İsveç’in başkenti Stockholm’de 19-22 Ekim tarihlerinde gercekleşen Stockholm İnternet Forumu’nda 400'ü aşkın katılımcıyla internete erişimde toplumsal cinsiyet eşitliği tartışıldı. Foruma Türkiye'den IPS İletişim Vakfı/bianet’in yanı sıra gazeteciler Gökhan Biçici ve Burcu Karakaş ile Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ve Prof. Dr. Yaman Akdeniz katıldı.
İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) tarafından dördüncüsü düzenlenen İnternet Forumu öncesi, 19 ve 20 Ekim'de düzenlenen ön toplantıların ilkinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden katılımcılar SIDA genel merkezinde bir araya gelerek internet erişimi önündeki ulusal ve bölgesel engelleri, dil ve toplumsal cinsiyet ekseninde tartıştı.
Beş atölye oturumundan oluşan ikinci gün ise kadınlara dönük eğitim alt yapılarının güçlendirilmesi, alım gücü, erişilen içerik ve farklı ülkelerde internet trafiğinin düzenlenmesine dönük karar mekanizmalarına etki edebilme kapasitesi açısından devletlerin, bilişim alanındaki şirketlerin ve uluslararası demokratik toplum örgütlerinin rolü masaya yatırıldı. “Gendered Access Around the World” başlıklı atölyede internetteki toplumsal cinsiyet asimetrisi NewZambian, Asikana Network, GRACE Network, WOUGNET ve İsveç Lusaka Büyükelçiliği ortaklığında derlenen insan hikayeleri aracılığıyla aktarıldı.
Açılış konuşmaları SIDA Genel Direktörü Charlotte Petri Gornitzka ve İsveç Dışişleri Bakanlığı Kalkınma İşbirliği Sorumlusu Ulrika Modéer tarafından yapılan Stockholm İnternet Forumu'nun ilk gününde internete dair tüm sorunların erişime eşitlenmesinin tıpkı erişim sorunsalının mobil telefonu kullanan kadın imajına indirgenmesi gibi dar bir bakış olacağı değişik oturumlarda vurgulandı. Küresel dijital ekonomide rekabet kapasitesinin internet erişiminin en önemli faktörü olduğu dile getirildi.
Jellema: İnternet Devrimi tamamlanmadı
“All the Internet All of the Time” başlıklı oturumda konuşan World Wide Web Vakfı (WWWF) yönetim kurulu başkanı Anne Jellema internete erişim maliyetinin küresel düzeyde dramatik farklılıklar göstermesine işaret ederek altyapı, alım gücü ve farklı siyasal/kültürel bağlamlarda ortaya çıkan kısıtlamaların çok-boyutlu bir yaklaşımla izlenmesi gerektiğini belirtti:
“Matbaa devrimi bir kitabın ortalama fiyatını 300 kat düşürmüş, bilginin daha önce hiç olmadığı kadar hızlı ve ucuz bir şekilde yayılmasını sağlamıştı. Sanayi Devrimi böyle bir öncül devrimle gerçekleşmişti. Ancak internet devriminin henüz tamamlandığını düşünmüyorum. Bugün Japonya’da ultra hızlı, limitsiz internete erişim kişi başı gelirin yüzde birinden azken, Mozambik’te 6 mb ve kotalı internete erişimin maliyeti kişi başı gelirin yarısından fazla”
Solomon: Sınırlarötesi işbirliği şart
Wojtek Bogusz (Frontline Defenders), Brett Solomon (Access Now), Marcin de Kaminski (SIDA), Sanne Stevens (Hivos People Unlimited) ve Ali Karimzadeh Bangi'nin (ASL19) tartışmacı olarak yer aldıkları oturumda dünya çapında insan hakları savunucularının internet güvenliği sorunu ele alınarak hak savunucularının internet faaliyetlerinin izlenmesi ve sivil toplumun maruz kaldığı online saldırılardaki artışa dikkat çekildi. Solomon, saldırılar karşısında sınırlarötesi bir bilgi ve deneyim paylaşımının önemini vurguladı: “Şu an internete erişimi olmayan dört milyar insanın nasıl bir internete giriş yapacağı sivil toplum, devletler ve teknoloji şirketlerindeki pozitif aktörlerin işbirliğinin sonuç verip vermemesine bağlı. Son derece militarize olmuş, sansürün yaygın olduğu ve daimi gözetim altında bir internet mi yoksa açık kod, güvenli ve özgür bir internet mi?”
Konferansın son gününde Dr. Maja Fjaestad (İsveç Stratejik Gelişme ve Kuzey Ülkeleri İşbirliği Bakanlığı), Nighat Dad (Dijital Haklar Vakfı), Jan Moolman (Kadın Hakları Programı Proje Koordinatörü- Association for Progressive Communications), Liza Garcia (Foundation for Media) internet üzerindeki cinsiyetçi şiddeti tartıştı.
Konuşmacılar online şiddetin ve tehditlerin fiziksel şiddetle içiçe geçerek sonuçları itibariyle kadınların/kız çocuklarının/LGBTI bireylerin online içeriğin oluşturulmasına dönük katılımlarını ve kamusal alandaki görünürlüklerini dramatik bir şekilde etkilediğini belirtti. İnternet üzerinde maruz kalınan cinsiyetçi şiddet konusunda sadece kurbanların değil, polisin ve mahkemelerin de tam olarak ne yapılması gerektiğine dair bilinçsiz oldukları; özellikle yerel feminist örgütlerin bu alanda daha etkin hareket ve bilgi ağlarını harekete geçirmesi gerektiği ifade edildi.
Forumun her iki günü katılımcılar tarafından tasarlanan paralel oturumlar ve atölye çalışmalarıyla tamamlandı. Oturumlardan bazılarının başlığı aşagıdaki gibiydi:
- Irak’ta queer hareket interneti nasıl kullanıyor?
- Suriye’nin ifade özgürlüğü ekosistemi
- Haber kaynakları ve gazeteciler dijital çağda nasıl korunabilir?
- Sanal dünyada dini tartışmak
- Muhafazakar toplumlarda kadınlar internet yoluyla nasıl güçlendirilebilir?
- İran sivil toplumu için dijital güvenlik & internet özgürlüğü
Stockholm İnternet Forumu 2015 programı için tıklayın. (EG)