Her ülke soruşturma açabilir
Kaplan, New York ve Pentagon'a yapılan saldırılarda ABD vatandaşlarının yanında dünyanın başka uluslarından da insanların öldüğünü, bu nedenle her ülke ayrı ayrı soruşturmalar başlatma yetkisinde olduğunu söyledi.
Adalet Bakanlığı'na dilekçe
Avukat Kaplan, bir hukukçu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu. Kaplan'ın uluslararası hukuk sözleşmeleriyle gerekçelendirdiği dilekçesinin tam metni şöyle:
Adalet Bakanlığı'na Ankara
Şikayet Edilenler:11.09.2001 tarihinde ABD saldırı failleri.
Talep Konusu:11 Eylül 2001 tarihinde ABD Dünya Ticaret Merkezi, Pentagon,Dışişleri Bakanlıklarına ve işyerlerine yapılan saldırıların "insanlığa karşı suçlardan" sayı1ması nedeniyle Cumhuriyet Savcılıklarına CMUK (Ceza Mahkemeleri Usul Kanunu) 147/3 madde uyarınca soruşturma açılması emrini vermesi istemidir.
Yasal Gerekçe
1- Türkiye BM üyesi ve Avrupa Konseyi üyesi olarak, başından beri evrensel ve bölgesel uluslararası sözleşmelerin tarafı olmuş, AB aday üyesi bir ülkedir.Bir bakıma demokrasiye inanan ve hukuka bağlı olan gelişmiş ülkelerin değerlerini paylaşan, savunan ve bu konuda ilerlemeler kaydeden bir devlettir .
2- Türkiye bulunduğu coğrafi-stratejik konumu nedeniyle; Ba1kanlar-Kafkaslar- Ortadoğu arasında çeşitli nedenlerle şiddet ve terör olaylarının uzağında olmayan, bu nedenle büyük acılar yaşamış bir ülkedir .
3-Birleşmiş Milletler'in (BM) "Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar bakımından kanuni sınırlamalar uygulanmayacağına dair sözleşme" ile BM genel kurulunun 26 Kasım 1968 tarihli ve 2391 sayılı kararları uyarınca;
Nurengberg Mahkemesinin tanınmış uluslararası hukuk prensiplerini teyit eden 11 Aralık 1946 tarihli ve 95 sayılı kararı 2184 ve 2202 sayılı kararları ışığında; BM Ekonomik ve Sosyal Konseyin savaş suçlularının ve insanlığa karşı suç işleyenlerin cezalandırılmasına dair 28 Temmuz 1965 tarihli ve 1074 D sayılı ve ağustos 1966 tarihli ve 1158 sayılı kararları ışığında;
İnsanlığa karşı suçların kovuşturulması ve cezalandırılması ile ilgili daha önceki bildiri, belge ve sözleşmelerden hiç birinin zamanaşımı konusunda bir hüküm getirmediğini kaydedecek; insanlığa karşı suçların uluslararası hukukta en ağır suçlar arasında yer aldıkları dikkate alındığında;
Sözleşmede belirtilen suçların işlenmesine ister başında bulunarak isterse refakat ederek katılan veya başkalarını bu suçları işlemeğe doğrudan teşvik edenler hakkında her türlü tedbirin alınacağı belirtilmektedir.
4-İnsanlığa karşı suçlar nerede işlenmiş olursa olsun tabidir. Bu nedenle bu tür suçları işlemiş olanların işlediklerine dair hakkında delil bulunanların izlenmesi,gözaltına alınması, yargılanması ve suçlu bulundukları takdirde cezalandırılması için merkezi bir soruşturmanın açılması, sözleşme tarafı devletlerle işbirliğine gidilmesi ulusal ve uluslararası tedbirlerin alınması sözleşmeye taraf her devletin görevidir.
5-Genel Kurulun 3 Aralık 1973 tarihli ve 3704 sayılı kararı uyarınca, insanlığa karşı suç işleyenlerin bulunmalarına, gözaltına alınmalarına, iadelerine ve cezalandırılmasına dair prensiplerin uygulanması gerekmektedir. Şüphesiz bu konuda siyasi tavır ve kararlar bulunsa da hukuk devletlerinde bu hususun hukukun temel konusu olduğu gerçeği gözardı edilmemelidir.
20 aralık 1945 tarihli ve 1O sayılı karar ışığında Denetim Konseyi Yasası, uyarınca;
İnsanlığa Karşı Suçlar: ..."Gaddarlıklar ve suçlar, sivil halka karşı işlenen katliamı , imhayı köleleştirmeyi , sınırdışı etmeyi, hapsetmeyi, işkence yapmayı, tecavüz etmeyi veya diğer insanlık dışı muameleyi veya işlendikleri ülkenin iç hukukunu ihlal etsin, etmesin siyasal, ırksal veya dinsel sebeplerle zulum etmeyi içerir... Ancak bunlarla sınırlı değildir." şeklinde tanımlanmıştır.
6-11 Eylül 2001 tarihli ABD'de vuku bulan saldırıda, uçakların kaçırılması esnasında uçakta bulunan sivil insanlar, saldırı hedefleri sonucu binlerce masum insanın yaşamını yitirmesi, tarihin en büyük terör saldırı olayını teşkil etmesi nedeniyle insanlığa karşı işlenen suçlardan olduğu konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır.
Tarihin en büyük terör saldırısının bir çok yabancı unsurlu ve uluslararası bir organize olduğu konusunda da tereddüt bulunmamakta ve faillerin dünyanın her yerinde olduğu gibi, Türkiye'de de dolaşım ihtima11erinin bulunduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Saldırının kapsamı, muazzam organize özelliği, çok büyük ekonomik olanak ve uzman1ığın ku11anı1ması nedeniyle kişi ve örgütleri aşan, belki de devletlerle ilişkilendirilebilecek düzeyi dikkate alındığında sözleşmeye taraf tüm devletlerin bu konuda soruşturma başlatması, tüm bilgilerin bir dosyada toparlanması ve ülkeler arası ilişki ve dayanışma açısından kaçınılmaz olup;demokrasi değerleri,insan hakları,hukukun,barış ve güvenliğin sağlanması,faillerin cezasız kalmaması ve açığa çıkarılması tüm devletlere sorumluluk yüklemektedir .
7-11 Eylül 2001 olayları için özel bir "AD HOC" uluslararası mahkemenin kurulması (Nurgberg-Ruanda-Dayton anlaşması vs örnekler ışığında) kaçınılmaz olup, Türkiye'nin soruşturma açması ve katkıları yanı sıra böylesi tarafsız ve adil bir yargılama ortamının yaratılmasında da katkı sunma görevi bulunmakta, böylesi bir önemli sorumluluk sadece siyasilere bırakılmayacak ve asli görev alanı olması nedeniyle de Hukukçuların en başta fiili müdahalesini gerektirecek bir görev olarak ortaya çıkmaktadır.
8-Barışakarşı suçlar,savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar birbirinden ayrılmayacak, hatta birbirini tamamlayan ortak önemli özellikler arzetmektedir. Açılacak soruşturmanın ülke içinde ve dışında takip,işbirliği ve önemi etkili sonucun sağlanmasında ve bu tür kalkışmaların önlenmesinde etkili olacaktır .
9-İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının uygulanmaması, kanuni sınırlanmalarının uygulanmayacağı suç tipi olması nedeniyle; insanlığa karşı suçlar nerede işlenmiş olursa olsun, soruşturmaya tabidir. Dünya Ticaret Merkezinde Türk vatandaşlarının bulunması nedeniyle TCK'nun 6.ncı maddesi nedeniyle de Türkiye'deki savcıların soruşturma açması konusunda ulusal yasalara göre yetki ve görevli bulundukları tartışmasızdır.
Sonuç Ve İstek :Yukarıda açıkladığım nedenlerle, insanlığa karşı işlenen suçlardan olması nedeniyle sözleşmelerden doğan yetki ve ulusal yasalarımız muvacehesinde, merkezi bir soruşturmanın açılması için CMUK 147 /3 madde uyarınca emir buyurulmasını, müsnet suçu işleyenlerin takip ve cezalandırılması için bir hukukçu ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı sorumluluğu ile talep ediyorum.
Saygılarımla 12.09.2001
Avukat Hasip KAPLAN