"İntihar Etti" Denen Murat Yıldız'ın Faillerinin Yargılanmasını İstediler

Cumartesi anneleri/insanları, Galatasaray Meydanı’ndaki 622. buluşmada 22 yıl önce kaybedilen Murat Yıldız’ın ölümünden sorumluların yargılanması talep etti.  

Buluşmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Pervin Buldan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu katıldı. 

Anmada 2 Nisan 1948 günü faili meçhul sonucu yaşamını yitiren Sebahattin Ali’nin doğum günü kutlandı. 

Kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise, 22 yıldır burada çocuğunu isteyecek birini bulamadığını belirterek “Bir de 'halkın taleplerini yerine getiriyoruz' diyorlar. Bizim ki talep değil mi? Bu kadar umursamamanızın nedeni nedir?" dedi. 

Teslim oldu ama "intihar etti" dendi

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına okunan açıklamada Murat Yıldız'ın dosyası paylaşıldı.

* 19 yaşındaki Murat Yıldız, İzmir’de annesi ile birlikte yaşıyordu. Bir sevgilisi vardı ve onunla askere gitmeden önce nişanlanmak istiyordu. Kızın ailesi ise bu duruma karşı çıkıyordu. Bu nedenle çıkan tartışmalar birkaç kez karakolda bitmişti. Aile yakınlarından bir polis Murat’ı defalarca dövmüş ve “Bu işten vazgeçmezsen seni öldürürüm!” diye tehdit etmişti.

* 29 Ocak 1995 tarihinde İzmir/ Bornova'daki bir kafede benzer bir tartışma daha yaşandı. Murat silahla havaya ateş ederek olay yerinden uzaklaştı. Tartıştığı kişiler arasında kendisini tehdit eden polis de vardı.

* Aynı gün eve gelen polis ekibi anne Hanife Yıldız'ı emniyete götürdü. Emniyette kendisine oğlunun havaya ateş açması nedeniyle arandığı ve hemen gidip teslim olursa ifade vererek serbest kalacağı söylendi.

* 23 Şubat 1995 tarihinde, Hanife Yıldız avukatı ve yeğeni ile birlikte tek çocuğu olan Murat'ı, İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi'ne götürdü. Murat, verdiği ifadesinde, olay günü kullandığı silahın İstanbul’da olduğunu belirtti. Bunun üzerine, Komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi Murat Yıldız’ı İstanbul’a götürülmek üzere yola çıkarıldı.

* Murat’tan bir daha haber alınamadı. Polisler önceleri karakola giden anne Hanife Yıldız’a Murat’ın İstanbul yolunda feribottan denize atlayıp kaçtığını söylediler. Annenin “Kendi isteğiyle teslim oldu! Niye kaçsın?” diye ısrar etmesi üzerine “Oğlun intihar etti.” dediler.

Polislerin cezası ertelendi

* Kendi isteğiyle teslim olan ve hapis cezası bile gerektirmeyen “meskun mahalde havaya ateş etme” suç isnadı karşısında Murat’ın kaçtığı ya da intihar ettiği iddiası inandırıcı olmasa da 5 yıl süren yargılamada Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi, onun feribottan atladığına dair sanık polislerin beyanını esas aldı. 

* Mahkeme polislere “görevi ihmal”den günümüz parasıyla bir lira on sekiz kuruş para cezası verdi. Aynı mahkeme 2002 yılında polislerin aldığı para cezasını beş yıl erteledi. 2007 yılında ise davanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verdi.

Dosya kaybedildi

* Hukuksuzluk bununla da kalmadı. Murat Yıldız’ın dosyası Gebze Adliyesi’nde kaybedildi. Adliye kayıtlarını inceleyen İHD avukatı Gülseren Yoleri ne dosyanın imha edildiğine dair bir bilgiye ulaşabildi ne de dosyanın kendisine. Avukat Yoleri 2015 yılının Ocak ayında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na Murat Yıldız'ın akıbetinin açığa çıkartılması için tekrar suç duyurusunda bulundu.

Sorumlular kimler?

* Murat Yıldız'ın kaybedilmesinden: İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi'nde görevli Komiser Ramazan Kaya ve polis memurları Şahismail Öztürk ve Tahir Şerbetçi, Dönemin İzmir Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu, İzmir Valisi Kutlu Aktaş, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel sorumlu. (NV)

Fotoğraflar: twitter