11-24 Nisan İnternet Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve Üniversitenin Ortaköy Kampüsü Kemal Oğuzman Salonu'nda gerçekleştirilen panelde moderatör olarak görev yapan Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu, günümüzde İnternetin online gazetecilikten grafikerliğe kadar pek çok alanda artık belirleyici etkisi olduğunu söyledi.
Özcan: "Tasarım farklı şekilde öğretiliyor"
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İletişim Tasarımı Bölümü kurucusu ve Öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Özcan, "İletişim Dünyasında Yeni bir Alan" konusunda bilgiler verdi.
Görsel iletişim tasarımının, bir iletinin en etkili şekilde tasarlanarak alıcıya ulaştırılması anlamına geldiğini ifade eden Prof. Özcan, bu alanda eğitim veren üç üniversitede, farklı isimlerle ve farklı yönler öne çıkarılarak eğitim verildiğini açıkladı.
Prof. Özcan, YTÜ'nün uluslar arası eğitime uyumu açısından üniversitedeki bölümün adının "Enformasyon Tasarımı" olması için YÖK'e başvurduklarını söyledi.
Sarıkartal: "Bu sistemle tasarımda yaratılık zor"
İmge oluşturmanın önemine işaret eden Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Çetin Sarıkartal ise "İletişim eğitimde insan-teknoloji etkileşimi" konusuna değindi.
Liselerde eğitimin malumat biriktirme tasasıyla geçtiğini savunan Prof. Sarıkartal, kimlik oluşturma üniversite yıllarına bırakıldığı için tasarımda yaratıcılık geliştirmenin zorlaştığını savundu.
Prof. Sarıkartal, "Akupunktur gibi, Bilişimin de izlerinin kalması için çaba göstermemiz gerekiyor. Teknoloji aracılığıyla öğretmek yeterli değil, teknolojiyi de öğretmek gerekiyor" dedi.
Çakmak: "2030'da yaşlı ve eğitimsiz toplum oluruz"
GSÜ İletişim Fakültesi Bilişim Anabilim Dalı Öğretim üyesi Vedat Çakmak da, "Profesyonel Bilişim sektörü ve eğitim dünyası etkileşimi" konusunda gözlem ve görüşlerini paylaştı.
Makine mühendisi olarak altı yıl çalıştıktan sonra yayıncılığa başladığını ifade eden Çakmak, 1960'larda devlet kurumlarının birer birer bilgisayar almaya başladığı süreçten, azalıp çoğalsa da, on bin kuruluşluk büyük bir sektör doğduğunu söyledi.
Çakmak, "Türkiye'de güçlü üniversitelerin toplumla ilişki kurmasının gelişim süreci ile bilgisayarlaşmanın bilime etkisini süreci benzerlik gösteriyor" dedi.
İletişim sektöründe bilişim dilinden anlayan gazetecilerin azlığına değinen Çakmak, "1985'te Bilgisayar Ansiklopedisi'ni çıkarırken bilgi teknolojileri alanında yazı yazabilecek kişi bulamakta çok zorluk çektim" diye konuştu.
1990'da günlük basının bilişim basını olmaya adım attığını, GSÜ'nin de İnternet yayıncılığını 2001'de dersler arasına koyduğunu hatırlatan Çakmak, Türkiye'de 2004'te bir milyon bilgisayarın satıldığını, yedi kişiye bir bilgisayar düştüğünün, bunlardan yarısının İnternet erişimi bulunduğunu bildirdi.
Çin'in bilgisayar kullanımını yaygınlaştırmak için çocuklara "100 dolara bilgisayar" kampanyası geliştirdiğini açıklayan Vedat Çakmak, "Türkiye, bilişim toplumu için proje geliştirmezse, 2030'da yaşlı ve eğitilmemiş bir toplum olur. Avrupa'nın Afrikası olur" diye konuştu.
Tüzüner: "Akademisyenlerle diyalog geliştirilmeli"
Ntvmsnbc sitesinden Can Tüzüner ise, "İletişimde bilişim teknolojilerinin kullanıcı tarafından değerlendirilmesi: Sorunlar, beklentiler"i kendi deneyimleriyle değerlendirdi.
Gazetecilikten bilişime geçtiğini söyleyen Tüzüner, iki sektör arasındaki kopukluğu en iyi yaşayan kişilerden olduğunu ancak ne kadar yol alındığını da gördüğünü açıkladı.
Massachusetts Institute of Technology (MİT) Üniversitesinin Nisan'da yayımladığı araştırmaya göre, son 25 yılda insanların hayatını en çok etkileyen faktörlerden 5'inin bilişimle ilgili olduğunu, bunların da, cep telefonu, kişisel bilgisayar, İnternet erişimi, elektronik posta ve fiber-optik olduğunu aktardı.
Gazetecilik mesleğinin İnternet ile birlikte hızlı şekilde değişmeye başladığını ifade eden Tüzüner, "Milliyet İnternet'te işe başladığımda üç kişi İnternet kullanabiliyordu. Orada 4,5 yıl İnternet şefi olarak çalıştıktan sonra Ntvmsnbc sitesine geçtim. Burada işe başladığımda ise İnternet gazeteciliğini bilen yoktu. Teknolojik konular da gazetecilere verildi çünkü akademik sektörden kimse yoktu" diye konuştu.
İnternet gazeteciliğinin karlı bir alan olmadığını savunan Tüzüner, çalıştığı sitenin ancak geçen yıl kara geçebildiğini; İnternet gazeteciliğinin gelişimi için bu alanda çalışanlarla akademisyenler arasında bir diyalogun yerleşmesi gerektiğini ifade etti.(EÖ/EÜ)