Manisa’nın Demirci ilçesinde 14 Nisan 2023’te polis lojmanında şüpheli şekilde ölen 26 yaşındaki Yeşim Akbaş davasında kritik bir gelişme yaşandı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski sanık komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız hakkında verilen beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirirken, olay yerinde delillerle oynadıkları iddia edilen iki polis memuru hakkında da ayrı bir dava açıldı.
Cumhuriyet Savcılığının hazırladığı iddianamede, polis memurları F.A. ve M.K. hakkında “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
Yeşim Akbaş, komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız’a ait lojmanda başından vurulmuş halde bulunmuş, hastanede hayatını kaybetmişti. Olayda kullanılan tabancanın Yıldız’a ait olduğu belirlenmişti. Yıldız önce tutuklanmış, ancak yargılandığı davada delil yetersizliği gerekçesiyle beraat etmişti.
Ailenin itirazı üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yerel mahkemenin kararına karşı çıktı ve Akbaş’ın ölümünün intihar değil, cinayet olabileceğine dair güçlü deliller bulunduğunu vurguladı.
Olayla ilgili yeni soruşturma, Akbaş ailesinin avukatı Hazal Kısa Bilici’nin başvurusu üzerine başlatıldı. Soruşturmada, lojmana ilk giden polislerin, olayda kullanılan silahı bezle sararak bulunduğu yerden alıp daha sonra tekrar yerine koydukları, ayrıca Yıldız’ın ellerine kolonya dökerek barut izi tespitini engelledikleri iddia edildi.
Kamera görüntüleri dosyada
İddianamede yer alan güvenlik kamerası incelemelerine göre, polis memurlarından F.K., silahı bezle alıp dışarı çıkardı ve kısa süre sonra M.K:'ye verdi. K.'nin silahı ekip aracının torpidosuna koyduğu, daha sonra yeniden lojmana getirerek olay yerine bıraktığı tespit edildi.
Savcılık, her iki polisin de ilk verdikleri ifadelerde silaha dokunmadıklarını söylediklerini, ancak görüntüler ortaya çıktıktan sonra beyanlarını değiştirdiklerini kaydetti. Bu durumun, “suçtan kurtulmaya yönelik çelişkili savunmalar” olarak değerlendirildiği belirtildi.
Savunmalar
· F.K., ifadesinde silahı almak zorunda kaldığını, çünkü Doğan Can Y.'nin “kendini öldüreceğim” dediğini, herhangi bir art niyetinin olmadığını ileri sürdü.
· M.K. ise silahı kendisine Kara’nın verdiğini, telaşla ekip aracına koyduğunu, sonra tekrar yerine bıraktığını söyledi.
Her iki polis de üzerlerine atılı suçlamaları reddetti.
Ailenin adalet mücadelesi
Yeşim Akbaş’ın annesi Aysun Akbaş, kızının intihar etmediğini her fırsatta dile getiriyor:
“Kızımın ölümünü intihar süsüyle kapatmak istiyorlar. Biz vazgeçmeyeceğiz. Gerçek sorumlular cezasını bulana kadar adalet mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Avukat Hazal Kısa Bilici de sürecin takipçisi olduklarını, yalnızca Yıldız’ın değil, olay yerinde görevini kötüye kullanan diğer polislerin de hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Yeşim Akbaş’ın ölümüne ilişkin dava, yalnızca bir cinayet iddiası değil; aynı zamanda kolluk kuvvetlerinin olay yerine müdahalesi, delillerin korunması ve yargı süreçlerinde şeffaflık açısından da kritik bir sınav olarak görülüyor.
Beraat kararı Yargıtay’da görüşülürken, iki polisin ayrı bir davada yargılanacak olması, ailenin “adalet mücadelemiz genişliyor” sözleriyle yorumlandı.

Yeşim Akbaş davasında Yargıtay savcılığından bozma talebi: İntihar değil, cinayet

KADINLARIN GÜNDEMİ
Erkek şiddetine cezasızlık örneği: Yeşim Akbaş
(EMK)



