"İnsan hakları Twitter yönetiminin merkezinde yer almalı"

Fotoğraf: Volker Türk, önceki BM görevinde, Myanmar'da Rohingya müslümanlarıyla/acnur.org/

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk Cumartesi günü yazdığı açık mektupla Twitter CEO'su Elon Musk'ı kendi liderliğindeki "Twitter yönetiminin merkezinde insan haklarının yer almasını sağlama[ya]" çağırdı.

Türk, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin internet sayfasında yayınlanan mektubunun devamında, Twitter'ın tüm insan hakları ekibinin ve ikisi dışında etik Yapay Zeka (AI) ekibinin tamamının işten çıkarılmasına ilişkin haberleri izlediklerini de yazdı ve bunun "Cesaret verici bir başlangıç" olmadığını ekledi. 

Twitter da bütün şirketler gibi
verdiği zararları görebilmeli

BM İnsan Hakları Şefi, mektubu, "iletişim biçimimizi değiştiren küresel bir devrimin parçası" olarak nitelediği Twitter'ın "dijital kamusal alanımızdaki rolü konusunda kapıldığı kaygıyla" kaleme aldığını yazdı. 

"Tüm şirketler gibi, Twitter'ın da platformuyla bağlantılı zararları görmesi ve bunları gidermek üzere adımlar atması gerekiyor. Paylaştığımız insan haklarına saygı, platformun kullanım ve evriminin sınırlarını belirlemelidir." 

Türk Musk'a "Kısacası, [sizi] insan haklarının liderliğinizdeki Twitter yönetiminin merkezinde yer almasını sağlamaya çağırıyorum" dedi.

BM İnsan Hakları Şefi, Twitter yönetiminde ön planda ve merkezde olması gerektiğini düşündüğü insan hakları bakış açısından altı temel ilke belirledi:

▶ Dünya çapında ifade özgürlüğünü korumak:   Türk, Twitter'ı ilgili yasalar uyarınca gizlilik ve ifade özgürlüğü haklarını mümkün olan en geniş ölçüde savunmaya ve hükümetlerden gelecek bu hakları ihlale yönelik talepleri şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklamaya çağırdı. 

▶ İfade özgürlüğü serbest geçiş hakkı demek değildir:  Covid19 pandemisi sırasında aşılar konusunda görüldüğü gibi  dezenformasyonun sanal yayılışı, gerçek dünyaya zarar veriyor. Twitter'ın, başkalarının haklarına zarar verecek içerikleri çoğaltmaktan kaçınma sorumluluğu vardır. 

▶ Twitter'da ayrımcılık, düşmanlık veya şiddet kışkırtan nefrete yer olmasın:  Nefret söyleminin sosyal medyada yayılmasının binlerce kişi için korkunç sonuçları oldu. Twitter'ın içerik denetleme politikalarının, platformda bu tür nefreti engellemeye devam etmesi gerekir. Bu tür içerikleri derhal kaldırmak için her türlü çaba gösterilmelidir. İnsan hakları hukuku açıktır – ifade özgürlüğü ayrımcılığı, düşmanlığı veya şiddeti teşvik eden nefretin başladığı yerde biter. 

▶ Anahtar şeffaflıktır:  Sosyal medyanın toplumlarımız üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için araştırma şarttır. Açık uygulama programlama arayüzleri (API'ler) aracılığıyla Twitter'ın verilerine erişimi sürdürün.

▶ Mahremiyeti koruyun: İfade özgürlüğü, mahremiyetin etkili korunmasına bağlıdır. Twitter'ın kullanıcı mahremiyetine tecavüz etmekten ve kullanıcıların bütün bilgilerini toplamaktan kaçınması ve yürürlükteki yasalar uyarınca mümkün olan en geniş ölçüde, hükümetlerin kullanıcı verilerine yönelik haksız taleplerine direnmesi yaşamsal önemdedir. 

▶ Dil ve bağlam hassasiyeti keyfi olamaz: Twitter'ın haklara saygılı ve güvenli bir platform sağlama sorumluluğu yalnızca İngilizce içerik için değil, küresel anlamda da geçerli olmalıdır. 

(AEK)