Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi, vicdani retçi Mustafa Kararyay'ı bu sözlerden "halkı askerlikten soğutmak" iddiasıyla yargıladığı davanın ilk duruşmasında beraat ettirdi.
Karayay: Kendi düşüncelerimi dile getirdim
10 Ekim 2008 tarihinde Ankara Kızılay'daki Yüksel Caddesi'nde vicdani retçi olduğunu açıklayan ve "Birçok genç, askerlik adı altında hayatlarının baharında ölüp gitti. Bu insanların hakkını kim nasıl ödeyebilir'" şeklinde eleştirisini dile getiren Karayay, üç yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyordu.
1 Nisan'da davasının ilk duruşmasında hakim karşısına çıkan Karayay, basın açıklamasıyla kendi düşüncelerini dile getirdiğini açıklayarak, bu sözlerin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini talep etti.
Mahkeme: Kendi düşünceleri, suç kasti yok
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Vicdani Red Komiyonu üyelerinin de izlediği duruşmada mahkeme, askerliğe dair şahsi düşüncelerini ifade ettiğine kanaat getirdiği Karayay'ı "suç kastı oluşmadığı" gerekçesiyle akladı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, askerliğe dair düşüncelerinden Karayay hakkında, Cumnhuriyet Savcısı Levent Savaş'ın 5 Aralık 2008'de kaleme aldığı bir iddianameyle dava açmıştı.
Vicdani retle ilgili düşüncelerinden gazeteciler Perihan Mağden, Gökhan Gençay, İbrahim Çeşmecioğlu, Birgül Özbarış, Yıldırım Türker ve Yasin Yetişgen, Sanatçı Bülent Ersoy ve yazar Cezmi Ersöz de yargılandı.
1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren Ceza Yasası'nın (TCK) 318. maddesine göre, "(1) Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır". (EÖ)