* Fotoğraf: Rûdaw
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Türkiye'nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimine (IKBY) bağlı Zaxo'da 20 Temmuz'da gerçekleştirilen ve dokuz sivilin hayatını kaybettiği bombardıman için hala özür dilemediğini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 77. oturumu için ABD'nin New York kentinde bulunan Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin, IKBY'nin başkenti Erbil merkezli Rûdaw haber sitesinden Diplomasi Editörü Mecid Nizamedin Gıli'nin ülke ve dünya gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
BM Genel Kurulu'nda Irak heyetine başkanlık eden Dışişleri Bakanı Hüseyin, Zaxo ile ilgili açıklamasında "Türkiye, Irak'ın iç durumuna ve dünyadaki kendi konumuna bakıyor ve kendisini güçlü görüyor. Bu nedenle, sorunu çözmek için herhangi bir plan sunmadı" dedi.
"PKK konusunda Irak ile Türkiye arasında herhangi bir anlaşma olmadığını" kaydeden Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin, "Irak hükümeti Kürtler ölünce Güvenlik Konseyi'ne şikayette bulunmadı ama bu sefer şikayet etti" şeklindeki bakış açısının kendisini üzdüğünü söyledi.
Hüseyin ile söyleşiden öne çıkanlar şöyle...
BM'ye şikayetin akıbeti
Türkiye'nin Irak'ın şikayette bulunduğu Duhok'taki saldırılarına ilişkin geçen Temmuz ayında BM Güvenlik Konseyi toplantısında hazır bulundunuz. Şu anda şikayetin akıbeti ne durumda?
Şikayette bulunduk ama bunun yanında bir inceleme yapılmalı ve bu konuyu görüşmeye devam etmemiz gerekir. Yani, bir iç araştırma gerekli fakat aynı zamanda uluslararası bir araştırma da yapılmalıdır.
"Irak'ın komşu ülkelerle olan sorunlarının yanı sıra kendi iç sorunları da var. Çok sayıda sorun bulunuyor ve seçimlerin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen henüz hükümet kurulmadı. Hükümetin ve partilerin daha çok kendi iç meselelerine odaklandıklarını görüyoruz. İçeride çok güçlü değilseniz, dışarıda kolaylıkla davanızı savunamazsınız.
"Türkiye, resmi bir yazı dahi göndermedi"
'İnceleme yapılmalı' dediniz. Türkiye'nin bu bombardımanı gerçekleştirdiği konusunda henüz emin değil misiniz?
Hayır, bu başka bir konu. Bu konudan bahsettiğimizde elimizde belge vardı. Ama gerçekte Türkiye inisiyatif almadı, özür dilemedi, bu meseleyi göz ardı etti, ortak soruşturma için bile, sadece medyada birkaç açıklama yaptı fakat ortak soruşturma yürütebilmemiz için resmi bir yazı dahi göndermedi.
Türkiye, Irak'ın iç durumuna ve dünyadaki kendi konumuna bakıyor ve kendisini güçlü görüyor. Bu nedenle, sorunu çözmek için herhangi bir plan sunmadı.
Buna rağmen Türkiye'nin Irak için önemli bir ülke ve önemli bir komşu olduğunu söylememiz gerekiyor ve eninde sonunda diyalog kurmalıyız ki ilişkilerimiz şimdiki halinden farklı bir şekilde ilerlesin.
Türkiye'nin inceleme için pratik bir adım atmadığını dile getirdiniz. Güvenlik Konseyi toplantısına katılımınızın ardından biz de konuyu takip ettik ve Irak heyetinin bu şikayet dilekçesi için herhangi bir pratik adım atmadığını gördük. Irak'ın diplomasisi, BM'de durmuş vaziyette diyebilir miyiz?
Hayır durmadı ama dile getirdiğim gibi, Irak'ın iç durumu biraz farklı.
Ölenler arasında ayrımcılık suçlaması
PKK ile Türkiye arasındaki savaş nedeniyle defalarca Kürdistan vatandaşları katledildi, Kürdistan köyleri yıkıldı, Irak hiçbir zaman bu şekilde Güvenlik Konseyi'ne hiçbir zaman şikayette bulunmadı. Ama bu sefer şikayet etti. Kurbanlar Şii Arap vatandaşlardı. Bu, Şii Arapların hayatının Kürdistan vatandaşlarının hayatından daha önemli olduğu anlamına mı geliyor?
Açıkçası bu bakış açısı beni üzüyor. Çünkü bu doğru değil. Ne zaman insanlar öldürülse bir tavır alırsın ama bu tavır farklı şekilde olabilir.
Bir kişi öldürüldüğünde ve nasıl öldürüldüğünü bilmiyorsanız veya bu konuda bilginiz yoksa, bu husus, bir kişinin öldürüldüğü ve bilgilerin ekrana gelip rapor edildiği ve kendi gözlerinizle gördüğünüz zamandan farklıdır. Hiçbir vatandaşın kanı arasında hiçbir fark yoktur.
Bütün herkes vatandaştır ve değerlidir. Ölenler Irak'ın güneyinden veya Kürdistan'dan insanlar olduğu için bu mesele büyümedi.
Bakın, birincisi Kürdistan'da öldürüldüler. İkincisi, Zaho'ya bağlı bir Kürt köyünde gerçekleşti. Oraya gidenler de Kürdistan ve Zaho halkının misafirleriydi. Ama bütün olay televizyon ekranlarında görüldü ve gerçek bir meseleydi. Bizzat gördük ve birkaç saat sonra oraya vardım. Ben şahsen orada insanların vücutlarının bir kısmının parçalandığını gördüm ve bunun bir etkisinin olması doğal.
Bunlara rağmen, bu konu siyasi olarak önemlidir. Turistik olan bir yeri bombaladın ve insanlar oraya dinlenmek için geldiler. Elbette, onları öldürdüğünüzde bunun bir etkisi olacaktır.
Türkiye ile Irak arasında PKK konusunda güvenlik anlamında bir koordinasyon var mı?
Bildiğim kadarıyla resmi olarak yok, gayri resmi olarak varsa da ben bilmiyorum. (SD)