*"Artemis", 1995
İpek Duben'in kırk yılı aşan pratiğini yansıtmak üzere hazırlanan kapsamlı sergisi SALT Beyoğlu'nda izleyiciyle buluştu.
Sanatçı, işlerinde sıkça kullandığı kendi beden imgelerinden esinle adlandırılan "Ten, Beden, Ben", erkek şiddetinden toplumsal cinsiyete, yerinden edilme ve göçten tüketim alışkanlıklarına uzanan konuları irdeliyor.
Sergide, Duben'in 1980'lerin başındaki resim ve desenlerinden 2020 tarihli Angels and Clowns'a (Melekler ve Soytarılar) birçok işi yer alıyor.
*Manuscript, 1994
3 Nisan'a kadar açık kalacak "Ten, Beden, Ben", SALT'tan Amira Akbıyıkoğlu, Farah Aksoy, Sezin Romi ile Vasıf Kortun tarafından programlandı.
Bir desen ve on bir resimden oluşan "Şerife" (1980-1981) serisi, Duben'in yerel bir bağlamda göç, "öteki"ne bakış ve toplumsal cinsiyet konularını ele aldığı ilk işi.
Sanatçı, kız kardeşinin evine temizliğe gelen Şerife'nin başsız ve bedensiz portreleri için pazardan satın aldığı bir elbiseyi doldurup canlı modelin yerine koyar. Böylece Şerife'nin temsilî bir modelini yaratır. Toplumsal varlığı ve emeği görünmez kılınan kadınları gündeme getirerek feminist bir tavrı yansıtan resimler, kültürel gelenek ve âdetlerle kırsal ve kent yaşamı arasındaki geçişlere de işaret eder.
Bir gazete kupüründen yola çıkan "Adale Adam" (1988) üçlemesinde ise kaslarıyla böbürlenen, çıplak gövdesini teşhir etmekten kaçınmayan bir erkek figürü vardır. Şerife'nin mazbut hâlinin aksine, dimdik gövdeleriyle resmin yüzeyini kaplayan bu anonim adamlar tehditkâr görünürler. Sergide peş peşe yer alan bu iki seri, toplumsal cinsiyet temelli beden temsilleri arasındaki eşitsizliğe dikkati çekiyor.
Doğup büyüdüğü İstanbul'dan öğrenim için Chicago'ya giden Duben'in çalışmaları varoluşsal çelişkilerini de yansıtıyor. Duben, Doğu-Batı ayrımında bir kadın olarak konumunu irdelemeye "İzler" (1990-2021) ve "Kayıt" (1991-1992) resim serileriyle başladı. Kavramsal arayışlarına uygun bir şekilde enstalasyon ve kitap sanatına yöneldiği "Manuscript" 1994 [El yazması 1994] (1994) ile pratiğinin ana damarlarından birine dönüşen bu konu, önce "Manuscript X" [El yazması X] (2010-2012) sonra "Suspended" [Muallak] (2012-2018) ile günümüze dek varlığını sürdürdü.
New York'ta geçirdiği 1990'lar, Duben için eğildiği konularla farklı form ve malzemeleri buluşturduğu yeni bir dönemin başlangıcı oldu. 2000'lerin başında erkek şiddeti ve zorunlu göç hikâyelerine yoğunlaştı. Türkiye ve ABD basınında çıkan kadına yönelik erkek şiddeti olaylarını derlediği "LoveBook" [Aşk Kitabı] (1998-2000) ve aynı temel üzerine inşa ettiği "LoveGame" [Aşk Oyunu] (1998-2001) enstalasyonları, sanatçının giderek artan atmosfer yaratma isteğini görünür kıldı.
(AÖ)