Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), dünya çapında faili meçhul cinayetlerin hedefi olan veya tutuklanan hapisteki gazetecilerin hikayelerine dikkat çekerek adalete vurgu yapan "Reddedilen Adalet Kampanyası" başlatıyor.
120'den fazla ülkeden gazetecileri temsil eden IPI, kampanyasını yarın (12 Kasım), saat 11:00'de Avusturya'nın başkenti Viyana'daki Cafe Prückel'de düzenlenecek bir basın toplantısıyla başlatıyor.
IPI: Kışlalı cinayetinde bir tek Yüksel hapiste
Tüm dünyadaki gazeteciler için özgürlük çağrılarının dillendirileceği kampanya çerçevesinde hikayesine yer verilen gazeteciler arasında, 21 Ekim 1999'da Ankara uğradığı bombalı saldırıda yaşamını yitiren Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet Taner Kışlalı da bulunuyor.
Tevhid Örgütü'yle bağlantılı olduğu ifade edilen Necdet Yüksel, İslamcı örgütlerle ilgili araştırmalarıyla tanınan Kışlalı'nın öldürüldüğü bombalı saldırıya katıldığını gözaltındayken itiraf etti. IPI, Yüksel'in cinayete İranlı diplomatlarında karıştığına ilişkin bilgiler de verdiğini belirtti.
1993 yılında Cumhuriyet gazetesinin diğer bir yazarı Uğur Mumcu'nun öldürülmesi olayının şüphelisi bir şahsın, 15 Mayıs 2000'de, Kışlalı Cinayeti'ne karışmakla ve Tevhid Örgütü'yle bağlantılı olmakla suçladığı dört kişinin adını verdiği de anımsatıldı. Yüksek düzeyde sorumluluk taşıyan birçok kişi bulunsa dahi Yüksel, Kışlalı Cinayeti'nden ömür boyu hapis cezasını çeken hapisteki tek kişi.
Kışlalı, Taracena, Sukirtharajan, Hydara...
Kampanyada Kışlalı dışında, suç örgütleriyle ilgili haber yapan Meksikalı muhabiri Rodolfo Rincón Taracena'nın ortadan kayboluşunun, ülkesindeki iç çatışmanın vahşetinde yitip giden pek çok Sri Lanka'lı gazeteciden Subramaniyam Sukirtharajan'ın ve Gambiya'da basın üzerindeki baskılara karşı çıkan basın özgürlüğü savunucusu Deyda Hydara'nın vurularak öldürülüşünün öyküleri de var.
Kampanya tanıtımında, "Adalet, görüşlerini açıkça yazan gazeteciler için hala ulaşılamazlığını koruyor. Kimileri en ağır cezaya maruz kalıyor, yazdıkları nedeniyle katlediliyorlar. Failler çoğu zaman kayıplara karışıyor. Diğerleri ise bir ulusun saygınlığını aşağılamak ya da devlet sırrını ifşa etmek gibi suçlardan hüküm giyerek yasal baskılar ve hapis cezaları ile hayatları karartılarak taciz ediliyor" deniyor.
Dadge: Gazeteci ölür, kaybedeb toplum olur
IPI Direktörü David Dadge, "Kampanyada anlatılan öyküler, kamuyu bilgilendirme görevleri sırasında gazetecilerin karşılaştıkları tehlikelerin çok açık örnekleridir" diyor.
"Bir gazeteci saldırıya uğradığında ya da hapsedildiğinde, kayıp, kişisel olmanın ötesine geçer, tüm toplum şiddetle ihtiyaç duyduğu bilgiye ulaşma imkanını kaybeder. Bu öykülerin, sadece adalet duygularını değil, insanları da harekete geçireceğine inanıyoruz."
Basın toplantısıyla ilgili bilgi için IPI Basın Özgürlüğü Yöneticisi Uta Melzer ile [email protected] adresinden ya da 512 90 11 numaralı telefondan bağlantı kurulabilir. (EÖ)