı ömür boyu hapis veya idamla cezalandırdığını, yargılamaların adil yapılmadığını yazdı.
Birçok farklı ülkeden kişi, IŞİD’in Musul’un egemenliğini kaybetmesinin ardından Irak’a ya da Peşmerge’ye teslim oldu. Yüzlerce kişi ülkelerine sınırdışı edilirken, yüzlerce kişi de yargılanmayı bekliyor.
Önce kimlik tespiti yapılacak
16 kadının ziyaret edileceğini yazan BBC Türkçe’den Selin Girit’in haberine göre, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir heyet, hakkında hüküm verilmiş olan kadınlar ile birkaç gün içinde görüşecek ve öncelikle kadınların kimlik tespiti yapılacak.
Giti’e bilgi veren Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, idam cezası verilen kadınların Türkiye vatandaşı olup olmadıklarının da ancak kimlik tespiti yapıldıktan sonra kesinleşeceğini söyledi.
Irak'ta IŞİD üyesi olmakla suçlanarak Bağdat'taki bir alıkonma merkezinde tutulan ve Türkiye vatandaşı olduğu düşünülen en az 328 kadın ve 600 kadar çocuk olduğu sanılıyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, bu kadın ve çocukların Telafer saldırısı sonrasında bölgeye düzenlenen operasyonda, sahada yakalandıklarını ve “IŞİD aile mensupları” olarak nitelendiklerini söylüyor.
Ailesi olmayan 17 çocuğun iadesi istendi
Kadınların aleyhindeki herhangi bir delilin kendilerine sunulmadığını belirten Dışişleri yetkilisi, şu bilgiyi verdi: “Haklarındaki iddialar, kanıtlar, bundan sonraki aşamada gündemde olacak hususlar. Yargılama sürecindeki hakları, temyiz hakkı başta olmak üzere, bunların hepsi gündemimizde olacak. İki ülke arasında hukuki-adli yardımlaşma anlaşması da var. Suçluların belli şartlarda iadesi mümkün.”
Ancak şu aşamada bu kadınların iadeleri için diplomatik kanallardan herhangi bir girişimin olmadığını, bunun için öncelikle kimliklerinin teyit edilmesi gerektiğini belirtti.
“En temel noktalardaki bilgiler henüz tesis edilmiş değil. Biz henüz bu yargılanan ve haklarında hüküm verilen insanların hiçbiriyle görüşmedik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup olmadıkları da dahil herhangi bir bilgiyi tesis etmiş değiliz. İçlerinde Azeriler ya da Türkmenler de olabilir. Teyidi ancak bire bir görüşünce yapabileceğiz.”
Dışişleri yetkilisi Bağdat'ta tutulan, anne ve babası olmayan 17 çocuk için ise resmi iade girişimlerinin başladığını ekledi. Yetkili, yüzlerce diğer çocuğun ise annelerinin yanında Bağdat'taki alıkonma merkezinde tutulduğunu, onların annelerinden ayrılması ve iadelerinin istenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti.
Ne olmuştu?
İslam Devleti’ne (IŞİD) üyelik suçlamasıyla yargılanan Türkiye vatandaşı 15 kadın, Şubat ayı sonunda idama cezasına çarptırıldı.
Ocak ayında adı açıklanmayan bir Almanya vatandaşı kadın da “IŞİD'e lojistik destek verme suçlamasıyla” Irak’ta idam cezasına çarptırılmıştı.
Aynı dönemde Musul'da Linda Wenzel adında bir başka Almanya vatandaşı kadın da “IŞİD mensubu olmakla” suçlanarak tutuklanmıştı.
Şubat ayı başında da Bağdat'ta bir mahkeme, Türkiye vatandaşı bir kadını IŞİD üyesi olmaktan suçlu bulup ölüme mahkum etti.
Ceza mahkemesinin hakimi Abdülsatar El-Birkdar tarafından yapılan açıklamada, Türkiye vatandaşı olan kadın dışında Azerbaycan vatandaşı 10 kadına da ömür boyu hapis cezası verildiği ifade edildi.
Musul’un yönetiminin IŞİD’den alınmasının ardından teslim olanlar kamplarda tutulurken, kamplarda Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri dışında Pakistan, Türkistan, Rusya ve Özbekistan vatandaşları da bulunuyor.
AFP’nin haberine göre en az 560 kadın ve 600 çocuk “cihatçı olmak” ya da “IŞİD'lilerin akrabası olmak” suçlamalarıyla gözaltına alındı ve yargılama süreçleri başlatıldı.
Iraklı yetkililerin bu yargılamaları adil yürütmek için bir strateji geliştirmesi gerektiğini söyleyen HRW’den Belkis Wille, delil olmaksızın IŞİD üyeliğiyle suçlananlara alternatif bir süreç işletilmesinin uygun olduğunu yazdı: “Mevcut durumda kadınlar sadece sınırı pasaportsuz geçtikleri ya da bir IŞİD üyesiyle evli oldukları için mümkün olan en ağır cezaya mahkum ediliyor.”
AFP, uzmanların tahminlerine göre Irak'ta IŞİD üyesi olma suçlamasıyla cezaevinde 20 bin civarında kişinin bulunduğunu ancak bununla ilgili resmi veri olmadığını yazdı.
Irak'taki Terörle Mücadele Yasası, mahkemelere IŞİD adına eylemlere karışmasalar dahi şüphelilerin üye olmak ya da “yardım ve yataklık” suçlamalarından idama cezasına çarptırılmalarına olanak tanıyor. (AS)